PSİKOLOJİ 31 Temmuz 2025
3,5b OKUNMA     105 PAYLAŞIM

Kişinin Aslında Ölü Olduğuna İnandığı Korkutucu Hastalık: Cotard Sendromu

Cotard sendromu, kişinin kendisinin öldüğünü veya var olmadığını düşündüğü nadir ve korkutucu bir zihinsel hastalık.

cotard sendromuna ait belirtilerin en başında olumsuzlama deliryumu gelmektedir. bu koşulda kişi, kendi varlığını inkâr edip, vücudundaki organların aslında var olmadığını iddia eder. sendrom 3 evrede seyreder: ilk evre olan filizlenme evresinde kişi depresyon halindedir ve evhamlı bir vaziyet sergiler. çiçeklenme evresi adı verilen ikinci evrede, olumsuzlama deliryumu yoğun bir biçimde yaşanır ve kişi sendromun oldukça yoğun seyreden bir aşamasını deneyimler. en son gelişen ve kronik ismini alan evrede ise kişi yaşadığı kronik depresyona bağlı olarak çeşitli sanrılara maruz kalır.

olumsuzlama deliryumuna maruz kalan kişi, sendromun ilk evrelerinde dış dünyaya ait izleniminin büyük bir çoğunluğunu yitirir. dış dünya ile olan bağlantısını ve anlamlandırma yetisini kaybeder. sendromun ilerleyen safhalarında ise kişi, olumsuzlama deliryumuna bağlı deneyimlediği görsel ve bazen işitsel halüsinasyonlar sebebiyle dış dünya ile ilgili yanlış izlenimler edinmeye başlar.

cotard sendromu'nda yaşananlar, şizofreni bozukluğundaki psikoz (kişinin kendini kaybedip, konuşma ve idrak gibi bilişsel işlevlerini yitirmesi durumu) ile ilişkilendirilmektedir. çünkü sendroma karakterize olan olumsuzlama ve sanrılar, şizofrenik bozukluğa sahip kişilerde de gözlenmektedir. yine de cotard sendromu'nun şizofreni ile kıyaslanmasında etkili olan faktör, kişinin yoğun bir şekilde halüsinasyonlara maruz kalması değil, daha çok, olumsuzlama deliryumunu şizofreniden muzdarip kişilerle benzer yoğunlukta deneyimlemesidir.

cotard sendromu'nda tekrarlayan postiktal depresyon (2005) isimli makalede, 14 yaşındaki bir çocuğun epilepsi nöbetinden hemen sonraki dönemde (postiktal dönem) deneyimlediği cotard sendromu'na ait olumsuzlama deliryumu açıklanmıştır. makaleye göre, çocuğun gösterdiği davranışlar; henüz bir çocuk olmasına rağmen sürekli ölümden bahsetmesi, kronik üzüntü sergilemesi, oyun oynarken azalan fiziksel aktivitesinin fark edilmesi, toplumdan soyutlanma çabası ve biyolojik fonksiyonlarında bozukluk ile tanımlanmıştır. benzer şekilde çocuğun epilepsi nöbetleri sırasında da (kendisi ve ağaçlar da dahil olmak üzere) herkesin ve her şeyin ölü olduğunu söylemesi, kendini ölü bir beden olan tanımlaması ve birkaç saat içerisinde tüm dünyanın yok olacağından bahsetmesi dikkat çekmiştir.