Mısır'ın En Güçlü ve Zengin Dönemindeki Kolluk Kuvvetleri: Mecailerin Hikayesi
mecai... 21. yy türkçesiyle "mecalılar", arapça tekil çekimiyle "mecaî" ve çoğul çekimiyle "mecaîyun", lisan-ı osmanî'deki yazım kurallarına göre ise muhtemelen "mecevî" şekinde bilinen kelime. yeni krallık dönemi mısır'ın, çöl gözcüleri ve mirî arazi muhafızları olarak hizmet veren gayrinizamî kolluk kuvvetleri.
kelime başlangıçta, mısır'ın güneyinde ve sudan'ın kuzeyindeki meca isimli bir bölgede yaşayan ve hizmetlerini mısırlılara paralı askerlik şeklinde sunan göçebe bir nübye etnisi'nin ismiydi. nübyeli mecaî'ler bahsi geçen bölgede, etnik bir mahalli idare ve bu idareyi tehditlerden koruyan karmaşık yapılı bir yerel kolluk kuvveti kurmuşlardı. geçen süre zarfında etnik isimleri olan mecaî kelimesi, idarelerini korumak için kurdukları çöl kuvvetinin ismi haline geldi.
orta krallık döneminde eski mısırlılar, güney seferlerinde mecaîlerin savaşkanlıklarını takdir ettiler ve onları hem piyade hem süvari olarak keşif, istihbarat ve çöl hudutlarının muhafazası için hürbirlik olarak kiraladılar.
on sekizinci hanedan dönemine gelindiğinde mecaîler; artık bir etnik kuvvet olarak değil, mahallerindeki nizami kolluk kuvvetlerinden ayrı teşkilatlanmış ve kendi özerk idari yapılarına hesap veren seçkin ve gayrinizamî bir yerel kolluk kuvveti haline gelmişti.
yirminci hanedan'dan (mö 1189-1077) sonra, artık mecaîlerden bahsedilmez olmuştu.
kökenleri ve paralı askerlik zamanları
mecaî bahsi, bilinen yazılı kaynaklarda ilk kez; eski krallık döneminde hükmeden altıncı hanedan'ın üçüncü kralı pepi meryre zamanı kayıtlarında, krala hizmet eden eden weni adlı bir kumandanın özyaşam öyküsünde geçer. o vakitler mecaî kelimesi; mısır'ın güneyinde ve sudan'ın kuzeyinde yer aldığı düşünülen meca'da yaşayan nübyeli etnik bir göçebe nüfusunu ifade etmekteydi. ilgili kralın döneminde kaleme alınmış bir ferman; dönemin mecaîlerini listelerken meca'yı mısır idaresinde, iç işlerinde serbest ancak dış işlerinde mısır'a bağımlı özerk bir idareymiş gibi betimlemekteydi.
orta krallık günlerinde mecaî ifadesi, meca'dan daha çok orada yaşayan etnik nüfusun nitelikleriyle anılır olmuştu. semna sevkiyatları isimli belgede değinildiği şekliyle mecaîler, göçebe çöl insanlarıydı ve çöl göçebeleri olarak mısır toplumunun hemen her kesiminde; saray görevlileri, tapınak hizmetçileri, tüccarlar vesaire olarak hizmet vermekteydiler. nübye'deki mısır istihkamlarında görev alıp çöllerde diğer mısır askerleriyle birlikte devriye atmaktaydılar. kimi zaman düzenli birliklere yazıldıkları dahi görülmüştü. orta ve yeni krallık dönemleri arasındaki ikinci fetret devri'nde, hiksoslar üzerine sefer düzenleyen kamose'nin kuvvetlerinde yer almışlar ve mısır idaresinin bir askeri kudrete dönüşümünün birer parçası olmuşlardı.
arkaeolojik çalışmalarda bahsi geçen "pan-mezar" kültürünün uzmanlar tarafından genellikle mecaîleri temsil ettiği düşünülür. bu kültür; adını yukarı mısır ve aşağı nübye bölgelerinde keşfedilmiş, geç dönem orta krallık ve ikinci fetret devri günlerine (mö 1800-1550) tarihlenmiş özgün dairesel mezarlardan almaktadır. nil vadisi'ndeki bu mezarların aniden ortaya çıkması, göçebe bir halka ait olduklarına yorulmuş ve içlerinde nerita kabuklarına rastlanması, söz konusu halkın nil nehri ve kızıldeniz arasındaki doğu çölü'nden mezarları kazdıkları vadiye göçmüş olduklarının düşünülmesine yol açmıştır.
gayrinizami mahalli kolluk zamanları
yeni krallık dönemindeki on sekizinci hanedan'ın günlerinde mecaîler, seçkin bir gayrinizamî kuvvet haline gelmişlerdi. mecaî ifadesi artık meca'lı bir etnik grubu değil, meca kökenli ancak üye alımında başka etnik unsurlara da açılmış mahalli kolluk kuvvetlerini temsil eder olmuştu. seçkin bir kuvvet olarak mecaîler; değerli arazileri, bilhassa firavun'a ait olan mirî arazi sıfatlı başkentleri, kraliyet mezarlarını ve hudutları korumaktaydılar. teb ve çevresindeki kraliyet saraylarını ve mezarlarını korumakla kazandıkları üne binaen, mecaîler artık yukarı ve aşağı mısır'ın her yerinde istihdam edilir olmuşlardı. her mahalli mecaî kuvvetinin kendi kumandanı vardı. yeni krallık döneminde bir de "mecaî reisi" isminde bir makam bulunuyordu ancak bu makamın, inşa (belki de istihkam) faaliyetleri için malzeme ithali ve sevki işleriyle uğraşan bir görevliyi temsil ediyor olması daha muhtemeldir.
başlangıçta sadece meca'daki nübyelilerden ve onların nesebinden türeyenlerden oluşan kuvvet, mısır nübye'deki hükümünü güçlendirdikçe özünü değiştirir olmuştu. kayıtlar o günlerden sonra çeşitli mecaî reislerinin ve kumandanlarının mısırlı isimlere sahip olduklarını; böylelikle ya mısırlılaştıklarını ya da diğer mısırlıların da bu mahallî kolluk kuvvetine katılma hakkına sahip olduklarını (belki ikisini birden) bizlere gösterir. mısırlıların bu kuvvete dahil olma istekleri anlaşılamamakla birlikte, kuvvetin gayrinizamî yapısının çekiciliği ve toplumdaki gözde yerlerinin cazibesi nedeniyle katılımların gerçekleştiği düşünülmektedir.
yok oluşları
yirminci hanedan'dan sonra, mecaî bahsine mısır kayıtlarında rastlanmaz oldu. mecaîlerin lağıv mı edildikleri yoksa kuvvetlerinin isim değiştirerek mi var olmaya devam ettiği bilinmemektedir. ancak milattan önce beşinci ve dördüncü yüzyıllarda "meded" isimli bir nüfusun kuş krallığı'na karşı çarpışmalara katıldığına dair kayıtlar mevcuttur ki bahsi geçen 'meded'ler belki de mecaîlerin bakiyelerini temsil etmektedir.
popüler kültür
1999 yapımı stephen sommers filmi the mummy'de mecaîler, filmin anlatı kısmında firavun birinci seti'nin sadık muhafızları olarak gösterildiler ve filmin öykü düzleminin başlangıcı olan 1923 yılındaki müslüman reisleri ardeth bey; oded fehr tarafından başarıyla canlandırılarak suskun ve asil tavırları, yerli ve zamanlı olarak kendisini gösteren mizah anlayışı, her daim üzerinde olan görkemli kesime sahip çöl siyahı kıyafetleri ve sade yakışıklılığıyla film hayranlarının sevgisini kazandı.
the mummy'nin iki yıl sonra gelen devam filmi the mummy returns'te de ardeth bey ve mecaîleri, akrep kral'ın anubis ordularına karşı girdikleri bir meydan muharebesinde ahm shere'i muhafaza ederek büyük beğeni kazandılar.
2017 tarihli ubisoft montreal oyunu assassin's creed origins, siwa vahası'nda görevli ve son mecaî olduğu belirtilen bayek (bayek of siwa)'i ve onun başından geçenleri konu aldı.
sonuç
önümüzdeki yıllarda; anubis'lere "allahü meana!" (allah bizimle) ve "hattal maut!" (ölene kadar) naralarıyla yalınkılıç kafa tutan ardeth bey ve sadık mecaîleri misali karizmatik, daha çok mecaî görebilmemiz dileğiyle; yazıyı buraya kadar okumaya meyil ve sabır etmiş herkese iyi okumalar dilerim :)