Psikoloji Profesörü Sam Vaknin'in Narsisistik Kişilik Bozukluğu Dersinin Türkçe Çevirisi
bu yazı kendisi de bir narsisist olan israilli psikoloji profesörü sam vaknin’in bir dersinin özetinin çevirisidir. linki en aşağıya bırakıyorum.
bir narsisisti manipüle etmenin sekiz etkili yolu vardır. narsisist hayallerimizin içine sızar. bizler hayatı tecrübeler değil travmalar, yaralarımız üzerinden öğreniriz. narsisistler yaralarınızı fark etme ve onları kullanmada birer ustadır. narsisistin kurbanı olan partnerler, yeni bir partner bulmak konusunda güçlük çektiğini dile getirir. çünkü sonraki ilişkilerindeki yoğunluk daha az olacaktır. narsisisti bir kere olsun yakın bir partner olarak hayatınıza almışsanız, hayatınıza aldığınız diğer partnerler size siyah beyaz sıkıcı bir film gibi gelmeye başlar. narsisist rengârenk bir film gibidir ve yoğun, benzersiz, tekrarı olmayan bir deneyimdir. çünkü hatırlatmam gerekirse narsisist hayallerinizin içine sızar ve yaralarınızda bir yankı uyandırır. bundan daha büyük bir samimiyet de yoktur.
narsisistin zihninde gezinmeden önce, onları manipüle etmenin yollarından bahsedelim
- no contact (iletişimi kes)
birinin narsisistik kişilik bozukluğu tanısı aldığını düşünüyorsanız anneniz dahi olsa iletişimi kesin, onları sosyal medyadan takip etmeyin, hatta iletişim kurmak zorunda iseniz bunu dolaylı yollardan yapın. bu birçok terapist tarafından tavsiye edilen en etkili yoldur. fakat hala iletişim halinde kalmak istiyorsanız, diğer tekniklerden bahsedelim.
narsisistle iletişim kurmak istediğinizde onunla olan konuşmanıza herhangi bir ilgi göstermeyin ve sıkıcı olmaya bakın. kademeli olarak narsisistin size olan ilgisi azalacak ve bir sonraki kaynağa geçiş yapacaktır ve bu gerçekten hızlı çalışır.
- deflection (yer yön değiştirme)
narsisistin de sevemediği ortak bir düşman bulun. bu bir komşu, iş arkadaşı, akraba vs. olabilir. bu sayede bu ortak düşmana karşı narsisist ile müttefik olursunuz. bu onlarla dostluk kurmanın bir yoludur.
bunu psikopatik narsiste karşı asla denemeyin. çünkü onların dürtü kontrolü yoktur ve şiddete eğilimlidir. aynalama bu anlatacağım teknik için aslında uygun bir kelime değil çünkü aynaya baktığımızda terse çevrilmiş halimizi görürüz ama burada narsisistin davranışlarını kopyalamaktan bahsediyoruz. o bağırırsa, sen de bağır. o seni aşağılarsa, sen de aşağıla. seni aldatıyorsa, sen de aldat. aynı ünlü şarkıdaki gibi “anything you can do, i can do better”
bunun iki etkisi var; birincisi gerginliği artırır; narsisist de aslında tüm zorbalar gibi bir korkaktır. narsisist bu gerginlikle karşılaşınca geri adım atabilir. ikinci etkisi ise narsisistte öz farkındalık yaratır. narsisistin iç gözlem yeteneği ve öz farkındalığı düşüktür. aynalama narsisistin kendisini, ne yaptığını görmesini sağlar. psikolojiye ilgiliyseniz bu teknik edimsel koşullanmaya (operant conditioning) benzer. yani narsisisti davranış sergilemeye koşullar. bizler edimsel koşullanmayı hayvanları evcilleştirmede kullanırız.
-shared psychosis (paylaşılmış psikotik bozukluk)
bu tekniğin travma bağı (trauma bounding), stockholm sendromu gibi farklı isimleri de var. bu teknik aynalamanın tam tersidir. narsisist ne yapıyorsa, onu abart. örneğin; “bugün iş yerinde bu problemi ben çözdüm, diğer salaklar bunu başaramadılar ama ben beş dakikada hallettim.” diyorsa, sen de “neden beş dakikanı aldı ki sen o kadar harikasın ki bu senin aslında iki dakikanı alırdı, neden işyerindeki bu salaklarla vaktini harcıyorsun ki sen çok daha iyisini hak ediyorsun.” diyebilirsin. yani narsisistin büyüklenmeciliğini karikatürize et (kısaca dalga geç). buna edebiyatta parodi deniyor. bu öylesine harika bir etkiye sahip ki narsisisti mütevazileştirebilir ve aniden “yok ya ben aslında o kadar da dahi değilim ehe” dedirtebilir. narsist ne kadar manyak olduğunun farkında olsa bile bu sayede onun psikotik dünyasına girebilir ve onu abartıp, büyütebilirsin.
- provide supply (kaynak sağla)
narsiste kaliteli bir kaynak sağla. narsistin elbette ki kaynağı ilgidir (attention). bu ilgi pozitif ya da negatif olabilir. bunu sadece pozitif ilgi olarak düşünmeyin çünkü onlar ilginin negatifi dahi olsa bundan beslenirler. yani narsiste "sana hayranım, ne kadar bilgilisin, muhteşemsin, wikipedia’dan bile daha seksisin." demen kaliteli bir kaynaktır. fakat ona “senden korkuyorum, sen çok güçlü ve acımasızsın.” demen de kaliteli bir kaynaktır. narsisistik kaynak bir uyuşturucuysa, narsisist keştir. yani teknik basit, sen torbacı olacaksın. bu yüksek oranda bağımlılık yaratır ve bu kadar yoğun bir kaynağa sahip narsisist, başkalarına bağımlıdır hatta borderline bir yanı da vardır. narsisist bağımlı bir kişiliğe sahiptir, sen sadece kaliteli bir kaynak sağlamaya bak.
- withholding (kaynaktan kesme)
bir önceki tekniğin tam tersidir. önceki teknikte kaynağı sen veriyorken, bunda o kaynağı keseceksin. iletişimi geri çekeceksin (silent treatment), seksi geri çekeceksin, yani narsisistin öz düzenlemesini sağlayan tüm kaynakları geri çekeceksin. bunu yaparak narsisistin seni aramasını sağlayacaksın. ger çektiğin her neyse onu alması için zorlanmasını sağlayacaksın. fakat bu bir önceki teknik ile arka arkaya uygulanmalıdır. yani şu şekilde ilerleyecek kaynak-geri çekme-kaynak-geri çekme… bu aynı zamanda intermittent reinforcement (aralıklı pekiştirme) olarak da bilinir.
bu bahsettiğim tekniklerde bir şey dikkatinizi çekti mi? bahsettiğim tüm bu teknikler tam olarak narsisistik davranışlardır. bunlar bir narsisistin birebir size yaptığı davranışlardır. yani diğer bir deyişle bir narsisisti manipüle edip, hayatta kalmanın tek yolu bir narsisiste dönüşmektir. tüm dünyada yaptığımız çalışmalar gösteriyor ki narsisistlerin partnerleri zamanla travma yaşayıp, kurban olunca belirgin bir şekilde narsisistik ve psikopatik davranışlar geliştiriyorlar. yani narsisizm belki de korona virüsten daha bulaşıcı ve kurbanları karantina altına almanın bir yolu da yok. bu sebeple benim tek tavsiyem, iletişimi kesmektir. onunla iletişim halinde kalmak ateşle ya da ruhunla oynamak gibidir. buna devam ettikçe onun zehrinin bir damlasının da sana bulaşacağından emin olabilirsin.
narsistin sizi manipüle, kontrol ve ikna etmesinin bu kadar etkili olmasının sebebi şudur
narsisist de tıpkı sizin gibi bir kurbandır. narsisizm post-travmatik bir durumdur. narsisistler genellikle ebeveynlerinin kurbanlarıdır. bir kurban olarak, kendilerine has bir çözüm bulmuşlardır. fakat narsisistin kendine has buldukları bu çözüm onların da tıpkı sizler gibi bir kurban olduğu gerçeğini değiştirmez. narsisistin sizi bir kurban yapmasının sebebi kendilerine bir ortak istemesindendir. eğer ki kurban olmazsanız, onlara yabancı olursunuz. onlar kendi türdeşleriyle çevrili bir alanda evinde gibi hissetmek isterler. böylece çevresindeki herkesi bir kurbana dönüştürürler. kısaca evinde gibi hissetmek için bunu yaparlar; bu duruma klinik bir terim bulacaksak bu konfor alanı (bkz: comfort zone) yaratmaktır. narsisist sizin ne yaptığınızı, ne yapmadığınızı, ne sıklıkla neyi yapıp yapmadığınızı umursamak zorunda hissetmeden sizi kurbana çevirirler. işte bu da en berbat kısmı; narsisist sizi kendi imgesine dönüştürdüğü anda size iyilik etmiş olur; çünkü o üstündür, tanrısal bir yanı vardır, sizi kendi seviyesine yükseltiyordur. tıpkı incilin ilk kısmındaki gibi “god created man in his own image.” (tanrı insanı kendi suretinden yarattı.)
bu sebeple sizin ona şükran duymamanıza oldukça öfkelidir. o sizi seçmiştir ve sizi şekillendiriyordur. ama siz ne yapıyorsunuz? bundan mutsuzluk duyuyorsunuz. kurban olduğunuzu ve kötüye kullanıldığınızı iddia ediyorsunuz. elinize geçen bu harika fırsatı fark edemeyecek kadar salaksınız. (!) (bu kısmı çevirirken kahkahalara boğuldum.) şunu anlamalısınız; narsisist size çok kızgın. ona göre narsisistin partneri ikili bir durumdadır; ya salaktır ya da tatminsizdir. narsisist kendine şöyle der; partnerimi şekillendirmek için aşırı ve radikal ölçütlere başvurmalıyım. amerikalılar buna ‘tough love’ (bağrına taş basarak birinin iyiliği için bir eylemde bulunma) derler. yani her şey sizin iyiliğiniz içindir. ama burada bir problem vardır.
gidenns isimli sosyolog 1990'larda “ontological security” (ontolojik güvenlik) teriminden bahsetmiştir. bu şu demek; bugününüz dününüzün, yarınınız ise bugününüzün devamı gibi hissetmediğinizde bir kimlik geliştirmek imkânsızdır. narsisistler ise bu devamlılığı sağlayıp bir kimlik geliştiremezler. 1995’de narsisizmin fikrimce çoklu kişilik bozukluğunun bir türü olduğundan bahsetmiştim. çünkü narsisistlerin iki kimliği vardır: birincisi gerçek kimlikleri (ki bu korkmuş, canı yanmış, travmaya maruz kalmış küçük bir çocuktur), ikincisi ise sahte kimlikleri ki bu sahte kimliğin üzerinde bu aciz çocuğun hiçbir etkisi yoktur. fakat bugün yanıldığımı itiraf etmem gerek; bunu çoklu kişilik bozukluğu olarak nitelendirmek doğru olmaz. çünkü çoklu kişilik bozukluğunda her kimliğin bir kişiliği ve devamlılığı vardır. örnek vermem gerekirse, diyelim ki biri çoklu kişilik bozukluğundan mustarip ve sam isimli bir kimliği var. sam dört ay sonra terapiye geldiğinde 4 ay önce terapistle ne konuştuğunu hatırlar ve onun devamını getirebilir.
fakat narsisist bunu yapamaz. narsisistler yaptığım çalışmalara göre hatıralarının yaklaşık %80’ini unuturlar. narsisistler dissosiasyondan (dissociation / çözülme) mustariptir. yaşadığı her dakikayı farkında olmadan kaçırır. peki, bu sorunu nasıl çözer? klinik terimi ile konfabülasyon (confabulation/boşlukları doldurma) yapar. anılarındaki boşlukları doldurmak için hikâyeler uydurur. bu sebeple insanlar onların ya yalan söylediğini ya da gaslight yaptığını düşünür. ama o öyle bir şey yapmıyordur. aynı heraklitos’un nehiri gibi düşünün (bkz: panta rhei) “aynı nehirde iki kez yıkanmaz/ aynı narsisistle iki kez konuşulmaz.)
narsisistin partneri bu durumu bir türlü tanımlayamaz
kurbanın kabullenemediği iki şey vardır:
1. narsist hiçbir zaman var olmadı.
2. narsist için hiçbir zaman özel değiller.
sizinle evli olması, çocuklarınızın olması ya da tecrübelerinin olması bu gerçeği değiştirmiyor. size milyonlarca kez sizi sevdiğini söylese de, ağlasa da siz işlevinizi yitirdiğiniz anda yerinize bir başkasını koyar. çünkü siz onun için bir metasınız. narsisist karısını sever, narsisist pirinci de sever ve genellikle bu iki sevgi arasındaki farkı söyleyemez. yani kendinizi bu kadar fazla açıklamaktan vazgeçin, olmayan bir şeyle iletişim kuramazsınız. sahte kimliği sadece bir kurgudan ibarettir. narsisistin etrafındaki herkes rahatsızlık hisseder. yaptığımız çalışmalar gösteriyor ki narsisistle aynı odada olan bireyler rahatsızlık ve anksiyete hissediyorlar. çünkü bir şeyin eksik, yapay olduğunu hissediyorlar. bunları size söylüyorum çünkü narsistle anlamlı, duygu dolu bir hayat yaşamanız imkânsızdır. yapacağınız hiçbir manipülasyon bu durumu değiştirmez.
diğer birçok hasta gibi narsisistler de çelişkili düşünmeden (paradoxical thinking) mustariptir. yani aynı anda karşıt düşünce ve inançlara sahiptirler. siz bunu yapamazsınız. yani şunu diyemezsiniz “bu adam tam bir şeytan ama harika bir insan.” ama narsisist bunu yapabilir. o halde onunla konuşurken kiminle iletişim kuruyorsunuz? ya da onu manipüle ederken kimi manipüle ediyorsunuz? öğlen saat üçte “barbara harika bir insandır.” saat üçü çeyrek geçe “barbara berbat biridir.” diyebilir. narsisist sürekli ve dramatik bir şekilde yorumlarını, verdiği sözleri, anlaşmalarını değiştirir. çünkü çelişkili düşüncelere sahiptir. çelişkili düşüncelerinin sebebi hiç var olmamış olmasından kaynaklanır. varoluş düzenli bir biliş, değer yargısı vs. gerektirir. bunlar şema olarak adlandırılır. herkes belli şemalara sahiptir. stres durumunda bu şemalar sarsılsa bile varlığını korur. bunlar sizi tahmin edilebilir, güvenilir ve toplum için işlevsel yapar. narsisistler ya da psikopatlar buna sahip değildirler. her an şekil değiştirebilirler (bkz: shape shifter). narsisistin partneri ise bu denizanası kıvamındaki varlığı çivilemeye çalışır. “ama dün bana şöyle söz vermiştin, ama dün şöyle söylemiştin, ama şöyle anlaşmıştık…” bu tamamen boşa zaman harcamaktır.
narsisistle ilgili bilmeniz gereken üçüncü şey ise narsisist diğer insanlardan yansıyan görüntüsü ile kendi kimliğini inşa eder. sağlıklı insanlar sabit bir çekirdeğe sahiptir. diğer insanlardan dönüş alır ve çoğunu da iyi bir sebepten dolayı reddederler. bu sayede öz değerinizi, duygularınızı vs. düzenlersiniz ve bu içten gelir. eğer bir adaya düşüp yapayalnız kalırsanız kimliğinize bir şey olmaz çünkü şunu bilirsiniz: siz sizsinizdir. ama narsisist bunu yapamaz çünkü çevresindeki insanların yansımasının bir bütünü gibidir. kendisini yansıtacak insanlar bulamadığında hiç var olmamış gibi hisseder. daha önceki entryde bahsedilen geri çekilme yöntemi de bu durumla bağlantılıdır. narsisistle ilişkinizde güç %100 sizdedir. narsisistinki ise 0’dır. ama dahi bir narsisist gücün %100 kendisinde olduğunu size inandırır.
narsisist empati yapabilir. buna “soğuk empati” denir. bu da bir çeşit empatidir ama içinde duygu yoktur, amaç odaklıdır. yani narsisist ağlayan birini gördüğünde, üzgün olduğunu fark edebilir ama sağlıklı biri ağlayan birini gördüğünde üzgün olmanın ne olduğunu anlar ve “bu kötü bir duyguydu, onun için bir şeyler yapmalıyım.” der. narsisist ise “o üzgün, üzgün olmanın ne demek olduğunun farkındayım. bunu kişisel deneyimlerimden çıkarım yaparak anlayamıyorum ama ne demek olduğunu biliyorum, kitaplardan okudum, gözlemledim. yani şu an kartlarımı doğru oynarsam, büyük ihtimalle bu gece uyumadan önce onunla seks yapabilirim. çünkü o kırgın ve çaresiz ve bu bir fırsat.” der. soğuk empati sizin zafiyetlerinizi bulmaya yöneliktir. bu zafiyetler bulunduktan sonra amaçlar –narsisistik kaynak, para, seks, güç vs. - için kullanılır. yani bir narsisiste asla duygunuzu göstermeyin. ağlamak mı istiyorsun? git ve tuvalette ağla. mutlu musun? bunu kendine sakla. ona gösterdiğin her duygu sana karşı kullanılabilir.
aynı şekilde, narsisiste asla yardım teklif etme ya da tavsiye verme. çoğunuz narsisistlere aşıksınız ve sizin probleminizin ne olduğu başka bir dersin konusu ve siz birini sevdiğinizde ona yardım etmek, onu korumak istersiniz. o insanı doğru yola sürüklemek istersiniz ya da sadece onun elinden tutmak istersiniz. fakat bu bir narsisiste yapılacak en kritik hatalardan biridir. bunun iki sebebi var. birincisi; narsisist sizin bu davranışınızı bir zayıflık, amaçlarına ulaşmak için bir zafiyet olarak algılar. ikincisi; narsisiste yardımda ya da tavsiyede bulunursanız onu aşağıladığınızı düşünür ki buna narsisistik yaralanma denir. narsisistin sizin ya da ötekilerin yardımlarına ihtiyacı yok. çünkü o herkesten üstün. onun tavsiyeye de ihtiyacı yok çünkü o üstün ve her şeyi bilir. narsisist partneri birinden yardım isteyene dek arabasını altı saat boyunca yanlış rotada kullanabilir. narsisiste tavsiyede bulunarak şunu demiş olursunuz “ senin yardıma ve tavsiyeye ihtiyacın var ve bende sende olmayan bir şey var. örneğin; senin sahip olmadığın bir bilgiye sahibim.” narsisist buna kötü bir şekilde karşılık verir. bunu yaptığınız için sizi asla affetmez.
1990larda bahsettiğim döngüyü hatırlarsınız. idealize etme- değersizleştirme-çıkartma ve yer değiştirme. narsisist sizi en başta idealize eder, daha sonra değersizleştirir, daha sonra sizi fırlatıp bir köşeye atar ve son olarak yerinize başkasını koyar. narsisisti manipüle etmek istiyorsan, bu döngüyü tersine çevir. teknik şu; onun yerine başkasını koy, onu hayatından çıkart, onu değersizleştir ve onu idealize et.
narsisistle ilgili bilmeniz gereken diğer şey ise onun ilişkileri yoktur; güç oyunları vardır
her şey güçle ilgilidir. narsisist ilişkinin aşk bombardımanı (love bombing) kısmında (ki ilişkinizin bu kısmı narsisistin sana ne kadar ihtiyacı olduğunu sana göstermek için değildir, senin ne kadar eşsiz olduğunu sana ispatlamak ile ilgilidir.) narsisistik kaynağın nasıl bir şey olduğunu tatman için seni de bir narsisiste dönüştürmeye çalışır. yani bu kısımda senin de bir keş olman için uyuşturucudan sana da tattırmaya çalışır ama narsisist zihninde senin ona ait olduğunu fark ettiği anda şöyle der “ benim sana ihtiyacım yok benim zaten temizlikçim var, seks istesem de giderim kıbrıs’a birini bulurum, bende para çok senin yerine bu parayla herhangi birini koyabilirim, eski eşim de orda beni bekliyor zaten, seni şutlasam bende seçenek çok nedense kadınlara çok çekici geliyorum.” (sam vaknins böyle demedi gerçi ama ben kendi tecrübelerimden yola çıkarak size bunu söylüyorum.) işte bu narsisistle ilişkinin özüdür. birinci aşamada size ne kadar özel olduğunuzu söyleyen narsisist, ikinci kısımda ne kadar özel olmadığınızı size söyler. “sen harikasın, bugüne kadar kimseyi senin gibi sevmedim, hayatımın aşkısın, bugüne kadar böyle bir şeyi hiç tecrübe etmedim.” (lütfen bunlara inandığınız için kendinizi suçlamayı bırakın.) diyen narsisist sonrasında “bana istediğim hiçbir şeyi veremezsin ki vereceğin şeylere de benim ihtiyacım yok.” demeye başlar.
narsisist sizi her zaman kaybedecekmiş gibi davranır
onun için geçicisinizdir hatta 30 sene evli bile olsanız. narsisistler beklenti kaybı kaygısı (anticipatory loss anxiety) çekerler. çok küçük yaşlardan itibaren obje sürekliliğini kaybetmişlerdir. obje devamlılığı piaget’nin çocuk psikolojisi üzerine 60’larda ortaya attığı bir terimdir. biliyorsunuz bebekler küçük yaşlarda anneleri odayı terk ettiğinde ağlamaya başlarlar. yani bebek anneyi göremediğinde, hiç var olmadığını düşünür. daha sonra bebek zihninde annenin bir imgesini kurgulamaya başlar ve anne odada olmasa bile o imge ile bağlantı kurar. yani bir narsisistin bu kısımla ilgili bir sıkıntısı vardır. narsisist sizinle değil, sizin ondaki imgenizle bir bağlantı kurar. peki bunu neden yapar? aslında size ipucunu verdim: “eğer ki seni kaybetmekten korkarsam, senin yerine senin imgenle bağlantı kurmayı tercih ederim. sen her zaman benim hayatımdan çıkıp gitme potansiyeline sahipsin. senin yaptıklarını kontrol edemem ama senin zihnimde yarattığım imgen üzerinde kontrole sahibim.” yani narsisist sizi gördüğü anda sizin iyi bir kaynak olacağınızı düşünürse, şok edici süreç başlar ve siz farkına bile varamazsınız.
narsisist mental kamerasında sizin şipşak fotoğrafınızı (yazının devamında buna snapshot diyeceğim) çeker. biriyle tanışır, bu bana kaynak sağlayabilir der ve bu dakikadan sonra inanması zor biliyorum ama anlamanız gereken şey şu: asla sizinle iletişim kurmaz, zihninde çektiği bu snapshot ile bağlantı kurar. narsisist aynı anda size ve snapshot'ınıza sahiptir ama siz bir snapshot değilsinizdir. siz bir hayata sahipsinizdir, çalışırsınız, gelişirsiniz, gezersiniz yani dinamiksinizdir. ama snapshot'ınız statiktir. narsisist sizin snapshot'ınızı kontrol eder, onunla konuşur. yani siz günden güne bu snapshot'ınızla daha az benzerlik göstermeye başlarsınız ve bir noktada narsisist için bir tehdit olmaya başlarsınız. sizin ve snapshot'ınızın arasındaki uçurum öylesine açılır ki narsisist bile zihninde çektiği bu fotoğrafın gerçekliğinden şüphe duymaya başlar. bu noktada siz snapshot'ınızı zora sokarsınız ki bir narsisiste âşık olduysanız hepiniz bu noktayı iyi biliyorsunuz. narsisist bu noktada size “sen çok değiştin, sen benim aşık olduğum kadınla aynı kişi değilsin, sana neler oluyor, yardıma ihtiyacın var, sen borderline ya da bağımlı bir kişiliğe sahip olabilirsin.” gibi söylemlerde bulunabilir. tam bu noktada sizden kurtulmak zorundadır. çünkü snapshot onun için sizden daha anlamlıdır ve snapshot'ınızı korumak zorundadır. terk edilmeye ve kayba karşı toleransı sıfırdır çünkü o obje devamlılığını sağlayamamış bir bebektir. peki sizden nasıl kurtulacak? sizi değersizleştirerek. sizi idealize ederken hataya mı düşmüşlerdir? asla! narsisistler asla hata yapmaz, siz değişmişsinizdir (!) onun için değersizleştirdiği kişi ile idealize ettiği kişi aynı değildir. peki bu durumda narsisisti manipüle etmek için nasıl bir teknik kullanabilirsiniz? snapshot'ınızı taklit edebilirsiniz. burada iki seçeneğiniz var; ya kişisel gelişiminizden vazgeçip geçmişteki o günlerinize geri döneceksiniz (bunu ne kadar çok partnerin tercih ettiğini tahmin bile edemezsiniz. yeni bir iş kurup işten vazgeçenler, üniversiteyi kazanıp bırakanlar vs.) ya da narsisiste yeni bir snapshot sağlayacaksınız. peki, zaten zihninde sizin bir fotoğrafınıza sahipken bunu nasıl yapacaksınız? kendiniz olmayarak. o kadar radikal ve dramatik bir şekilde değişmek zorundasınız ki narsisist yeni bir partnerle birlikte olduğuna ikna olmalı. giyiminden, saçına ya da davranışlarına kadar değiştirmelisin. bu noktada narsisist şunu der “vay be sana yeniden aşık oldum, sen çok farklısın.” bu yolla boşanıp tekrardan evlenen ya da 15 sene sonra seks yapan çiftler tanıyorum.
bilmeniz gereken diğer şey: narsisistler çok özel bir dine mensuptur
bu din sadece bir tanrı ve bir kuldan oluşur ve yeryüzünde tanrı ve kulun aynı olduğu tek din budur. bir narsisistle yaşamak, bir mezhebe üye olmaktır. narsisist bu mezhebin lideriyse siz üyesisinizdir. narsisistik kaynak ise sizin ona tapmanızdır. fanatik bir müslüman ya da hristiyan ile karşılaştığınızda içsel olarak ona ne söylememeniz gerektiğini bilirsiniz. aynı şekilde bir narsisistle yaşarken de yapmamanız ve söylememeniz gereken bazı şeyler vardır. narsisisti bir din mensubu olarak düşündüğünüzde, nasıl davranmanız, nasıl konuşmanız, ne söylemeniz gerektiğini içsel olarak bilmelisiniz. bunu bir dine benzetmemin sebebini kısaca açıklamam gerekirse narsisist genellikle ebeveynleri –çoğunlukla annesi- tarafından suistimal edilmiştir. bu suistimal cinsel, fiziksel, psikolojik olabilir. bu suistimal çocuğun ebeveyninden ayrılıp bireyselleşmesine engel olur. aile çocuğunun kendi sınırlarını çizmesine müsaade etmez. kendisi sürekli bir oyuncu olmayı hayal eden annenin çocuğunu oyuncu olmaya zorlaması gibi düşünün, bu bir suistimaldir. bir çocuğa hata yapmamasını söyleyen bir ebeveyn düşünün, bu bir suistimaldir. çünkü çocuğun çevresi ile çatışıp, kendi sınırını çizmesine müsaade etmez. peki, çocuk buna nasıl tepki verir? hayali bir arkadaş yaratır, yani sahte kimliğini. sahte kimliği çocuğun sahip olamadığı her şeye sahiptir. çocuk küçükse, sahte kimlik sonsuzdur. çocuk ailesinin bir sonraki hamlede ne yapacağını tahmin edemiyorsa, sahte kimlik her şeyi biliyordur. çocuk çaresizse, sahte kimlik sonsuz güçtedir. çocuk koşullu sevgiye sahiptir: “şunu başarırsan seni severim.” çocuk şunu bilir; eğer ki başarısız olursa sevilmeyecektir ama sahte kimlik kusursuzdur. sahte kimliğin kusursuzluğunu düşündüğünüzde yeryüzünde bu tanımlara sahip iki şey vardır: biri donald trump, diğeri ise tanrı. yani çocuk kendi sahte kimliğini yaratarak kendisini ebeveyninden korur. bu sahte kimlik çocuğun tanrısı olur. gerçek kimliğini ise yarattığı bu tanrı için kurban eder. fakat bu yetersiz kalır ve bu sefer de çevresindekileri kurban etmeye başlar ki buna da narsisistik suistimal denir.
yani narsisistik biri ile ilişkideyseniz ölümcül bir savaşın içindesinizdir
ya siz ya da o ölmelidir. bunun yanında narsisistin partneri genellikle bunu “ruhum öldü” diye tanımlar. bu ilginçtir çünkü 1975 senesinde kernberg sınırda kişilik bozukluğu (bkz: borderline personality disorder) tanımını literatüre sokmuştur. narsisistin kurbanlarını dışardan gözlemlediğimizde bir narsistin kurbanı mı yoksa sınırda kişilik bozukluğu mu olduğunu ayırt etmesi zordur. çünkü her ikisi de bu ruhum öldü tanımını sıklıkla kullanırlar. her ikisi de duygusal olarak normal tepki veremezler ve ruh halleri bir iyi bir kötü yönde hareket eder.
narsisist ironik olarak hayatının çevresindekiler tarafından kontrol edildiğini düşünür ve bu sebeple her daim çevreyi suçlar. eğer ki onunla tehlikeli bir oyun oynamak istiyorsanız, narsisistin kontrol noktası siz olursunuz. fakat bu oyunda çok keskin ve kendinizden emin olmalısınız. her şeyden önce her şey için narsisistin sizi suçlamasına izin vermek zorundasınız. onu bunu yapmak için cesaretlendirmelisiniz. yani şu cümleleri sık sık kullanmalısınız “bu benim hatam, bunu yapmamalıydım, özür dilerim, off benim yüzümden üzüldün vs.” bunun iki faydalı etkisi vardır. eğer siz bunu söylerseniz, narsisist söylemek zorunda kalmaz ve suistimali azaltır. yani şöyle düşünmeye başlar “kötü olan her şey onun suçu ve muhtemelen iyi olan her şey de onun suçu.”
narsisistlerde terapinin işe yaramamasının bir sebebi terapistin narsisiste bir yetişkin olarak yaklaşması olabilir
terapist narsisistle müzakere eder, onunla tartışır, sorgular, sözler verdirir ama narsisist bir yetişkin değildir. çocuklar büyülü düşünme (bkz: magical thinking) dediğimiz şeye sahiptir ki narsisistlerde de bu vardır. büyülü düşünmede zihinsel süreçler gerçekliği etkiler. bu sebeple narsisistler umursamazdır, çılgın riskler alır, davranışlarının bir sonucu yoktur, onlar dokunulmazdır. o tanrıdır ve tanrı istediğini yapar ki bu yüzden vurdumduymazdır ve kolay aldanır. narsisist her şeyi bildiğine ve kimsenin ondan zeki olamayacağına inanır. bundan faydalanabilirsiniz. eğer narsisiste bir şey yaptırmak istiyorsanız, bunu onun fikri olduğuna ikna edin. onun kafasına bir fikir yerleştirin ve onun tavsiyesini isteyin. narsisistin büyüklenmeciliğini kullanarak onu manipüle etmek çok kolaydır. narsisistinizi dört yaşındakini çocuğunuzu kontrol ettiğiniz gibi kontrol edin. tabii bu kadar çileyi ne için çekip asla kendiniz olamadığınız bir ilişkinin içinde olacaksınız? bunu iyi düşünün...
burası çevirimin bittiği yer. bazı yerleri atladım ya da kabataslak çevirdim, bazı yerlere kendimden bir şeyler kattım (sadece tırnak içinde belirttiğim yerlere/narsisistin potansiyel kelimeleri olabilecek yerlere). sabırla okuyan herkese teşekkür ederim. psikolog necati karakaş’ın çok sevdiğim bir cümlesi ile bu yazıyı sonlandırmak istiyorum “içimizdeki narsisist acizlik ve bağımlılık karşısında ortaya çıkar.” neden saatlerdir bu çeviri için uğraştığım ise başka bir yazının konusu. sevgiler.