--- spoiler ---

ilk başlarda dizideki en gizemli karakterlerden biriydi jacob karakteri. adı yok, namı var: pala karakteri gibiydi adeta. kendince adaylar seçiyor ve bunları adaya getiriyordu, bazılarının üstünü çiziyordu falan, yani yaptığı her şey tam bir bilinmezlikti. peki bu gizemli karakterin olayı neydi? adadakilerden çok mu farklıydı ? cevap: hayır! aslında jacob da adaya sonradan gelenlerden birisi, detaylıca anlatalım.

şimdi, jacob ve kardeşi olaylara sonradan dahil olmuşlar. yani, anneleri adaya gelmeden önce hamileydi ve adada doğum yaptı, zaten herkesin adadan önce bir geçmişi var. bunlar da bir yerden bir şekilde adaya düştü diyelim. jacob'un annesi adaya düştüğünde, adada yıllardır orada yaşadığını tahmin ettiğimiz bir kadın var, jacob'un annesini denizden kurtarıyor ve doğumu yaklaşana kadar bayağı bayağı ilgileniyor, sonra onu öldürüyor ve çocuklara annelik yapmaya başlıyor. böyle baya "bu ada benim, siz de benim çocuklarımsınız" kafasında.

sonra jacob ve kardeşi büyüyor ve kardeşi adaya karşı kafayı bozmaya başlıyor. adadan gitmek istiyor çünkü üvey annesinin "dünyada bir tek bu kara parçası var, başka hiçbir yer yok" lafına inanmıyor, tam bir vizyonlu adam yani. jacob, kardeşi gibi değil, yani üvey annesinin her dediğine inanıyor ve dünyadaki tek yerin ada olduğunu düşünüyor. jacob'un henüz black smoke olmamış olan kardeşi, adadan gitmenin yolunu ararken artık üvey annesi onu tehdit görüyor ve öldürmeye karar veriyor, fakat başarısız oluyor ve öldürülüyor. jacob bunu öğreniyor ve kardeşini adanın ışık kaynağına/merkezine atıyor ve kardeşi oradan black smoke olarak çıkıyor , ama yine rahat durmuyor ve adadan kurtulmanın yollarını arıyor.

jacob'un ona olan düşmanlığı burada başlıyor. bildiğin iki kardeş kavgası, ama biri duman, diğeri adanın bekçisi/koruyucusu ya da peygamberi oluyor. jacob, adanın bir nevi koruyucusu oluyor ve insanları aday olarak seçmeye başlıyor. burada aday dediğimiz, "benden sonra bu adaya kim sahip çıkacak?" gibi bir olay. bunu yaparken de çok seçici, yani sadece işine gelenleri seçmiyor. bayağı adam çağırıp adada testlere sokuyor. bu testleri geçenleri aday olarak tutuyor, geçemeyenleriyse çiziyor. neden bazılarını seçtiğini sorsak, jacob da tam cevap veremezdi muhtemelen. tamamen kafasına göre takılıyor, kendi değerlerine göre yani.

jacob, black smoke'un yani kardeşinin adadan gitmeyi başarırsa; dünyada felaketlere sebep olacağına, hatta dünyanın sonunu getireceğine inanıyor ve onu dünyanın sonuna kadar adada tutmak gerektiğine inanıyor ve bu görevi bir gün devretmek zorunda kalacağını biliyor, çünkü her ne kadar jacob ölümsüz gibi gözükse de, aslında bir ölümlü. black smoke, jacob'un yaşadığı o meşhur dört parmaklı heykele girip onu öldüremiyor, ya da o heykel dışında karşılaşsalar da öldüremiyor, çünkü üvey anneleri her ne yaptıysa, birbirlerini öldürmeyi başaramıyorlar. fakat black smoke, sonunda bir şekilde benjamin linus'u ikna ediyor ve jacob'u öldürtüyor, yani kendi öldüremediği için bir başkasına öldürtmüş oluyor. işte jacob'un adaya insanlar getirmesinin nedenini daha iyi anlamış oluyoruz bu olayla, çünkü jacob, black smoke'un yani kardeşinin bir gün mutlaka kendisini öldürmenin bir yolunu bulacağını biliyordu, hatta black smoke bile "bir gün mutlaka yolunu bulacağım kardeşim, bunu sen de biliyorsun" demişti.

jacob, ölmeden önce yeni jacob yani adanın koruyucusu olarak jack'i seçmişti, jack de ölmeden önce adanın koruyucusu olarak hurley'i seçmişti, dizinin finalinde gösterilmedi ama hurley de bir süre sonra walt'ı yanına almıştı ve benjamin linus'la birlikte adayı yönettiler, belki hurley de adaylar seçip yeni bir lost evreni yaratmış olabilir, o da birilerine devretti yani bu bayrağı.

işte jacob böyle biriydi dostlar, adettendir, rest in peace jacob.