TARİH 14 Haziran 2023
18,7b OKUNMA     237 PAYLAŞIM

Roma İmparatorluğu'nu Büyük Devlet Yapan Şeylerin Sıralı Tam Listesi

Neden gelmiş geçmiş en büyük devletlerden biriydi Roma İmparatorluğu? Birkaç maddeyle açıklıyoruz.

siyaset biliminin babası montesquieu, roma’nın kuruluşunu, geçirdiği evrimleri ve yıkılışını en iyi özetleyen kişilerden biridir. bu büyük şahsiyetin tespitlerini, kendi açıklamalarımla birleştirdim.

* roma’nın yüceliği kısa sürede kamu binalarında ortaya çıkmıştır.

* romalılar’ı dünyanın hakimi kılan en önemli unsur, karşılaştığı halklarda kendisinden daha iyi bir şey bulduğunda kısa sürede onu benimsemeleridir. örneğin, romulus kullanılan küçük argon kalkanı yerine hemen sabinler’in geniş kalkanını tercih etmesi. numidya süvarilerine, rodos gemilerine, girit okçularına sahip olmak için adeta çıldırmışlardır. hep daha iyisi.

* roma’nın yaşadığı refahın nedenlerinden biri, yüce şahsiyetlere yani krallara ve imparatorlara olanak sağlamasıdır.

* kralları kovup konsül seçmeye başlaması gerçekten de roma’yı bir üst mertebeye çıkarmıştır.

* roma’nın kusursuz olmadığını fakat ortama ve şartlara en iyi ayak uyduran devlet olduğunu söyler.

* başlarda ganimette paylaşım o kadar adildir ki halk, savaşlara koşarak gider. sürekli savaşan bir devlet olan roma zamanla savaş sanatında ustalaşır.


* roma’da ilerleme askeriye ile olduğundan askeri eğitim sadece ordugahlarda yapılmaz. şehirde yurttaşların egzersiz yapmak üzere gittiği yerler mevcuttur. buradan çıkan kişi, kendisini tiber nehri’ne atar, yüzme ile antrenmanına devam eder.

* yağma en önemli gelir kaynaklarından biri olmasına rağmen bu yapılırken bile disiplinden taviz verilmez.

* romalılar, yemin tutma yani verilen söze sadık olma konusunda dünyanın en sadık halkıydı.

* romalılar, düşmandan çok aylaklıktan korkar. (türk silahlı kuvvetlerinde kısa ya da uzun dönem askerlerin çok boş bırakılmamasının sebebini az da olsa buna bağlıyorum. yapanlar ne demek istediğimi anlayacaktır.)

* askeri eğitim sonucunda askerler, sağlıkta zirve noktasına ulaşılır. hemen hemen her türlü iklimde savaşan roma’da, salgın nadiren görülür.

* romalılar, etrüskler’den aldıkları gladyatör dövüşleri sayesinde kan görmeye ve aşırı çılgınlıklara alışıktır.

* başlarda, liderler halka toprakları eşit dağıtır, bu da güçlü bir halk anlamına gelir. toprakların genişlemesinden baş rolü oynayan etmenlerden biridir.

* roma’da yozlaşma ne zaman baş gösterse mutlaka halk huzursuzdur, asker bezgindir.


* pirus, romalılar’a siper kazmayı ve ordugah kurulumunu/yönetimini öğretmiştir. hatta fillerle tanıştırarak onları daha zorlu savaşlara hazırlamıştır.

* kartaca, roma’dan daha önce zenginleşmiştir fakat roma kadar askeri noktada tutkulu olmadıkları için erimişlerdir. kartaca'nın, roma şehri önlerinde gezinen hannibal barca’ya destek vermeyerek ne kadar saçma işler peşinde olduğunu bilinir.

* roma’da mutlaka hizipleşme vardır fakat savaş başladığında her şey unutulur ve birlik olunur.

* romalılar, seyir konusunda inanılmaz derecede yetersizlerdi fakat kartaca ile mücadele ederken ele geçirilen bir kadırgayı o kadar iyi etüt etmişlerdir ki daha sonra yaptıkları gemilerle kartaca’yı mahvetmişlerdir.

* roma dayanıklılık konusunda aştığı için cannae muharebesinden sonra bile barış talep etmez.

* roma’nın gelişiminde kartaca’nın teslim olması önemli bir yer tutar. roma, bu belayı yok ettikten sonra çılgınca her yeri istila etmeye başlar.

* roma, yunanistan’ı ele geçirdikten sonra doğu’ya yani mısır-suriye dolaylarına inmeye çalışır fakat buralarda partlar’a çarpar. geçit vermeyen partlar, romalılar’ın yere seremediği tek kavim olur.

* roma, asya’ya yaklaştığı her vakitte üstüne mutlaka asya’ya özgü kavramlar olan gevşeklik, lüks, kibir sinmiştir. (bugün bile mutlak bir gerçek.) o yüce roma bile bunlara kendisini kaptırmıştır.


* roma’yı rakipsiz bırakan unsurlardan biri de, herhangi bir savaşta kendisine müttefik olan bir kavmi/devleti kısa süre sonra sindirmesi veya onu yok etmesidir.

* roma, birden fazla düşmanla karşılaştığında en güçsüzüne ateşkes sunar ve bu zayıf düşman bunu onur sayar, müttefikini terk eder. fakat bu ateşkes sonucunda liderin oğluna ya da oğullarına da el koyar. (bizans imparatorluğu’nun, osmanlı şehzadelerini desteklemesi gibi)

* veraset sisteminden o kadar iyi yararlanırlar ki birçok kavmin başına kendi adamları gelir.

* romalılar herkese efendi gibi konuşmayı adet edindiğinden hakarete uğramayan çok az kavim/devlet vardır.

* roma, kendisine başka bir kavmi/devleti çökertmede yardımcı olmayacak kavim ile müttefiklik yapmaz. *

* romalılar, asya krallarının avrupa üzerinde egemenlik iddia etmelerine zerre müsaade etmez. mesela mithradates, avrupa için bir tehlike uyandırdığında her şeyi bırakıp mithradates’in peşine düşer. kendisine coğrafi olarak yakın olan barbarların, kendisine karşı gelmesini böyle engeller. (bunu engelleyememesi zaten batı roma’nın çöküş sebebi olacaktır.)

* roma, kendisinden yardım isteyen herkese elini uzatır fakat bu yardım isteyen için ölümcül olur.

* roma, asla müttefiki olmadan ya da savaşacağı yere yakın bir müttefiki olmadan kendi topraklarından uzak bir yerde savaşa girmeye hevesli olmamıştır.

* yönetimin sağlam olduğu zamanlarda savaşlardan kazanılan ganimetler, diğer savaşlar için kaynak olmaktadır. savaşarak büyüme tam olarak bu oluyor.

* roma ile savaşa girecek olan herhangi bir lider; esaretini, uğrayacağı hakareti ve halkı tarafından lanetlenebileceğini mutlaka aklından geçirir.

* roma, paranın kokusunu o kadar iyi alır ki ki birçok müttefik ya da düşman lideri, servetini saklamak zorunda kalır. yine de hazin sondan kaçamaz.

bu maddeler daha da uzatılabilir...

sonuç itibarıyla, roma’nın sonunu bu muazzam askeri sistemin yozlaşması getirir. imparatorluk döneminde artık daha fazla toprak kazanmanın getiriden çok kayıp anlamına geldiği bizzat imparatorlar tarafından anlaşılır. marcus aurelius, augustus gibi yüce şahsiyetler doğal sınıra ulaşıldığının farkındadırlar. birçok imparatorlukta * olduğu gibi askeri sistemin bozulması, tüm sistemi yozlaştırmış, üstüne buna hristiyanlık’ın getirdiği yobazlık eklenince roma beyni durma noktasına gelmiştir.