Nazilerden Kurtardığı İnsanlar Tarafından Öldürülen Diplomat: Folke Bernadotte
ikinci dünya savaşı'nın kaosunda bir isveçli diplomat, nazilerin ölüm kamplarından binlerce insanın hayatını kurtardı. üstelik kurtardığı yahudilerin sayısı, hollywood filmi schindler'in listesi ile ölümsüzleşen alman sanayici oskar schindler'in kurtardığı 1.200 yahudiden bile fazlaydı. ancak bu kahramanın hikayesi, schindler'inki gibi mutlu sonla bitmedi. kont folke bernadotte, savaşın bitiminden sadece üç yıl sonra, barış için gittiği kutsal topraklar'da kurtardığı insanların içinden çıkan aşırı milliyetçi bir grubun kurşunlarına hedef oldu. tarihin en büyük insani kurtarma operasyonlarından birine liderlik eden bu unutulmuş kahramanın öyküsü, adeta bir film senaryosu kadar şaşırtıcı ve trajiktir.
dünya savaşında kurtarılan binler
folke bernadotte soylu bir ailenin ferdiydi: isveç kralının yeğeni olan bir kont ve diplomattı. 1945'e gelindiğinde bernadotte, isveç kızılhaçı başkan yardımcısı sıfatıyla savaş esirlerini kurtarmaya yönelik cüretkar bir plan yürüttü. heinrich himmler ile bizzat görüşerek müttefik esirlerin ve toplama kampı mahkumlarının serbest bırakılmasın için pazarlık etti. isveç'ten yola çıkan beyaz boyalı otobüsler ve ambulanslardan oluşan konvoyu, avrupa'yı bir uçtan bir uca katederek kamplara ulaştı. bu "beyaz otobüsler" operasyonu sonucunda çeşitli milletlerden 21.000’e yakın insan ölümden kurtarıldı; bunların içinde birkaç bin yahudi de vardı. bu sayı, schindler'in fabrikalarında kurtardığı 1.200 yahudi sayısını kat be kat aşıyordu. ravensbrück toplama kampındaki kadınlar başta olmak üzere binlerce kamp mahkumu, bernadotte'un çabaları sayesinde savaş bitmeden özgürlüğüne kavuştu. mahkumlar, uzun yolculuk sonunda isveç'e vardıklarında, kendilerini kurtaran folke bernadotte'u bir "kurtarıcı" olarak anmaya başlamışlardı. kont bernadotte'un, ortalama 6.500 ile 11.000 arasında yahudiyi kurtardığı tahmin edilmekle birlikte asgari 1.645 olduğu biliniyor.
bernadotte'un girişimi, ıı. dünya savaşı boyunca gerçekleştirilen en büyük insani kurtarma harekatı olarak tarihe geçti. isveç'in tarafsızlığına rağmen böylesi bir başarıya imza atması, müttefik ülkelerde başlangıçta şaşkınlık ve kuşkuyla karşılandı. ancak bernadotte, nazi almanyası'nın kapılarını dahi zorlayarak yüzlerce danimarkalı yahudi'yi theresienstadt kampından kurtarmayı başarmış, toplamda on binlerce mahkumun özgürlüğüne kavuşmasına yardımcı olmuştu. bu yönüyle bernadotte, sonraki yıllarda "isveçli schindler" olarak da anılacaktı. ne var ki onun ismi, schindler kadar popülerleşmeyecekti.
trajik son: suikast ve unutulan miras
savaştan sonra folke bernadotte, birleşmiş milletler tarafından 1948 arap-israil savaşı sırasında filistin arabulucusu olarak görevlendirildi. ne ironiktir ki nazilerle masaya oturup birçok can kurtaran bu deneyimli diplomat, orta doğu'da barışı sağlama çabasında çok geçmeden düşman kazandı. bernadotte'un önerdiği barış planı, özellikle kudüs'ün uluslararası statüsü ve filistinli mültecilerin yurtlarına dönüş hakkı konularında radikal siyonist grupları rahatsız etti. sonuç olarak, 17 eylül 1948 günü, ateşkes planının açıklanmasından yalnızca bir gün sonra, bernadotte yahudi yeraltı örgütü lehi (stern çetesi) militanlarınca pusuya düşürüldü ve otomobilinde silahlı suikasta uğradı. saldırganlar, bm arabulucusu bernadotte'u yakın mesafeden kurşun yağmuruna tutarak öldürdüler. israil devletinin kuruluşundan sadece dört ay sonra gerçekleşen bu suikast, dünya kamuoyunda şok etkisi yarattı. bir zamanlar nazilerden kurtardığı insanlar için canını tehlikeye atan bernadotte, paradoksal biçimde aşırı siyonist bir örgütün hedefi olmuştu.
bernadotte'un öldürülmesi sonrasında yeni israil hükümeti lehi örgütünü yasakladıysa da suikast faillerine ciddi bir ceza vermedi. hatta lehi liderlerinden yitzhak shamir, ilerleyen yıllarda israil başbakanı koltuğuna kadar yükseldi. bu durum, bernadotte'un mirasını özellikle israil'de tartışmalı hale getirdi. bir yanda holokost'tan binlerce yahudi'yi kurtaran bir kahraman, diğer yanda israil'in çıkarlarına tehdit oluşturduğu gerekçesiyle "hain" ilan edilen bir arabulucu… bu ikilem yüzünden bernadotte'un adı, uzun süre resmi tarih anlatılarının dışında kaldı.
öte yandan oskar schindler, savaş sonrası sessiz bir hayat sürdü ve 1974'te hayata veda etti. schindler, 1960'larda yad vaşem tarafından "uluslar arasında dürüst" (righteous among the nations) unvanıyla onurlandırıldı ve vasiyeti üzerine kudüs'te toprağa verildi. hikayesi önce bir romana, sonra da steven spielberg'in oscar ödüllü filmine konu olarak bütün dünyaca öğrenildi. folke bernadotte ise ne yazık ki benzer bir takdir görmedi. yad vaşem soykırım müzesi'nde nazilerden kurtarılan beyaz otobüsler anısına yer verilse de, bernadotte'un adı hiçbir zaman resmi bir şükran listesine eklenmedi. 1990'lara gelindiğinde israil, bernadotte'un ailesini davet ederek nezaketen üzüntüsünü dile getirse de, ona herhangi bir fahri unvan vermekten kaçındı.
bernadotte'un hayatı, tarihin garip cilvelerinden birini gözler önüne seriyor. bir yanda fedakarlıkları hollywood'da efsaneleştirilen ve tüm dünyanın tanıdığı bir kurtarıcı, diğer yanda ondan bile fazla insanı kurtardığı halde siyasi hesaplaşmaların kurbanı olup tarihin tozlu sayfalarında unutulan bir başka kurtarıcı… folke bernadotte, insanlığa yaptığı onca hizmete rağmen, bugün hak ettiği ünü bulamamış durumda. ancak kurtardığı binlerce yahudinin ve onların nesillerinin yaşadığı her yeni gün, onun sessiz kahramanlığının yaşayan bir mirasıdır.