the gods must be crazy... kendileri eski bir belgesel kıvamında başlayan sinema tarihinin nadide filmlerinden biridir. filmin yönetmeni olan jamie uys filmde ne kadar da bir mesaj vermedim, düz bir komedi filmi yaptım dese de bana göre insanoğlunun hayal gücünün ne kadar geniş olduğunu göstermektedir.

neyse, jamie uys bu filmi çekmeye başlamadan 12 yıl önce bir belgesel çekiyordu ve meşhur filmle ilgili detaylar yavaş yavaş kafasında belirmeye başlamıştı. çünkü bushmenlerle tanışmış sonuç; arşimet gibi buldum buldum diye bağırarak yana yakıla afrikanın dört bir köşesinde bizim meşhur oğlanı aramaya koyuldu, tabi ki nxau'dan bahsediyorum.

ilk başlarda kalahari çölünde tanıştığı her bushmen'in bir fotoğrafını çekiyor ve bulunduğu bölgeyi haritada işaretliyordu. sonunda botswana adlı bölgede nxau bulur ve bir aşık edasıyla onunla tanıştığım anda bana bir bomba gibi çarptı ifadesini kullanır. bizim oğlan deli bir şaşkınlık içerisindedir, çünkü o zamana kadar sadece bir beyaz adam görmüştür, o da kendine bir kitap ve inanç satmaya çalışan bir misyonerdir.

bir tercüman yardımıyla aralarında kısa bir konuşma geçer, en son benimle gelmek ister misin? sorusuna hemen evet cevabı verir ve oğluna dönerek okunu ve yayını ona emanet eder. ardından uçağa binip filmin asıl çekildiği yer olan namibya'nın başkenti windhoek'e uçarlar. jamie uys ilk başlarda bizim oğlanın uçaktan çok etkilenip korkacağını düşünür ama umduğunu bulamaz. nedeni de kısa bir süre sonra anlaşılır, nxau onlara dönerek "siz büyük sihirbazlarsınız ve her şeyi yapabilirsiniz" diye bir cümle kurar. kanımca o an herkes gülmüştür.

o kadar uçtuktan sonra otel odasına geldiklerinde bizim oğlan tuvalete gider ve tuvaletin gibi bir yapının komik olduğunu söyler ayrıca yatakta yatmayı da reddeder, yerde uyur. jamie uys 2 yıl süren film çekimlerinde bizim oğlanı 15 kere kullanır ve ona ideal aktör söylemini kullanır bunu da şöyle açıklar "bushmenlerin şimdiye kadar hiç filmleri ve televizyonları olmadı, onlar ateşin başında oturur ve dilden dile gelmiş hikayelerini anlatılar çünkü oyunculuk onların hayatıdır" der.

yönetmen nxau'nun çekimler sırasında her üç ya da dört haftada bir evine götürülmesini ister, çünkü film çekimleri sırasında bu doğallığının ve kültürel yapısının bozulmasını istemiyordur fakat bu kadar dikkat edilmesine rağmen nxau sigara içmesini öğrenmiştir. tabi ki her şeyde olduğu gibi oyunculuk işi için bizim oğlana bir para ödemek isterler ve ilk on günlük çalışmada 300 dolar öderler fakat jamie uys bunun bir hata olduğunu anlar çünkü nxau'nun parayı harcayacak bir yeri yoktur. bundan dolayı kendisine para yerine daha sonra 12 adet sığır verirler ancak nxau ve ailesi avlayamadığı bu hayvanları sevemezler ve bakımlarını da bilmediklerinden 8 tanesini aslanlara kaptırırlar geriye kalanları da hızlıca tüketirler.

yaşanan bu kadar komik olaylardan sonra film tamamlanır ve 5 milyon dolara mal olur, 1980'de çekimi biten film 1981'e geldiğinde büyük bir başarıya imza atar. dünya çapında 90 milyon dolardan fazla para kazanır ve sadece japonya'da neredeyse 40 milyon dolar ve amerika birleşik devletleri'nde 11 milyon dolar kazanır. ayrıca fransa, venezuela, isveç ve diğer ülkelerde büyük bir gişe başarısı yapar.

sonuç saf ve temiz bir karakterin ve bir kola şişesi uyumu dünyaya bu kadar güzel tanıtılmış olur.

kaynak

Rick and Morty'nin Prodüksiyon Sürecine Dair Fazla Bilinmeyen Detaylar