Modern Zamanlara Kadar İnsanlarla Başı Hep Belada Olan Bir Hayvan: Kedi
en bilindik olanından başlayalım: orta çağ avrupası. cadı olduğu düşünülüyor bu hayvanların. bazen mahkemelerde yargılanıp bazen de yakalandıkları yerlerde katlediliyorlar. öyle ki kediler neredeyse yok olduğu için avrupa sokaklarında fareler cirit atmaya başlıyorlar ve sonra gelsin salgın hastalıklar.
eski mısırlılar kutsal sayıyorlar kedileri. yani buradakilerin rahatı yerinde ama bir sorun var! mısırlılarla savaşan ordular mızraklarının uçlarına kedi bağlıyorlar. yahut düşman askerler üniformalarının - zırhlarının önlerine yaptırdıkları ceplere kedi koyuyorlar, mısırlı askerler kendilerine saldıramasınlar diye. hatta mısır - pers savaşında persli askerlerin kendilerine siper olarak kullandıkları binlerce kedi de ölmüş ve bu kediler mumyalanarak gömülmüştür mısırlılar tarafından. eski mısır'da bir kediyi bırakın kasten öldürmeyi, kazara bile öldürmenin cezası idamdı!
kediler henüz evcilleştirilmemişken çinliler tarafından da av hayvanı olarak yakalanıp yeniliyorlar ki gerçi hâlâ yiyorlar.
islamiyet öncesi arap toplumunda da kedi uğursuz bir hayvan olarak görülüyordu ve öldürülmesi de gayet doğaldı. lâkin daha sonra resûlullah (s.a.v.) kedileri övücü bir sürü söz söylemiş ve onları sevmiş, böylece arapları cahiliyye dönemindeki uygulamalarından vazgeçirebilmiştir.
meselâ iskoçya'da da kediler neredeyse kutsal canlılar olarak görülmektedir. ingiltere'de öldürülürlerken iskoçya'da kutsal sayılmalarının sebebi ise iskoç kralı fergus'un aile kökeninin mısır'a dayanmasıdır.
eski cermen kabilelerinde ise kedi, fuhuşun sembolü olarak görüldüğü için insanların yaşadıkları yerlere yaklaştırılmamıştır.
türklerde ise islamiyet öncesi de islamiyet sonrası da sevilen bir evcil hayvan olarak görülmüştür kediler. ne tanrılaştırılmış ne de şeytanlaştırılmıştır. hatta avrupalı seyyahların çoğu türklerin kedi sevgisinden bahsetmektedir asırlar boyunca.
dilerim arada sırada duyduğumuz üzücü olaylar da tamamen son bulur da türkler yine bütünüyle kedi dostu bir millet olarak anılmaya devam ederler ki hâlâ öyleyiz aslında.