1935'te nazi rejimi, eşcinselliği suç sayan alman ceza yasasının 175. maddesini değiştirerek binlerce kişinin tutuklanmasına ve hapse atılmasına yol açtı. bu maddedeki değişiklik eşcinsel faaliyetlerin yasaklanmasını içeriyordu. (bu madde 1969 yılına kadar batı almanya'da yürürlükte kalmıştır.)

2. dünya savaşı sırasında toplama kamplarındaki farklı mahkum gruplarını kategorize etmek ve tanımlamak için çeşitli renkli üçgenleri sembol olarak kullanmaya başladılar. kırmızı üçgen siyasi suçluları, sarı üçgen yahudileri, pembe üçgen de eşcinsel erkekleri sınıflandırmak için kullanıldı. üst üste sarı ve pembe üçgenler mahkumların en alt sınıfı olan eşcinsel yahudileri temsil ediyordu. eşcinsel erkeklerin kıyafetlerine dikilen bu ters üçgen, gözle görülür bir utanç işareti ve aşağılamaya davetiye çıkardı. insanlık ellerinden alındı, alay konusu ve nefret suçlarına hedef haline getirdi.

pembe üçgeni takmaya zorlanan pek çok erkek, toplama kamplarında akıl dışı fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kaldı; çoğu zaman açlığa, tıbbi deneylere veya yargısız infazlara yenik düştü. savaştan sonra, hayatta kalanların cinsel yönelimleri nedeniyle devam eden ayrımcılık nedeniyle hikayeleri büyük ölçüde ihmal edildi. dünya, yahudilerin taktığı sarı davut yıldızı'na aşina olsa da, pembe üçgen nazi zulmünün korkunçluğu arasında kaybolmuş bir şekilde uzun süredir belirsizliğini korumaktadır.

kaynak: allriot.com, time.com

O Dönemlerde Nazilerle İşbirliği Yapan Günümüz Şirketleri