MÜZİK 7 Ekim 2025
3,2b OKUNMA     76 PAYLAŞIM

Şarkıların Süresi Neden Gittikçe Kısalmaya Başladı?

Yeni üretilen şarkıların süresinin gittikçe kısalmaya başladığını, hatta 3 dakikanın da altına inmeye başladığını görüyoruz. Neden?

"şarkıların artık 2 dakika olması..." açılın, bizzat bu şarkıları 2 dakka yapan adam olarak fikrimi belirteyim

devir stream devri. spotify, sadece 30 saniyeyi geçen şarkıların ücret almasına izin veriyor. 15 sn dinledim skip ettim? o şarkı para yazmadı. işin daha kötüsü, algoritmalar senin "skip" ettiğin sanatçıyı daha az önermeye başlıyor. yani sen şarkıcı olarak hem 30 sn'den önce şarkının skip edilmemesini sağlamak, hem de şarkının sonuna kadar dinlenmesini sağlamak (ki algoritma başka şarkılarını da önersin) zorundasın.

benzer şekilde youtube, tiktok artık aklınıza ne gelirse playlist oluşturan algoritmalarında benzeri kriterler var.

özetle şarkıcıların öyle introydu yok bridge'di yapma lüksleri yok. öyle sweet child of mine tarzında şarkıyı tanımlayan bir intronuz yoksa introyu attınız zaten gitti.

sonrasında "tekrar" olayı çok mühim. insanoğlu tekrar eden ritmik şeylere çok dikkat ediyor. bu tekrar olayını iyi yapan, mantıklı yapanlar çok çabuk sivriliyor.

örnek vereyim hemen - taylor swift. şarkıları tekrar eden ufak melodiler halinde inşa ediyorlar.

ya da bizde güneş mesela - nkbi isimli şarkının ilk 30 saniyesine bakalım


şu kısım 2 notanın sürekli tekrarı, sürekli la sol - 1-2-1, 1-2-1 şeklinde vurgu yapıyor.
aynı melodi hecelere oturmuş:

değildim, delirdim, olamadım hiç iyi (tema aslında burada bitiyor, sonraki mısrada tekrar başlıyor)
değilim senin, söyleme ne benim için iyi
öyle derin derin değil, sığım ama derindeyim

son mısrada da aslında aynı tekrar ama burada vurguyu 1-2-3/1-2-3/1-2 şeklinde okuduğundan biraz farklılaşıyor ama melodi yine aynı aslında.

içindekini görmez, bakarlar dışındaki iyi mi

ilk tema bitti ikinci temaya geçtik:
ilk iki mısra ikinci temanın 2 kere tekrarı:

savaştım, öylece kaçmaktansa darbe yemek iyidir
benimle yürüme, ayaklarında kirler birikir

son mısra klasik beşinci major akoru sus4'ten bağlama hareketi. burada da sözler tekrar ediyor.

birikir, birikir, birikir

şarkının 20. saniyesine geldik,

şarkı c kısmına girdi.

burada 4 mısra 1:1 aynı melodi, aynı ritmle okunan sözler.

uyan, kalk, yolun var
dağılmaz dumanlar
üfleme, çek içine, yan
"biraz daha yolun var"

bundan sonra nakarata falan giriyor işte orada da ne ki benden istediğin tekrar ediyor. sonra başka bir bölüme geçiyor vs...

bakın şarkı aslında farklı bölümlerden oluşuyor, her bölüm kendi içinde ufak ufak temalardan oluşuyor. bu temalar çok kez tekrar ediyor.

özetle

aslında baby shark modeli, çok tekrara dayanan, max martin'in mükemmel icra ettiği bir tekniğin bol miktarda dinlenmesi sonucu taklit edilmesini gözlemliyoruz.

bu yöntemi anlamayıp, başarısını reddedip, acemi melodiler ve sözlerle gelen bunu da "farklı bir yere gitsin abi" tarzı isteklerle savunan sanatçılarımı fırçalıyorum. "ortamlarda y*rrak gibi olmuş diyen adam eksikliği" yaşanmasının önüne geçiyorum.

müziği biz mahvetmedik gençler. bu tarz formülize müziği çokça tüketerek, bunlara para kazandırarak siz tükettiniz. 3 dk introlu dark side of the moon modeli muzik yapıldığında aylık 3.5 milyon dinlenmeye ulaşsaydı o zaman herkes harıl harıl ilginç atmosferik yarak metal intro yazmaya kasacaktı. şimdi baby shark kasıyoruz.