MÜZİK 8 Ocak 2019
35,9b OKUNMA     856 PAYLAŞIM

Radiohead Solisti Thom Yorke Hakkında Pek Bilinmeyen Kişisel Detaylar

1968 doğumlu İngiliz müzisyenin sesini ve bestelerini Creep, Everything in its Right Place ve Paranoid Android gibi şarkılarla sevdik ancak kendisini, röportajları fazla sevmediği için biraz gizemli bir karakter olarak biliyoruz.


yorke, amblyopia (göz tembelliği) hastasıdır. lakabı newt'tır.


arabalarla ilgili şarkılar (airbag, killer cars, stupid car) yapmasının bir sebebi vardır

gençlik yıllarında sevgilisi ile çok büyük bir kaza yapmıştır yorke. şans eseri çıkmışlardır arabadan; yanlış bilmiyorsam sevgilisi sakat kalmıştır. geçirdiği travmadan dolayı arabalardan korkmaktadır. ochophobia'sina rağmen bir alfa romeo tutkunudur.


gerontophobia da diğer fobisidir (büyüme ve yaşlanma korkusu)


televizyonda brian may'i gördükten sonra "ben müzisyen olmak istiyorum" demiştir

may, kendisinin ilk idolüdür. ilk gitarını da yedinci doğum gününde hediye olarak almıştır (bkz: ispanyol gitar). on yaşındaysa ilk grubunu kurmuştur (hep beklemişimdir bir gün bu çaldığı çocukların ortaya çıkıp bu ibne şöyleydi böyleydi demesini).


aynı sene (1978) abingdon'da bir engelli okuluna kaydı alınmıştır

orada çok zor günler geçirmiştir. sonra exeter university'ye kabul edilmiş ve bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde hasta bakıcı olarak çalışmaya başlamıştır.


ilginç hususlardan biri de buradaki hastaların thom'u çok sevmesidir

belki kendine yakın buluyordu hastalar. o zamanlar en büyük hobisi paranoyak şizofrenlerle sohbet etmekmiş. günlerce ne demek istediklerini düşünür, her görüşünde "hey ne demek istedin? ne demek istedin sen?" diye sorup dururmuş bu heyecanlı genç (hepten delirtmiş garipleri).


kendisi tarafından resmen açıklanmış bir hastalığı yoktur

ancak davranışlarını inceleyen uzmanlar paranoyak olduğundan şüphelenmekte (aynı uzmanların george w. bush'a da gerizekalı dediklerini ekleyelim). thom thom'a baka baka kararmıştır belki kim bilir.


yazdığı çoğu şarkıda, açıkçası pek de anlam veremediğimiz birçok cümleyi, bu insanlardan duyduğunu biliyoruz. iyi ki doğmuş yarasa-köstebek-climbing up the walls'un sonundaki çığlık-insan karışımı varlık.

"i love life, but there's so much shit to deal with." - thom yorke

(hayatı seviyorum ama baş etmeniz gereken çok fazla boktan şey var)

Oscar and the Wolf'un Solisti Max Colombie Hakkında Birtakım İlginç Bilgiler