EKONOMİ 17 Mayıs 2017
177b OKUNMA     1121 PAYLAŞIM

Piyasanın İçinde Olan Birinin Gözünden: Türkiye'de Kuruyemiş Neden Pahalı?

''Türkiye'de ne ucuz ki?'' dediğinizi duyar gibiyiz. Haklısınız fakat bu konuda en çok cep yakan ürünlerden biri hiç şüphesiz kuruyemiş. Kuruyemişin neden bu kadar pahalı olduğunu, piyasayı bilen Sözlük yazarı ''netcanavari'' aktarmış.
iStock.com


ilk olarak antep fıstığıyla başlayalım;

antep fıstığı ağacı genel olarak 2 senede bir daha az veren bir ağaç türü. 2 senede bir az vermesine karşın tabi tüm ağaçlar az vermiyor. ama çoğunlukla tüketimde her geçen sene arttığından, hızlı azalmaları belirgin bir şekilde hissediyoruz. boz kavlak dediğimiz yani baklavada kullanılan fıstığın fiyatı bu sene neredeyse %30 yükselmiş. bunun nedeni olarak ise bu sene geçen seneye göre daha az bir rekolte çıkmasından dolayı. ama bakın bu rekolte tahminleri antep fıstığında fındıktaki kadar bilimsel değildir. nedeni ise devletin fındığa verdiği önemi fıstığı vermemesi ve aynı zamanda fındık çiçek sayımında yabancı firmaların bile gelip sayım yaptırdığı gerçeğidir.rekolte ise nedense genelde hep borsanın tahminlerinin üstünde çıkmıştır. 


ayrıca antep fıstığı her ramazan öncesi yükselir neden mi? çünkü baklava satışları artacağını gören pastane ve tatlıcılar önlem olarak 2 ay kala stoklamaya başlarlar. bu da ani fiyat çıkışlarını ortaya çıkarır. ama antep fıstığında fındıkta ki gibi lisanslı depoculuğun olmayışı, antep fıstığı ağacının bir kaliforniya veya iran fıstığı ağacı kadar verimli olmadığı net bir bilgi. tabi aflatoksinli (küflü) mallardan hiç bahsetmiyorum onlar başımızın belası. türk antep fıstığının yurt dışına çıkamama sebebi aflatoksinin antep fıstığı ismine kazınmış olması. ne zaman yabancılara satmak istesek sizde aflatoksin sonradan da oluşuyor yok almayalım diyip uzaklaşıyorlar. her ürünü analize göndermediğiniz sürece aflatoksini tespiti cidden zor bir ürün. çünkü küf içine işliyor ve dışarıdan hiç anlamıyorsunuz. (aklınızda olsun antep fıstığını buzdolabında saklayın) hiç bir kuruyemiş sıcakta saklanmaz bir kere sıcak ortam kuruyemişlerde ki yağ oranın azaltır o da ürünün tadını bozar. tahminim yeni ağustos mahsulün de tekrar rekoltenin yükselerek fiyatın ekimde %30 daha az olması.


gelelim fındığa. 

fındık adeta 3 senedir şaşırmış durumda.bir sene iniyor bir sene fırlıyor. durduramadık bir ortalarda bir yerde. bakın baştan konuşalım fındık piyasasını ihracat belirler. bunda tabi köylülerin daha çok para kazanma amaçları da yatıyor. geçen sene çalıştığımız bir firma 'nın söylemine göre ilk defa bu kadar güzel para kazanmışlar ihracat sayesinde. neden mi ? dolar çıkınca tabi avrupalılar tonajlı fındık alımları yaparak daha ucuza mal etmek istemişler bu da tabi satışları arttırmış .ihracat demek, ciro artışı demek ve tabi bu kadar satış iç piyasaya da fiyat artışı olarak yansıdı. bu sene ise o fiyat artışı tam anlamıyla olmadı . tabi bundan köylüler rahatsız olunca bir kaç hafta önce (bkz: tmo) mal alacak diye söyleyenler oldu ve aldıda bundan dolayı biraz artış yaşandı ama kayda değer bir artış olmadı. 


ama tabi bu yabancıların da işine geliyor. bakın (bkz: ferrero) oltan fındığı (oltan fındık senelerce ferrero'ya fındık sağlayan firma idi) aldıktan sonra adeta piyasada ciddi etkisini arttırdı. bir de yabancı firmaların çoğu oltan fındık üzerinden avrupa'ya fındık almayı tercih etti. nasılsa ferrero kaliteli fındık yapıyordur kendine diyerek. buna da devlet el atarak köylüleri koruması için bazı adımlar atması gerekli. burada tmo'nun adımı doğru ama ne kadar yapmalı o noktada kesin bir çizgi olmalı. duyumlarıma göre 5-6 sene önce fiskobirlik zamanı ferrero ani artıştan dolayı ciddi zarar etmiş. bunun üzerine biz bu yapılan kazığı unutmayız diye dünyanın her yerine fındık ekmeye başlamışlar. tabi aynı tadı yakalayamadılar henüz. ama yakaladıkları zaman bu fiyatları çok arayacağız. fındık için fiyat beklentim bu sene ciddi bir artış olmadan aynı seviyeler içinde olması. gelecek sene içinde bu mahsül ile aynı fiyatlarda olacağı.


badem'e gelecek olursak. 

(bkz: datça bademi) diyenleri duyar gibiyim. o datça bademi anca biz senede 1 veya 2 çuval yani 150 kg bulabiliyoruz o da zaten bizim alış fiyatımız 50 lirayı buluyor biz bunu işleyip kuruyemişçilere verdiğimizde ve onlarda karlarını katınca fiyat 80 liraları buluyor. ama tadı efsane. türkiye badem ihtiyacının büyük bir kısmını ithal ediyor amerika california'dan. genel olarak yediğimiz bademin uzunluğu 16-18mm ve 20-22mm civarında. pastanede kullanılan bademler ise 27-30 mm civarındadır. pastacılıkta genelde çiğ tercih edilir. (buz badem zarı soyulmuş bademden yapılır. 


evde bademin zarını sıcak bir suda ıslattıktan sonra buzlarla soyarak yapabilirsiniz) bademin şu an alış fiyatlarımız 11$ civarı. kavurduğunuzda %10'a yakın fire çıkıyor. piyasaya bu konuda adeta hükmeden iki firma var. biri (bkz: boyhan badem) diğeri de (bkz: aydın kuruyemiş) . bu iki firma türkiye'de badem fiyatlarında çok etkilidir. ha bir de(bkz: tiryaki agro) var ama onların etkisi son zamanlarda sınırlı çünkü daha çok bakliyat işine kaydılar. boyhan'ın abd'de bahçeleri var. aydın kuruyemiş ise ortak bir firmayla fabrikası var abd'de. tiryaki genelde ithal eder. bu adamların dediğine göre fiyatlar dolar yüksek olduğundan pek oynamadı. bir de geçen sene california bademine bir sel vurmuştu onunda etkisi var tabi fiyatlarda normalde 9$ civarı olmalıydı. yeni mahsulde fiyat beklentim 10$ civarı olması.


ceviz'e gelecek olursak. 

yerli ceviz kesinlikle çok güzel özellikle kaman ve maraş cevizi. ancak çoğu firmalar ithal olan ukrayna cevizini tercih ediyor. pastacılar, fırınlar hep ithal ceviz arayışındadır. bazı ustalar kafayı yerliyle bozmuştur o başka. ukrayna cevizi hem standart bir ceviz hem de fiyatı tabi ki daha uygun. bu arada ukrayna cevizinin %50'den fazlası türkiye'ye gelir. tabi ukrayna cevizini bu ülkeye getirmek adeta bir marifettir. çünkü ukraynada iş yapmak hem zor, hem de tehlikeli bir iştir. bir çok mafya tipli adamlar, mafya tipli devlet çalışanları sizi soymaya çalışırlar. bir keresinde bir tedarikçimizin satın aldığı malın bedelini 2 kere ödemek zorunda kaldığını duymuştum. bir tanesini firmaya diğerini de gümrükten çıkarmak için devlet görevlisine. ceviz ihtiyacımızın %70'ini genelde ukrayna, özbekistan, kırgızistan, abd ve şiliden karşılamaktayız.


 %30'u ise genelde yerli ceviz ile karşılanır. benim favorim şili cevizidir.altın ceviz derler. biz kelebek ceviz deriz. çünkü yarım halde bir kelebeği andırır. genelde 35 liraya mal olan bu cevizi size avm kuruyemişçilerinde iki katı fiyatına kadar satabilirler.hatta 120 liraya satanı gördüm. gidin toptancılardan bunun 3 te 1 fiyatına alırsınız. yerli cevizcilerimiz genelde bu sene 40 liradan aşağı mal satmazken ukrayna cevizini 30 liraya alabiliyorsunuz. şili ve amerikan cevizleri de dolardan dolayı şu aralar 50 lira civarında bu cevizleri biz 3 sene önce 30 liraya satardık. neredeyse 3 senede 20 lira arttı. benim ceviz fiyatı için tahminim şu aralar aynı kalacak iken seneye yine bu seneye yakın bir ceviz fiyatı bekliyorum.


neyse seneye bu ortalama az da olsa düşer ama ramazan ayı öncesi her zaman kuruyemişçiler ve tatlıcılardan dolayı fiyatlar yükselir 2 ay önce stoklayın atın buzdolabına. (10-15 derecede saklayın)

not: internette artık kuruyemiş satan siteler var. oralardan da ucuza alabilirsiniz.