fasulye, oligosakkarit adı verilen bir şeker molekülü içerir. bu tür şekerler, mide veya ince bağırsak tarafından sindirilemez. çok sayıda bakteri türünün onları parçalamaya başladığı kalın bağırsağa geçerler. bu parçalama işlemi sırasında, bakteriler başta hidrojen, azot ve karbon dioksit olmak üzere birkaç farklı gaz türü salmaktadır. bu gazlar hakkında endişelenmeyin çünkü kokusuzdurlar! bu gazların pis kokması farklı bir kaynaktan.

mikropların yaklaşık 1 / 3'ü bu şekerlerin parçalanması sonucunda metan üretmektedir. metan dışarı çıktığında ise biliyorsunuz... ortalık habertürk'e döner. evdekiler kaçacak yer arayıp suçu birbirlerine atar, tabii ki suçu sahiplenen çıkmaz. 

herhangi bir yiyecek yediğinizde vücudunuz onu işlemek zorundadır. sindirim sisteminizi, ağzınızla anüsünüz arasındaki yolu, esas olarak vücudunuzun içinde bulunan bir sistem olarak düşünebilirsiniz. sindirim sisteminizin görevi, besinleri vücudun yakıtı olarak kullanabilmek için aldığımız yiyecekleri parçalamak ve sonra farklı vücut sistemlerine ve organlarına geçmesine izin vermektir. her farklı bölüm bu yiyecekleri farklı şekilde parçalara ayırır. örneğin, ağız onu daha küçük parçalara ayırır, mide daha da parçalamak için enzimler ve asitler kullanır. bu parçalanmış besinler daha sonra, proteinlerin, yağların ve karbonhidratların çoğunun difüzyon adı verilen bir işlemle kan dolaşımına emildiği ince bağırsağa gider. daha sonra, sindirilemez yiyecek artıkları, kalan suyun emilmesi olan kalın bağırsağa geçirilir. kalın bağırsağın daha küçük bir rolü, içine geçen polisakkaritleri (lif) parçalamaktır. bir tip lif yukarıda bahsettiğimiz oligosakkaritlerdir.

oligosakkaritler temel olarak bir polimer oluşturmak için birkaç farklı tipte monosakkaritten (genellikle 2-10) oluşan şeker molekülleridir. bu molekülleri parçalayacak bir enzim insan vücudunun içinde hiçbir yerde mevcut değildir. bu nedenle, kalın bağırsağa geçtiklerinde, sayısız mikrop için yiyecek görevi görürler. sağlığımız için bu önemlidir, çünkü bu bakteriler vücuda emilen farklı vitaminlerin yaratılmasının yanı sıra belirli enfeksiyon türleriyle savaşmaya yardımcı olan antikorların üretimi için gereklidir. dezavantajı, bu bakteriyel işlemlerin sonucunda çıkan gazın bazen çekilmez olmasıdır. ama görünen o ki, vücuda faydasının yanında bu görmezden gelinmesi gereken bir detay. önemli görüşmeler öncesinde fasülye yememek için kendinizi tutuyor olabilirsiniz ama üzülmeyin. 

bu gazların oluşmasını minimuma indirmenin yolları

1) kalın bağırsak bakterilerinizin gaz oluşturmasını önleyen, oligosakkaritleri parçalayacak bir alfa galaktozidaz a adı verilen enzimi içeren takviye almak bu yollardan biri. eczanelerde tam da bu konuda size yardımcı olabilecek bir ilaç satılıyor, talep edebilirsiniz.

2) ben mümkün olduğunca ilaç kullanmamaya çalışıyorum diyorsanız, eski usül olan, fasülyeleri 1 gece önceden ıslatmak bir diğer alternatifiniz. bu, çekirdekleri yumuşatır ve mayalanmalarını sağlar. üretilen maya bir şeker türü olan oligosakkaritlerin bir kısmını tüketir ve karnınızın biraz olsun huzur içinde olmasını sağlar.

konuyla ilgili diğer ek bilgiler

• tipik bir insan bağırsağı yaklaşık 100 trilyon mikrobiyal hücre içerir. bu ürpertici sayı aynı zamanda şu demektir: içinizde kendi hücrelerinizin on katı bakteri hücresi vardır.

• herkes belirli yiyeceklere farklı tepki verir ve bazıları bir kişide gaza neden olur, diğerinde değil. bununla birlikte, fasülye hariç gaza neden olabilecek bazı genel gıdalar vardır. bunlar şunları içerir: yapay tatlandırıcılar; krem, dondurma ve süt ürünleri gibi süt ürünleri; elma, avokado, muz, kavun, kuru erik ve kuru üzüm gibi meyveler; brokoli, lahana, mısır, yeşil biber, karnabahar, soğan ve lahana turşusu gibi sebzeler; et, et suyu ve kızarmış yiyecekler gibi yüksek yağlı yiyecekler; ve yüksek buğday içerikli tahıllar, nişastalar ve ürünler.

• hiç dışkı nakli diye bir şey duydunuz mu? bağırsakta tüm bu osuruğa neden olan bakterileri bulundurmanın o kadar da harika olmayabileceğini düşünüyorsanız, iki kez düşünün. clostridium difficile/#31777527 olarak bilinen kötü bir bakteri türünden gelen bir tür bağırsak enfeksiyonu, kontrol edilemeyen ishal, kolon iltihabı ve kan zehirlenmesinden kaynaklanan semptomlara neden olabilir. bu tip enfeksiyonu sürekli yaşayan hastaların genellikle bu enfeksiyonla savaşabilecek bağırsak florası zayıftır. bu durum ortaya çıktığında, doktorlar sağlıklı insanların kolonlarından dışkı naklederek bu hastalığı tedavi ederler. nasıl mı? sağlıklı bir kişinin dışkısını alarak, suyla seyrelterek ve daha sonra hastanın kolonuna koyarak.

kaynakça