TARİH 3 Mart 2020
128b OKUNMA     1528 PAYLAŞIM

Lale Devri'nin Sonunu Getiren Patrona Halil İsyanı Neden Ortaya Çıktı?

Pasarofça Antlaşması ile başlayan ve 1718-1730 arasında cereyan eden Lale Devri'nin bitmesine Patrona Halil İsyanı sebep olmuştu. İsyanın neden başladığını anlatalım.

Nedir bu isyan?

damat ibrahim paşa'nın sefa düşkünlüğünden illallah demiş "patrona halil" adli yeniçerinin bir grup yandaşıyla beraber 25 eylül 1730'da başlattığı isyandır.

damat ibrahim paşa ve bazı devlet adamları idam edilip isyancılara teslim edilmişler, sultan üçüncü ahmet tahtı sultan mahmut'a bırakmış, divan edebiyatı şairi nedim isyan sırasında vefat etmiştir.

Yeniçeriler ve dönemin ekonomisi

klasik biçimini 15. yüzyıl'da alan yeniçeri ocağı, 16. yüzyıl'da en güçlü zamanlarını yaşadı. askerlik dışında bir iş yapmaları yasak olduğu için seferlerden elde ettikleri ganimetleri yahudi tüccarlar acılığıyla işletiyorlardı.

sultan 3. murad döneminde yeniçeri ocağı’na müslümanlar da kabul edilmeye başlandı. yeniçerilerin evlenmelerine, askerlik dışındaki mesleklerle ilgilenmelerine göz yumulması da bu dönemde başlamıştır. çünkü osmanlı ekonomisinin temelini oluşturan savaş ganimetleri bu dönemde yetmez olmuştu.

17. yüzyıl'dan itibaren yeniçeri ocağı silahlı bir kurumdan ziyade toplumsal ve ekonomik ilişkiler içine giren bir örgüt özellikleri göstermeye başladı. yeniçeri ocağı artık aynı zamanda bir esnaf grubu yani bir sermaye örgütlenmesiydi. yeniçeriler, osmanlı pazarındaki ilk müslüman-türk sermaye birikimini oluşturdular. boyacılık, marangozluk, terzilik gibi iş alanlarında aktifleşmişler, eminönü'nde dükkanlar açmışlardır.


1719'da paranın değeri düşürüldü. osmanlı'nın mali durumu artık birer “esnaf” olan yeniçerileri yakından ilgilendiriyordu. halkla iç içe olduklarından sorunları yakından biliyorlardı. örneğin, osmanlı yöneticileri savaş hazırlıklarına başladıklarında halka imdad-ı seferiye adında yüksek vergiler salıyordu. ancak vergi alındığı halde savaşa gidilmiyor, alınan vergilerle saray'da lüks bir hayat sürülüyordu. örneğin çırağan sarayı ile sadâbad'da üç yüz köşk yaptırılması, halkla birlikte yeniçerilerin de tepkisini çekiyordu. lale devri'nde yeniçeriler halkla birlik olup bu nedenle ayaklanmışlardı. patrona halil isyanı'nın temelinde bunlar vardır. ayrıca halil’in, “patrona” isimli kadırganın leventlerinden olması bu lakapla anılmasına sebeptir.

Özetle

patrona halil isyanı, isyan gibi isyandır. lale devri ile birlikte zaten gösteriş ve şatafat düşkünü devletin, halkın sefilliğinden bi haber olmasının sonucudur.

tarih kitapları bu devirde halkın ne sefil bir hale geldiğini değil de, güllük gülistanlık osmanlı'yı yazar. saray zevk-ü sefa içinde kendini eğlencelere vurmuşken, ağır vergilerden zaten bezmiş halk açlıktan çarıklarını yiyecek duruma gelmiş; saray, dışarıdan gelen misafirlerine düzenledikleri geceler, kurdukları sofralar yüzünden çiftçiye tarla sürecek hayvan bırakmamıştır.  tam olarak bu sebeplerden ötürü meydana gelmiştir patrona halil isyanı.

Bir Lale Devri tasviri.

yiyene bakmakta olan garibanların kopardığı bu kıyamet, devlette köklü değişikliklere mahal vermiş, saraydan birçok kellenin koparılmasına sebep olmuştur. sarayı kendine bağlayan zevk şairi nedim, damlardan dama sıçrayıp kaçmaya çalışırken layığını bulmuştur.

patrona halil, zenginlerin konaklarını ateşe vermiş, çıplak ayaklarıyla divana hükmedip birçok vergiyi kaldırtmıştır. padişahın teklif ettiği rüşvet, makam mevkilere kanmamış; yoldaşlarını satmamıştır.

velhasıl kelam, pusuya yatırılıp tek başına ele geçirildiği bir vakit katledilmiştir.

Osmanlı Dönemindeki Düğün Gelenekleri