Nazilerin Tamamen Çaresizlikten Düzenlediği İlginç Harekat: Griffon Operasyonu
bu operasyon 1944 yılının sonlarına doğru, nazi almanyası'nın savaşın gidişatını tersine çevirmek için başlattığı ardenler taarruzu’nun bir parçası olarak planlandı. operasyonun olayı; amerikan üniforması giyen, ingilizce konuşan, düşman çizgileri arkasına sızan alman askerleriydi. yani düşmanın içine sızıp ortalığı karıştırmak, köprüleri patlatmak, iletişimi baltalamak ve müttefik birlikler arasında kafa karışıklığı yaratmak gibi çok yönlü hedefleri vardı. aslında bir tür psikolojik savaş taktiği olarak da değerlendirilebilir. yani silahı sadece kurşun olan bir operasyon değildi bu; kafa karıştıran, güvensizlik pompalayan ve rakibi kendi gölgesinden bile şüphe eder hale getirmeyi amaçlayan psikolojik bir oyundu.
hitler, 1944’te işler artık iyice sarpa sardığında son bir büyük hamleyle batı cephesi’ni delip geçmenin peşindeydi. normandiya çıkarması çoktan gerçekleşmişti ve müttefikler almanya’ya doğru adım adım ilerliyordu. hitler’in aklındaki şey, ardenler üzerinden saldırarak müttefik ordularını bölmek, anvers limanı’nı ele geçirip ikmal yollarını kesmek ve ingiltere ile abd arasında bir güven bunalımı yaratmaktı. ama bu kadar büyük bir planın başarılı olması için sadece tankla tüfekle ilerlemek yetmezdi. arkadan iş çevirecek, düşmanı kendi içinde kaosa sürükleyecek bir plana ihtiyaç vardı ve greif operasyonu bu mantıkla doğdu. (bkz: otto skorzeny/@pegassi) nazi almanyası’nın en çok ses getiren özel harekâtçısıydı. propaganda bakanlığı’nın gözdesi, hitler’in uzman komandosuydu. 1943’te mussolini'yi italya’daki gran sasso dağlarından planörle gelip kurtaran adamdı (bkz: unternehmen eiche/@pegassi) yani hitler'in her şeyiydi. hitler skorzeny'e o kadar güveniyordu ki, bu özel görevi de ona teslim etti. zaten skorzeny bu işlere meraklı bir adamdı. düşmanın içine sızma, şaşırtma, kılık değiştirme gibi konular onun uzmanlık alanıydı. greif operasyonu’ndaki görevi; seçilmiş nazi askerlerinden bir sabotaj birliği kurmak, onları amerikan askerleri gibi eğitmek, amerikan askeri gibi giydirmek ve hatta ingilizce aksanıyla konuşturmaktı.
sonrasında bu askerleri düşman hatlarının arkasına göndererek yolları şaşırtmak, işaret levhalarını değiştirmek, yanlış yönlendirme yapmak, köprüleri havaya uçurmak ve tam anlamıyla bir kaos yaratmak istiyorlardı. operasyonun hazırlık süreci bile başlı başına bir casus romanı gibiydi. öncelikle bu iş için 150 kadar asker seçildi. bu askerlerin bazıları zaten ingilizce biliyordu, ama çoğu hiç bilmiyordu. skorzeny’nin emrinde çalışan ekip, askerleri hızlandırılmış şekilde amerikan kültürü ve dili konusunda eğitmeye başladı. örneğin, askerler arasında basketbol oynuyormuş gibi davranma, sigarayı amerikan usulü tutma, hatta ingilizce küfretme gibi detaylar bile çalışıldı. gerçekten öyle bir detaycılıkla hazırlanıyorlardı ki, biri onlara uzaktan baktığında "bunlar bildiğin amerikalı" desin istiyorlardı. ayrıca amerikan zırhlı araçları ve tankları ele geçirilip bunlar da kullanıldı. hatta bazılarının üstüne amerikan bayrakları bile çekildi. kısacası, tam bir kimlik sahtekârlığı üzerine kurulu profesyonel bir tiyatro sahneye konmuştu. 1944 aralık ayında, ardenler taarruzu başladığında greif operasyonu için düğmeye basıldı. skorzeny’nin adamları, müttefik hatlarının arkasına sızarak yön tabelalarını değiştirmeye, amerikan konvoylarını yanlış yollara sevk etmeye, haberleşmeyi kesmeye ve ciddi kafa karışıklığı yaratmaya başladı.
operasyon gerçekten de müttefikler içinde büyük bir panik dalgası yarattı ve amerikan askerleri birbirlerini sorgulamaya başladı. yolda gördükleri askerlere “babe ruth hangi takımda oynuyordu?” gibi sorular soruluyordu. yanlış cevap verenler gözaltına alınıyor, hatta bazen hemen kurşuna diziliyordu. bu durum müttefikler arasında büyük bir güvensizlik ortamı oluşturdu. aslında greif operasyonu’nun psikolojik etkisi fiziksel zararından daha büyüktü. çünkü amerikan askerleri kendi gölgelerinden bile şüphe eder hale gelmişti, bir asker için paranoya kadar kötü bir şey olamazdı. peki greif operasyonu gerçekten işe yaradı mı? hitler intihar ettiğine göre, yaramadı. evet kısa vadede ciddi bir kafa karışıklığı yarattı. müttefiklerin ilerlemesi bir nebze yavaşladı. ama alman birlikleri ardenler’de beklediği ivmeyi yakalayamadı. lojistik destek eksikliği, yakıt sıkıntısı ve hava şartlarının kötüleşmesi gibi nedenlerle taarruz kısa sürede çöktü. skorzeny’nin adamlarından bazıları görevlerini tamamlayamadan yakalandı. yakalananlar savaş esiri olarak tutuldu. skorzeny’nin kendisi ise savaş sonrası müttefikler tarafından tutuklandı ama nürnberg mahkemeleri’nde griffon operasyonu için "savaş hilesi" suçlamasıyla yargılandığında “amerikalılar da alman üniforması giyip aynısını yapmadı mı?” dedi ve en azından bu operasyonun suçlamasından beraat etti.
almanlar bu operasyona çok güveniyor ve savaşın seyrini değiştireceğini düşünüyordu, fakat beklendiği gibi olmamıştı.