TARİH 14 Şubat 2022
108b OKUNMA     690 PAYLAŞIM

Osmanlı Tarihindeki En Kısa Meydan Savaşı Olan Mohaç Muharebesi Neden 2 Saat Sürdü?

Sadece Osmanlı tarihinin değil, bütün dünya tarihinin en kısa meydan muharebelerinden biri olan 29 Ağustos 1526 tarihli Mohaç Savaşı neden sadece 2 saat sürdü?

osmanlı tarihindeki en kısa meydan muharebesi olan mohaç savaşı 2 saat kadar sürmüştür. öncelikle belirtmekte fayda var, bu savaş 1vs1 savaş değildir.


taraflara bakacak olursak

osmanlı tarafı; osmanlı imparatorluğu ve kırım hanlığı.

macar tarafı; macaristan krallığı, hırvatistan krallığı, lehistan krallığı, papalık ve kutsal roma imparatorluğu.

asker sayıları ise osmanlı tarafı 55.000 civarı, macar tarafı 45.000 civarıydı.

gelelim savaş sebeplerine

kanuni'nin meşhur kanuni'nin françois'ya cevabı mektubu vardır, hani şu "ben ki" diye başlayıp destan yazıp "sen ki fransa kralı françesko" diye biten mektup. françois kutsal roma imparatoru şarlken'e esir düşmüş ve bu mektuplaşmada françois kanuni'den yardım istemişti. bu yardım teklifini "kralların sığınağı olan kapıma mektup gönderip benden yardım istemişsin, bazen kralların başına böyle şeyler gelir, üzülme, kılıcını kınına sokmayan atalarım gibi ben de fetihlerden geri duracak değilim, allah'ın dediği olur." sözleriyle telkin etmiş ve bu vakayı bahane ederek şarlken'le kan bağı da bulunan macar kralı layoş'a savaş ilan etmişti.

kanuni orduyu toplayıp mohaç düzlüklerinde mevzilendi. ancak bu düzlüklerin gerisinde bir tepe ve ileride tuna nehri bulunuyordu. savaş tam da bu tepe ile nehir arasındaki düzlükte olacaktı. yani layoş öyle zannediyordu.

o dönem macar süvarileri meşhurdu. zincirlerle birbirine bağlanıp tam bir imha makinesine dönüşüyorlardı. arkalarındaki piyade birlikleri de arta kalan birlikleri temizliyordu. mohaç ise bunun için yapılmış özel bir savaş alanı gibi ideal bir yerdi. hesapta türk askeri düzlükte kıstırılıp darmaduman edilecekti ama layoş'un bilmediği şey osmanlı'nın da kendi hesabı olduğuydu.


osmanlı türk atalarından gelen turan taktiğini biliyordu

kanuni ise paşalarıyla uzun bir toplantıda macar askerlerinin savaş tekniklerini çalışmış ve neticede turan taktiğinin macar ordusu için elverişli olacağına kanaat getirmiş ve mecvut askeri düzene göre de turan taktiğini güncellemişti. bu taktiğe göre birbirine kenetlenen süvariler önlerine geleni temizlese de hem manevra kabiliyetini kaybedecek hem de sağ, sol ve arkadan gelecek saldırılara açık olacaktı.

savaş başlamadan önce tarafların elçileri görüşme yaptılar. kanuni layoş'a teslim ol ki kan akmasın, buradan sağ çıkamazsın, layoş da ne teslim olması yahu, seni burada yenip bununla yetinmeyip istanbul'u da müslümanlardan almaya geleceğim! roma imparatoru olacağım atarını da yaptıktan sonra macar tarafının taarruzuyla savaş başladı.

osmanlı tarafı yaptığı strateji gereği yeniçerileri tepenin gerisinde tutmuş, öncü birlikleri layoş'un üzerine sürmüştü. düzlüklerde yaşanan ilk çarpışma sonucu osmanlı tarafı yeniliyor gibi yapıp geri çekilmeye başladı. buna sahte ricat denir. "türkler kaçıyor yürüyün" diyen layoş'un süvarileri hızlandıkça piyadelerle araları açıldı ve savunmasız duruma düştüler. merkez orduya doğru yaklaşan layoş o kısacık zafer anında kim bilir ne hayaller kurmuştu.

ama tepenin hemen yamacına mevzilenen padişah komutasındaki yeniçerilerin ise layoş'a küçük bir sürprizi olacaktı. yeniçeriler tepenin yamacında toplarla layoş'u beklemekteydiler. işte sahte ricat aslında düşman ordusunu top menziline sokmak için kullanılmıştı. koskoca macar süvarileri 150-200 kadar top atışına ardı ardına maruz kalınca darmaduman oldu. diğer yandan sağ ve sol kuvvetlerden de bastıran osmanlı ordusu artık hilal taktiğini de kullanmış ve savaşın son dakikalarına doğru emin adımlarla yaklaşmıştı. layoş'un artık kaybettiği kesinleşmişti, esir düşmek yerine yanındaki birkaç süvariyle kaçmayı hedefledi. ancak önünde sağında solunda nereye baksa türkler vardı. geriye kaçılacak tek yer kalmıştı. tuna!

lakin tuna nehri bu. yaman akıyor. askerleriyle tuna'ya giren layoş akıntıya kapılıp boğuldu. kanuni'nin ise önünde alınmayı bekleyen boş bir macar tahtı vardı.

savaş sonunda kayıplara bakıldığında osmanlı tarafı 1000-1500 kadar kayıp verirken macar tarafı 1 kral ve beraberindeki 20.000'e yakın askeri kayıpla hezimete uğramıştı.