MÜZİK 31 Ocak 2024
45,3b OKUNMA     486 PAYLAŞIM

Merak Edenler İçin Az Bilinen Detaylarıyla Ankara Pavyon Kültürü

Pavyon nasıl bir yer? Kons nedir? Ankara'da hangi pavyonlar iyidir? Pavyon kültürüne dair merak edilenler.

bu yazı, ankara pavyon kültürü hakkında olacaktır. diğer şehirlerde farklı ortamlar ve uygulamalar olabilir. kullanılan argo kelimeler ve kadın düşmanlığı olarak addedilebilecek tabirler için şimdiden özür dilerim.

mekan seçimi

ankara'daki mekanları üçe bölebiliriz aslında. maltepe, ulus ve cebecideki mekanlar diye (altındağdaki ruhsat kısıtlaması nedeniyle cebecideki mekan sayısı 7-8'lerden ikiye kadar düştü). mekanlar bölgesel olarak birbirine benzerler aslında. özel olarak dinleyeceğiniz bir sazcı veya daha önce görüştüğünüz, görmek istediğiniz bir kons yoksa mekanlar hemen hemen aynıdır. bunlardan ayrı olarak tanıdık şefiniz de olabilir onun için mekana gideceğiniz.

eskiden hat çekmeyen pavyonlar da vardı mesela mekan yerin altında olduğu için. eğer telefon veya mesaj bekliyorsanız büyük sorun teşkil ederdi ve o mekana gitmek istemezdiniz. şimdi o sorun da kalktı, rahatça gidebilirsiniz.

benim gözümde ulus mekanları disiplinli ve güvenilir olmuştur hep. müşterisini yolma odaklı bir anlayışları olmadı. tabii edebinle oturup ağzına içersen bu söylediklerim. yoksa sarhoş olup konsa düşersen hiçbir yerde acımazlar. hem kons, hem sazcı kalitesi maltepe ve cebeci'ye nazaran biraz düşüktür. ulus'ta sivrilen sazcı veya konslar maltepe'ye geçiş yaparlar. veya tam tersi maltepe'de çaptan düşenler ulus'a gelirler. örnek vermek gerekirse dilber gibi bir hatun maltepe'de çalışır.

aradaki bu fark da tabiki hesaba yansır. hem kons hem de masa hesabı olarak maltepede cebinden daha çok para çıkar. cuma cumartesi günleri en yoğun günlerdir boş masa bulmak zor olur. en sakin günler de pazar ve perşembedir. pazar günleri müşterilerin evde ailesiyle olması gerektiğinden perşembe günleri de dini nedenlerle mekanlar sakindir. bu günlerde mekandaki kons sayısı da azalma gösterir.

mekanlar akşam 8'de açılır, sabah 4'te kapanırlar genelde. turistik ruhsatı olanlar sabah 6-7'ye kadar açık kalabilir. ulus rüzgarlı'daki birahaneler ise 2'de kapanırlar. erken gidenlere iyi gözle bakılmaz erkenden düştü diye. 10'dan sonra hareketlenir mekanlar. kapanışta ise eskiden loş ışıklar kapanıp beyaz florasan ışıkları açılırdı. beyaz lambayı gördüm, yani sabaha kadar mekanda kaldım tabiri kullanılır.

sonuca gelirsek; ben eğlenmek istiyorum, konslar güzel, mekan şık olsun, bir daha ne zaman gelicem sanki diyorsanız maltepe'ye; efendice içeyim, hesabımı bileyim, gözüme de birini kestirirsem oturturum, abartmadan vakitlice de dönerim derseniz ulus tarafına gitmelisiniz.


konsomatris 

pavyon belgeselinde detaylıca işlendi ve hala bazı youtube kanallarında detaylıca işleniyor bu konu zaten. söyleyeceklerim benzerlik gösterebilir.

şimdi şu konuda anlaşalım. artık kimse pavyonlarda zorla çalıştırılmıyor. eskidendi o evinden kaçan ya da borçlandırılıp çalıştırılan kadınlar. eskiye nazaran şartlar o kadar değişti ki artık mekanlar kadınların üzerine titriyor.

eskiden taytla, pantolonla kadın çalışamazdı mekanda, şimdikiler istediğini giyebiliyor. vücudunda faça izi olan kadını çalıştırmayan mekanlar var ama. özellikle maltepe'deki mekanlar bu konuda daha seçiciler.

müşteri seçme olayı olmazdı, şimdi kadın istemediği masaya oturmuyor. hem rekabet, hem de kadın odaklı bir sistem olduğundan mekanlar konslara fazla karışmamaya başladı.

konslar içtiği içkinin yarısını gelir hanesine yazar. sadece cumartesi günleri yevmiye almazlar kendilerine yapılan sigorta parası için. cumartesi günü de bütün kadınlar gayrısız mekanda olmak zorundadır zaten. kollarında gördüğünüz bileklikler içtiği içki sayısıdır. eski tabirle bôl denir. sahnede oynayan kadınlar her zaman daha fazla kazanır ve daha çok talep edilir. oynamayı bilmeyen kadınlar da zaten paranın kokusunu alınca oynamayı öğrenirler. hani ukraynalı oyun havası oynayan kadın vardı ya, işte o da para hırsıyla öğrenip oynamaya başlamıştır muhtemelen. yoksa zorlama falan olmaz asla.


''peki pavyondan kadın çıkarabilir miyiz?'' sorusunu duyar gibiyim. çıkaramazsın kardeşim. eğer pavyonda hatrı sayılır bir mesai harcamadıysan uzun vadede çok zor. ki onda bile kesin değil hiçbir zaman. sen istediğin kadar kons yap, kadın bildiğini okur. zaten çoğunun sevgilisi, dostu veya kocası vardır. mekanda seni eğler çıkışta telefonu bile açmaz.

ama ertesi günü olur, e haliyle kadına da müşteri lazım, uyanınca başlar müşterileri aramaya. aşkım çok sarhoştum, eve arkadaşım bırakmış. sevgilim/arkadaşım intihar etti, onunla uğraştım. hayatım, annem memleketten geldi, çıkamadım. çamaşır makinesinin hortumu koptu diye bahane üretenleri bile gördü bu gözler.

o yüzden fazla beklentiye girmeyin. siz yine telefonlaşın, sabah gelmek isteyen sizi bulur zaten, merak etmeyin.

burada bir büyüğümün sözünü eklemek isterim. pavyona haftada bir gidip on kons yapacağına her gün git kons yapma, daha çok kadınla çıkarsın derdi. örnek uygulamasını da çok kez gördüm bu sözün. neden, çünkü merak oluşturuyorsun kadınlarda.

bir de müşteriyi kaçırmamak için yemek dönüşü diye tabir edilen söğüşleme yöntemi de vardır. müşteri gece bir sürü kons yapıp güzel bir hesap öder. hatun kişisi zaten sabah işi olmaz o adamla ama adam yağlı müşteridir. öğlen uyanınca araşırlar, kadın bahane uydurur tabii, aşkım yemek yiyelim ordan mekana geçeriz akşam diye adamın aklına girer. buluşur yemek yerler ordan da gecikmeli olarak mekana geçerler ama bu gecikmenin bedeli vardır tabi. kadına şişe açtırmak zorundasın. daha önceki günün acısı çıkmadan bir acı daha saplarlar. e zaten mekana erken vakitlerde gittin sabaha kadar durup içemezsin. içtin diyelim kadını kaldırsan trip yiyecen bahane vercen. kadın dışarda buluşup gözüne girdi zaten. sazan sarmalına girmiş oluyorsun böylece.

sonuç olarak mekandaki kadın paran var diye seninle birlikte olmaz. alkolün etkisiyle böyle bir beklentiye girebilirsin. ama şöyle düşün. normal bir şekilde bu kadının bana bakma ihtimali nedir. evet, yok. sen içki ısmarladığın için de olmayacak. o yüzden en fazla yanına oturtursun, iki sohbet edip kaldırırsın. bu sana yeter.

şefler

şefler mekanın direğidir desek yanlış olmaz sanırım. müşteriyi ayarlama, kadını ayarlama işi onlardadır. eğer tanıdık şefiniz varsa mekana gitmeden ararsınız, yerinizi hazırlar. aramasanız bile güzel müşteriyseniz gittiğiniz zaman yer yapar. tabii siz de onu görürsünüz. konslar konusunda tavsiyeler alırsınız. başta dediğim gibi, her şefin mekanda kendi ayarladığı konsları olduğu için tavsiyeler bu yönde olacaktır. hatta bazıları sevgili olduğu konsu bile size pazarlayabilir. o yüzden güven vermeyen ve sizin masanıza durmadan kons ayarlamaya çalışan şeflerden uzak durun. şefin oturttuğu konstan hayır gelmez.

komilikten tanıyıp şef olmuş arkadaşlarım da oldu. hiç yanlışlarını görmedim. buraya içmeye gel sadece deyip içirtip gönderirlerdi. paran yoksa hesap bile vermezdin. çünkü karşılıklı güven vardı.

sazcılar 

mekan seçiminde önemli etkenlerden biri de sazcılardır tabii ki. kimi müşteriler kendilerine küfür ettirmeye sazcılara gidiyor görmüşsünüzdür belki. adama 5 lira takıyor bana küfretsin diye.

genel olarak kalite düşük maalesef. bir mekanda 5 sazcı çıkıyorsa 3 ü çöp. ya sesi olur sazı olmaz, ya sazı olur sesi olmaz. sesler de zaten sigara dumanından iyice çatallaşmış ne dediği bile anlaşılmıyor çoğu sazcının.

günde 1. 5-2 saat sahne alırlar talep gören sazcıysa yevmiyesi de bahşişi de iyidir. mekandaki kadınlarla sevgili olmaya bayılırlar. hatta evlenen de baya çoktur.

sonuç

normal mekanlar en geç 1'de kapanıyorken geç saate kadar içilebilecek mekanlar aslında pavyonlar. normal bir meyhaneden hesap olarak pek farkı da yoktur. sen konsa, oyuna düştüğün için o hesaplar kabarıyor.

kadın gidebilir mi peki? yanında tecrübeli biri varsa sorun olmaz. ama tek gidilmesini tavsiye etmem.

ve rica ediyorum şu tarla satma muhabbetini bırakın artık. ankara'da satılacak tarla kalmadı, herkes akıllandı. gidip para ezenlerin hepsi ya beyaz yakalı ya esnaf ya da kolay yoldan parayı bulanlar.

not: bu yazı pavyon güzellemesi yapıp gitmenizi tavsiye etmemektedir.