YEME İÇME 28 Kasım 2025
1b OKUNMA     19 PAYLAŞIM

Şarapları Hollandacada Nasıl Tarif Edebilirsiniz?

Yolunuz Hollanda taraflarına düştü veya zaten orada yaşıyorsanız bir şarap içtikten sonra nasıl tarif edersiniz? İşte verimli bir Hollandaca şarap terminolojisi.

hollandaca... şarap-peynir eşleşimi üzerine bir kitap okuyup bitirdim ve şimdi de biraz daha entelektüel sohbetlerde kullanabileceğimiz detayları paylaşmak istiyorum konuyla alakalı olarak.

şaraba ilişkin genelgeçer bilgilerden başlayalım mesela. bir markete veya restorana gittiğinizde gerek yapacağınız seçimi gerekse de bağlantılı sohbetleri etkileyecek en temel şeylerden bir tanesi şarap türleri, tat profilleri ve terminolojisi. mesela içtiğiniz şarabın yumuşak veya sert içimli olması doğrudan tatlılığıyla alakalı. bunu da hollandaca şu şekilde sınıflandırıyoruz:

- droog (kuru)
- halfzoet (yarı tatlı)
- zoet (tatlı)

ama bunun yanı sıra bir içeceğin ağzımızda bıraktığı tadı şu sıfatlarla ifade etmemiz de mümkün

* krachtig: normalde "güçlü", "kuvvetli" gibi anlamlara geliyor ama bunu bir şarap için kullandığınızda aroma açısından yoğun/baskın olduğunu ifade ediyorsunuz. 'de wijnen uit die regio bevatten een krachtig smaakprofiel' gibi bir cümleyle belli bir bölgeye ait şarapların kendine has bir karakteristiği ve baskın bir aroma profili olduğunu ima edebilirsiniz.

* wrang: buruk, ekşi, ağız büzen tatlar için kullanılıyor. 'de wijn gaf een wrang gevoel bij de afdronk' tarzında bir cümle kurduğunuzda, kadehi bitirdikten sonra ağzınızda kekremsi-acı bir tat kaldığını ifade etmiş oluyorsunuz.

* frank: içerken ağzınıza gelen "net" ve "doğrudan" tatlar için bu sıfatı kullanabilirsiniz. yani mesela 'deze wijn heeft een franke smaak' dediğinizde mevzubahis aromayı alt notalarda almak yerine direkt ağzınızda hissettiğinizi belirtmiş oluyorsunuz.

* stevig: krachtig gibi "güçlü" ve "yoğun" şarapları ifade etmek için kullanılan bir sıfat. genelde kırmızı şaraplar için kullanılıyor. 'het stevige karakter maakt deze wijn geschikt voor de vleesgerechten' dediğinizde içtiğiniz şarabın kırmızı et yemeklerine eşlikçi olabilecek yoğunlukta bir tada sahip olduğunu vurgulayabilirsiniz mesela.

* subtiel: krachtig ve stevig örneklerinin aksine, daha "nahif" ve "baskın olmayan" tattaki şaraplar için bu ifadeyi kullanıyoruz. 'de wijn biedt een subtiel aroma van witte bloemen en citrus' minvalinde bir cümle kurduğunuzda aromaların alt notalarda olduğunu ve dolayısıyla çok da baskın hissedilmediğini ifade etmiş oluyorsunuz.

* sappig: normalde "sulu" ve içince "ferah"lık hissi veren şeyler için kullanılıyor. bir şarap için sappige wijn dediğinizde ise içimi kolay ve ağızda tazelik bırakan bir profilde olduğunu kastediyorsunuz.

* fruitig: adı üstünde olduğu üzere "meyvemsi" tatları ifade eden bu sıfatı genelde meyve aromalı şaraplar için kullanıyoruz. 'de wijn opent met een fruitig boeket' derseniz tadım esnasında farklı meyveleri hissettiğinizi dile getirmiş olursunuz ki "buket" hollandacada aynı anda birden fazla koku ve tat veren şeyler için de kullanılıyor..

* soepel: sappig örneğine benzer şekilde "kolay içimli" ve "yumuşak" bir tada sahip şaraplar için kullanılan bir sıfat bu da.

* vlezig: "gövdeli", "yoğun" dokulu tattaki şaraplar için kullanılan bir sıfat. hakeza kırmızı şaraplar özelinde tercih edilir genelde.

* strak: yüksek asiditesi olan ve damağa "gergin" bir profil veren şaraplar için kullanılıyor. strak dediğinizde şarabın daha keskin bir yapıda olduğunu ifade etmiş oluyorsunuz yani.

* fris: soepel ya da sappig gibi; içince "ferah"lık ve "canlı"lık hissi veren şaraplar için kullanılıyor.

bunun haricinde kameloenwijn yani motamot türkçe çevirisiyle bukelamun şarap dediğimiz bir tür var. bu ifade kadehe doldurulduğunda karakter değiştiren; kokusu, rengi ve tadı şişedeki halinden farklılık gösteren şaraplar için kullanılıyor. schuimwijn ise köpüklü şarap demek. şampanya, cava gibi türlerin dahil olduğu bu kategori; market raflarında veya restoranlardaki menülerde sıkça karşınıza çıkabilecek türden.