MİMARİ 8 Ağustos 2025
8,8b OKUNMA     133 PAYLAŞIM

Mısırlıların Piramitleri 4500 Yıl Önce Nasıl Yaptığının Kuşkuya Yer Bırakmayacak Açıklaması

MÖ yaklaşık 2700-1500 yılları arasında inşa edildiği tahmin edilen Mısır piramitlerinin yapılması için uzaylılara gerek yoktu aslında. Buyrun kanıtları...

sosyal medyada antik mısırlılar’ın graniti kesmesi, delmesi, karot alması ve parlatması üzerine yazılanların önemli bir kısmında, ister istemez, komplo teorisi kokusu alırsınız.

“uzaylılar mı yaptı?”, “lazer mi kullandılar?” gibi sorular havada uçuşur. şimdi size, "ancient aliens'in üç maymun oynayıp", "history channel bu kısmı yayınlamaz" dedirtecek, tamamen dünya menşeli yöntemlerden bahsedeceğim.

bu tip teorilerin ortaya çıkmasında, antik mısırlıların her ne kadar pek çok şeyi yazıyla kayıt altına almış olsalar da, inşaat tekniklerinin tüm inceliklerini ayrıntılı şekilde aktarmamış olmalarının payı büyük.

mesela romalılar, onlardan kalan figürler ve yazılı belgeler sayesinde, tekerlekli vinçlerden bileşik makaralara, tahrikli mil ve dingil içeren sistemlere kadar uzanan mekanizmaları yaygın şekilde kullandıklarını biliyoruz:


ama konu antik mısır’a gelince, bu tip detaylar yok. sebebi "sır saklama" değil; papirüs gibi nispeten nadir bir malzemeyi ya da taş yüzeyleri böyle detaylarla doldurmayı gereksiz bulmuş olmaları muhtemel.

konuya dönelim

antik mısırlıların sahip olduğu en sert metal bakırdı. bakır, normalde granit gibi mohs sertliği 6-7 olan bir kayaya diş geçiremez. ama işin sırrı, bakır düz bir testere ve araya kuvars kumu (granitin bile “of bu sertmiş” dediği silisyum dioksit) girmesine izin vermesiydi.
bu görselde, düz tabanlı ilginç bir testere kullanarak bir granit bloğunu kesiyor.


yöntem, kesimin yapılacağı hat boyunca kum yerleştirmeyi, ardından düz tabanlı yani dişsiz bir testereyi hat boyunca ileri geri hareket ettirmeyi ve testere bıçağının alt kısmı graniti aşındırıp kesmeyi içeriyor. kumun graniti kesebilmesinin nedeni, granitten daha sert olan silisyum kuvars içermesidir. bu işlem, çok ama çok fazla emek ve sabır gerekiyor.
bu işlem "yavaş" kelimesinin artık antik mısır karşılığı. yani günümüz insanı muhtemelen üçüncü dakikada "ya boşver, obelisk'inin de" derdi.

peki, görseldeki gibi delikleri nasıl deldiler?


muhtemelen bunun gibi bir yaylı testere kullanarak


bakırdan yapılmış içi boş bir tüp, ileri geri hareket ettirilen bir yay kordonulu bir mekanizmayla döndürülüyor, tüpün altına yine kuvars kumu (ve bazen su) konuluyor.
döne döne granitin içinde silindirik bir çekirdek oluşuyor, çekirdek çıkarılınca pırıl pırıl bir yuvarlak delik kalıyor. çekirdek de kırılarak istenen boşluk sağlanıyordu.


burada, sahada bulunmuş bir aswan pembe granit çekirdeği


hafif konik olması da tesadüf değil. bakır matkap sürtünmeyle ısınınca genişliyor, derine indikçe ise soğuyup daralıyor. tamamen fizik kuralları.

dikilitaş (obilisk) gibi dev parçalar?

dolerit (diyabaz) denilen çok sert taşlardan yapılma çekiç toplar kullanıyorlardı.
granitin kenarlarını döve döve hendekler açıyor, günlerce hatta aylarca çalışarak kütleyi serbest bırakıyorlardı.


alt kısmı da aynı yöntemle açıyorlardı


asvan taş ocağında kırılmış en büyük obelisk


bütün bunlar köle emeği değildi. bunlar, usta mısırlı zanaatkarların sabır, ustalık ve kolektif çalışmasıyla yapıldı. tek fark, o dönemde "mesai bitti ben pub’a kaçarım" diye bir mevzu yoktu. kayıtlara göre ödeme olarak bira alıyorlardı. yani üretim süreci boyunca işçi kamplarında, karın tokluğuna ve "bira maaşı" ile çalışıyorlardı. zira, para denen ekonomik sistem yürürlükte değildi.

yine de hala açıklanamayan şeyler var, yine de açıklanamayan şeyler var; ama cevap şimdilik: “henüz bilmiyoruz”.

antik teknolojiler ile ilgili insanların anlayamadığı şey, bu imalatların bu bir günde yapılmadığı gerçeği sadece. bir zanaatkara yeterli zaman verirseniz, teknoloji ne olursa olsun çok iyi bir kalite ortaya çıkarabilir.

gördüğünüz gibi, burada gizem ya da bir sihir yok. burada gerçek sihir, insan sabrında, azminde ve emek veren ellerde saklı.