SİNEMA 28 Kasım 2017
41,3b OKUNMA     849 PAYLAŞIM

Ödüllere Doyamayan Black Swan'in Gerçekçiliğiyle Hayata Dokunan Psikolojik Okuması

Filmde izleyiciye yansıtılan ilişkiler, hırslar, yaşanan problemler aslında kişilerin kendi hayatından çokça çıkarım yapabileceği şeyler. Sözlük yazarı psikiyatrla, psikolojik yönlü alt metin okumasıyla bu muhteşem filmi bir kez daha keşfe çıkıyoruz.
Black Swan


nina balerinlikle meşgul olan güzel bir kızımızdır. annesi kendi kariyerini kızına hamile kalınca yarıda bırakır. hala dans ediyorken muhtemelen asla 'mükemmel' olamayacağını bilmektedir ve kızı doğunca hem penis hasetini hem de mükemmeliyet arzusunu kızının üzerinden yaşamaya çalışır. kızı çocuk kaldıkça onun zaferinden alacağı doyum artacaktır çünkü küçük kızı bir birey olarak değil onun bir uzantısı olarak yaşıyor olacaktır. bu yüzden kızının odasının kapısı içerden kilitlenememekte, odanın her yerini 5 yaşa uygun peluş oyuncaklar doldurmakta ve nina'ya mahremiyet adına hiçbir alan bırakmamaktadır. 


çarpık bir anne-çocuk ilişkisinin mağduru olan nina kendine dair 'kötü' olan herşeyi - şehveti, arzuyu, bireyselleşmeyi, büyümeyi - bastırmakta bu nedenle de sık sık dissosiye olmaktadır. rekabetçi bir bale topluluğunda sergilenecek kuğu gölü balesi'nde başrolü kapması ve öykünün başrollerindeki beyaz ve siyah kuğu karakterlerinin her ikisini oynayacak olması bu dissosiyasyonu iyice keskinleştirir. 


hiçbir psikopatolojinin katlanılamaz şiddete varmadan çözülmesi mümkün olmadığı gibi, nina da bu keskin dönüşe kadar cici bir kız olarak peluş oyuncaklarıyla, cinsellikten yoksun dünyasında, patolojisine sarılarak yaşamaktadır. ancak bu başrol onun için çok şeyi değiştirir, artık siyah kuğuyla kucaklaşmak ve bu karakteri içselleştirmek zorundadır. 

bu zorlu yolda psikotik deneyimler yaşar, kaygısı kendine zarar vermesine neden olacak düzeyde şiddetlenir ama filmin sonunda siyah kuğu olmayı başarır, artık sadece masumiyetin ve mazlumluğun sembolü beyaz kuğu değildir, şehvetli, hırslı bir kadın olan siyah kuğu da olmuştur. filmin sonunda karnındaki kırık ayna parçasıyla yerde yatarken bilinmez, belki ölüm döşeğindedir ama öyle ya da böyle tedavi olmuş, bütünleşmiştir.