İŞ HAYATI 9 Temmuz 2024
8,2b OKUNMA     173 PAYLAŞIM

L'Oréal ile Nestlé'nin Komünizm Korkusuyla Gelen Anlaşmasının Perde Arkası

Kozmetik dünyasının dev isimlerinden biri olan L'Oréal'in kökenleri ve büyüme hikayesi, sanıldığından çok daha karmaşık ve dramatik.

sonradan nazi sempatizanı olduğu ortaya çıkan eugène schueller tarafından 1907 yılında oréale adıyla kurulan şirketin sahipliği, schueller ölünce tek kızı olan "dünyanın en zengin kadını" ünvanını çok uzun süre taşıyan liliane bettencourt'a kalıyor. teyzenin hikayesi zaten netflix'e bile dizi oldu, ona girmiyorum hiç.

Eugène Schueller

şirket ise 1963 yılında 40% hissesini halka açıyor. geri kalan hisse hala teyzenin.
70'lerde sol siyaset fransa'da iyice güçlenmeye başladığında, başını sosyalist parti'nin çektiği, komünist parti ve bir kaç radikal sol partinin de içinde olduğu siyasal ittifak, "iktidara gelirsek önemli sektörlerdeki tekelleşecek kadar büyümüş olan şirketleri bir kaç seçkin kişinin elinden alıp millileştireceğiz" diye propogandaya başlıyor.

teyzenin bu konuda etekleri tutuşunca, önlem olarak kendine bir beyaz atlı prens aramaya başlıyor ve hisselerinin yarısı olan 30%'luk payını, isviçre şirketi olduğu için bu millileştirme kapsamına giremeyeceğini düşündüğü nestle'ye devrediyor. tabi karşılığında kendisi de nestle'nin 3%'üne sahip oluyor.

1974 seçimlerinde françois mitterrand liderliğindeki sol kanat, oyların 49.2%'sini alarak kılpayıyla seçimi kaybediyor ve korkulan senaryo hemen yaşanmıyor.

şirketler ise ortaklığı bozmak için acele etmiyor, çünkü sol taraf hala gücünü korumaya devam ediyor ve 1981 seçimlerinde 52% oyla 23 yıl sonra iktidara gelmeyi başarıyorlar.

ve sözlerini tutarak içinde ülkenin en büyük 6 bankası başta olmak üzere, demir çelik, telekom, savunma sanayi, enerji, kimya, otomotiv sektörlerindeki bir çok şirketi 58 milyar frank harcayarak (şu anki maliyeti kabaca 30 milyar dolar) devletin bünyesine alıyor yeni hükümet. ama yıllar içerisinde bir şekilde bunların çoğunu, (1945'te devletleştirilen renault da dahil olmak üzere) yine özelleştirme kapsamına alarak satıyorlar.

komünizm korkusu vesilesiyle kurulan loreal-nestle ortaklığı ise yıllar içerisinde alan memnun satan memnun bir düzene dönüşerek iki tarafa da kâr yaratacak bir şekilde hayatta kalmaya devam ediyor. ilerleyen zamanda loreal, sattığı hisselerinin belli bir kısmını geri alsa da nestle hala loreal'in 20%'sine sahip. 

zamanında 1 hisseye karşılık 10 hisse alan nestle daha kârlı olabilir tabi. çünkü ortaklık başladıktan 50 sene sonra, günümüzde iki şirketin piyasa değeri birbirine denk hale gelmiş durumda