YAŞAM 24 Ağustos 2017
128b OKUNMA     1022 PAYLAŞIM

"Sanki Hiç Leğende Yıkanmamış Gibi Mocha İçmek" Eleştirisine Bir Sözlük Yazarının Cevabı

Eski zamanlardaki ile şu anki yaşam tarzları arasında tutarsızlık olduğunu temel alan bu iddiaya Sözlük yazarı "titelheld" cevap vermiş.

sanki hiç leğende yıkanmamış gibi mocha içmek, incecik espiriyle yapılmış güzel bir toplumsal eleştiri.

ekşi sözlük'teki ilgili başlığa gelen eleştirilerin çoğu "leğende yıkanınca kahve içilmiyor mu?, ben leğende yıkandığım için oralet içiyorum" şeklinde olmuş.

açıklayalım o halde

1) leğende yıkanmak 

zamanın gençlerinin çoğunun ekonomik şartları kötü zamanlardan gelmiş olduğu yönünde yapılan bir benzerlik. o zamanlar sobalı evlerde oturuyoduk, kaloriferli evler lüks diye satılıyordu. herkesin değiştirerek giydiği birkaç tane kıyafeti vardı, yeni kıyafetler bayramdan bayrama alınırdı. cebimizdeki harçlık miktarı bir tost bir ayran alabilecek kadardı.

2) mocha içmek

şimdiyse biz aynı gençler, her gün aldığımız yeni giysilerimizle, süslenip, saatlerce hazırlanıp kahve içmeye gidiyoruz. eğer mümkünse mekana girerken lüks bir arabadan inmek istiyoruz. kahvemizin fotoğrafını çekip instagrama atıyoruz, "aşkoşumla kahve keyfi" diye tweet atıyoruz, foursquare'den mutlak suretle check-in yapıp, (bu arada bu hesaplarımızın hepsi facebook'a bağlı), orada oturduğumuz iki saat boyunca telefonumuza bakıp kalkıyoruz.

(bkz: #36058423)

eskiden bu kadar gösteriş meraklısı değildik sanki. geldiğimiz yeri ve bazı samimi değerlerimizi unuttuk. özendiğimiz ve mutlu olduğumuz şeyler değişti. gerçek hayattan kopup sanal alemde kendi yarattığımız bir rüyada yaşamaya başladık. mütevazılığı, hoşgörüyü unuttuk.

tyler durden'ın da söylediği gibi; (bkz: dövüş kulübü)

" biz televizyon izleyerek, milyoner, sinema tanrısı veya rock yıldızı olacağımıza inanarak büyüdük ama olmayacağız. bu gerçeği yavaşça anlıyoruz ve bizi sinirlendiriyor. bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş. reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz, ihtiyacımız olmayan şeyleri alabilmek için nefret ettiğimiz işlerde çalışıyoruz.

bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. ait olduğumuz bir yer ve amacımız yok. ne büyük savaşı yaşadık ne de buhranı. bizim savaşımız ruhani bir savaş, ve en büyük buhranımız kendi hayatlarımız..."