bazı araştırmalar ışığın, yemeğin tadının nasıl olduğu veya hangi tatlara ulaşma olasılığımızın daha yüksek olduğu konusunda etkisinin azımsanmayacak derece büyük olduğunu varsaymaktadır.

murray state üniversitesi'nde pazarlama alanında doçent olan sarah lefebvre, bu konuda yaptığı araştırmalarda "ışıklamayı azalttığımızda daha rahatlıyoruz ve bu da genel olarak yediklerinizin tadını almaktaki memnuniyetinizi artırıyor" diyor. "ve muhtemelen ya biraz daha fazla tüketime yol açıyor , ya da gerçekten ne kadar yediğimize dikkat etmiyoruz ve gerçekten umursamıyoruz." diyor.

loş ışık bizi yalnızca daha fazla yemeye teşvik etmekle kalmayıp; aynı zamanda ne yemeyi seçtiğimizi de etkiler diyor lefebvre. yani restoranlardaki düşük ışık, insanların yemeğin yanındaki salatayı patates kızartmasıyla değiştirmek veya tatlıyla yetinmek gibi daha hoşgörülü seçimlere yönelmesine neden oluyor.

sinema salonlarındaki soğuk hava gibi bazı çevresel faktörler de yeme isteğimizde rol oynuyor. lefebvre, soğuk bir ortamın (özellikle de titremeye başladığımızda) bizlerde daha fazla yemek yeme istemeye neden olduğunu söylüyor.

titreme, değerli enerji depolarını tüketiyor ve bu da beynin daha fazla kalori aramak için sinyaller göndermesine neden oluyor.

kaynak: time.com

Sinemalardaki Koltuklar Neden Kırmızıdır?