şimdi bu derya denen kız 2001 doğumlu. 18 yaşında evlenmiş, evlenir evlenmez hamile kalmış zaten, 2 yaşında bir oğlu var. ilk izlerken kıza üzülecektim, "iftira mı, günahı mı alınıyor?" diye sorguladım. ama anladığım kadarıyla iftira falan değil.

şimdi bir liste yapacağım:

1. selim (kocası)
2. emre (selim'in kankası)
3. erdoğan (selim'in babasıyla iş yapıyorlarmış)
4. sergen
5. görümcesinin kocası
6.  kayınpederi

yukarıdaki listede ilk 4 isimle arasında bir şeyler olmuş, son iki kişiyle net bir şey yok, dedikodu.

selim ile nişanlıyken, emre'ye diyor ki, "ben çok güzelim, selim'e fazlayım, keşke seninle olsaydık!" emre de diyor ki, "selim de iyi çocuktur, şimdilik dene de olmazsa bakarız!" utanarak patlamalı kahkaha attım burada.

neyse sonra selim ile evleniyor derya. denemeye karar vermiş demek ki. evlenir evlenmez hamile kalıyor. selim de askere gidiyor hemen zaten kızı hamile bırakıp.

gel zaman git zaman bu kız, erdoğan denen şahısla flört etmeye ve yarı çıplak görüntülü konuşmaya falan başlıyor, erdoğan da kızın fotoğraflarını çekip köydeki erkeklere gösteriyor. bir de erdoğan denen şahısla kendi evinde, kendi yatak odasında, koridorda, orada, burada sevişiyor, libido alev alev. sonra kocasının babasına ve kocasına gidiyor bu fotoğraflar, haberler.

derya'nın dediğine göre kocası, kendisini tatmin etmek için bu olayları derya'ya anlattırıyor:

+ salonda da seviştiniz mi?
- hee evet.
+ burada da seviştiniz mi?
- hee aynen.
+ şunu da yaptın mı?
- hee evet evet.

şeklinde diyaloglar yaşanıyor. selim böyle tatmin oluyormuş. resmen şey demeye getirdi,
"selim beni başkalarıyla düşünerek tatmin oluyordu." ne kadar da kocasını tatmin etmek isteyen cefakar bir kadın.

neyse işte bunlar boşanacaklar, boşanmayacaklar derken oralar çok karıştı. kız ailesinin evine gidiyor, selim gidip geri alıyor falan. saçma sapan şeyler. en sonunda boşanmayı becerebiliyorlar. boşanmalarına rağmen de konuşmaya devam ediyorlar. müge anlı neden konuştuklarını sorduğunda da şöyle diyor: "onda başım açık olan fotoğraflarım vardı." yorum yapmayacağım buna, buna yorum yaparsam ortaya bir sosyoloji tezi çıkar.

bu arada selim'in babası, erdoğan'ı vurup öldürüyor. adam da düşmesin mi hapse! derya'nın libidosu yüzünden bir adam öldü, bir adam hapse girdi. sonra selim de öldürülüyor. etti mi sana 2 ölü, bir mahkum.

derya tiktok'ta video paylaşıyor, "ölüler de güler" yazmış altına. müge bunu baya sorguladı, "ölüyüm ama gülüyorum" demesin mi ergen derya!

neyse işte bir de sergen diye bir adam çıktı en son. sergen de alkolik ve evli, alkolik olduğu için karısıyla arası bozukmuş. aslında karısıyla barışmak istiyormuş ama ne olur ne olmaz diye sanırım başka kadın arayışına da girmiş, derya ile tanışmışlar. kısa bir süre konuşmalar olmuş, "ben seninle ciddi düşünüyorum" demiş derya'ya. derya da, "gel beni ailemden iste" demiş. sonra ne olmuş? sergen'e birtakım erkek arkadaşları, "bu kız yollu, uzak dur!" demişler. sergen de karısına geri dönmüş.

derya, sergen'in karısına gidip, "ben sergen'e teslim oldum, barışırsanız kendimi intihar ederim!" demiş. kadın da gitmiş kocasıyla barışmış hahaha. bir de şöyle bir detay var; kadın, kocasıyla barışır barışmaz ilk yaptığı şey yatak odası takımını yenilemek. neden? çünkü, "kocanla yatak odanızda onu bunu yaptık!" diye anlatmış kadına. kadın da pratik zekasıyla yatağı falan değiştirmekte bulmuş çözümü. 

ama sergen ve karısı, yeni yatak odası takımına rağmen başarılı olamayıp ayrılmışlar. sergen'in karısı, müge anlı'ya bir fotoğraf göndermiş, bir su şişesinin üzerinden bir şeyler yazıyor, bir de birkaç küp şeker var. derya büyü yapmış su ve küp şekerle bunlara. derya da diyor ki: "benim büyüyle işim olmaz." sergen canlı yayına telefonla bağlandı, "bizim aramızda bir şey yok artık ama bir derdi olursa her zaman arayabilir." dedi.

neyse, konuyu dağıtmadan devam etmek istiyorum. şimdi bu başlarda anlattığım emre vardı ya hani, selim'in kankası. emre'nin annesi ile selim'in amcası hayrettin arasında da yasak aşk olduğuna dair dedikodular varmış. hayrettin geldi, "ben asla yalan söylemem, benim her kelimem şahitli" diyerek büyük büyük kendini savundu, kesin yalan konuşuyor bence.

işte derya'dan değil de acaba bu hayrettin ile emre'nin annesi arasındaki ilişkiden dolayı bir cinayet olmuş olabilir mi? bu da sorgulanıyor bir yandan.

bir de hayrettin dna vermeye geldi müge anlı'ya. neden? derya'nın çocuğuna dna testi yapılacak çünkü.

tüm bunlar olurken gizli bir tanık konuştu, bu yazıda adı geçen insanlara dair şöyle bir şeyler dedi: "arada bir topluca fuhuşa giderlerdi." gibi bir şey, yalan olmasın buna benzer bir şeyler dedi. benimki de kafa, bir noktadan sonra mercimek çorbasına döndü beynim.

bak bir şey daha var, derya'nın annesiyle selim'in babasının da ilişkisinin olduğuna dair bayağı laflar döndü. bu esnada derya'nın babası da yanlarında oturuyordu, yemin ediyorum adama içim acıdı. ama bir yandan da, "acaba selim'in pis huyu kaynatasında da var mıdır, karısını başkalarıyla paylaşarak tatmin oluyor olabilir mi? damat, kaynata toprağına çekmiş olabilir mi?" diye de düşündüm ama yine de acıdım.

inek, mal, para konuları falan da var işin içinde. bu selim'in babasının borcu varmış erdoğan'ın babasına. borç yüzünden mi öldürdü erdoğan'ı diye de bir düşündüler.

ölen adam, selim, 23 yaşında. ya yazık abi yazık yazık. gencecik insanın ölümüne şoka girmekten üzülmeye fırsat bulamıyor insan. olaylara bak.

kafası karışanlar için olayların şeması

Bu Aralar Herkesi Müge Anlı'ya Kilitleyen Necla-Metin Büyükşen Cinayeti