Kedi Sahiplenmeye veya Almaya Hazırlananların Bilmesi Gereken Temel Sıkıntılar
biraz olsun rahatınıza düşkün bir insansanız, size vereceğim tavsiye şu: almayın / sahiplenmeyin
şu zamana kadar 8 tane kediye baktım, sonra sahiplendirdim. kedi sahibi olmak için iyi bir ekonomik duruma, çelik gibi sabıra ihtiyacınız var.
herşeyden önce kedi demek masraf demek. orta kalite bir kum veya mama almanız gerekiyor. orta kalite olması önemli, kalitesiz mama ve kum kediyi hasta edebiliyor. bu ekonomik krizde artı masraf demektir ki bu, daha hiçbir şey. asıl sorun sağlık. kedinin sorunu ne olursa olsun veteriner kol gibi fatura çıkarıyor size. benim kedi ölmek üzereydi, doktora götürdük. her gün iğne vurulması gerekti. iğne başı 50 liraydı ve 15 gün bu iğneden verdiler. iğne sonrası ilaç yazdı, ilaç 60 lira. ki bunlar üç yıl öncenin parası. şimdi 100-120 olmuştur. kedinin en ufak bir sağlık sorununda en az 200 300 lira çıkıyor cebinizden, ciddi rahatsızlıklarda bu sayı 800-1000 arası değişir. ben kedinin tedavisine toplamda 1500 lira yatırmıştım. kısırlaştırılması da ayrı para.
şimdi gelelim ikinci duruma
kedi biraz hareketli bir şeyse boku yediniz. kedilerin ulaşabileceği yerlerde asla kablo, yemek, sıvı içecek barındırmamanız gerekir. 12 -15 yıl boyunca bu disiplini devam ettirmek zorundasınız. hemen çöküyorlar çünkü ve bu bir süre sonra çok can sıkıcı oluyor. kahve içen kedisi vardı arkadaşın şaka gibi. rahatsızlandı veterinere götürdü kol gibi 500 lira girdi çocuğa. gece tencerenin yere devrilmesiyle uyanabilir, kediyi mutfaktan çıkarabilir uykuya dalmak üzereyken yine aynı sesi duyup sinirden kafayı yiyebilirsiniz. bir sinek vızıltısı duymasına bakar, bütün gece onu kovalar sesten kafayı yersiniz. yemek yemek sizin için işkence olacak çünkü kedi musallat oluyor. dışarıya koysanız miik miik ses çıkarıyor.
gelelim kedinin kaçma tehlikesine
kediler genelde kaçmaya yelteniyor. en eğitilmişi bile yapıyor bunu. kediye bakacağınız 12-15 yıl boyunca yattıktan sonra kapıların ve pencerelerin kapalı olduğundan emin olmak zorundasınız. diğer odaların pencerelerini sürekli kontrol etmelisiniz. çünkü kedi kaçıyor, bulamazsanız vicdan azabı çekip kendinizi yiyip bitiriyorsunuz. kaçmaya çalıştı diyelim, yere düştü ayağını kırdı. hooop 1000 lira masraf, geçmiş olsun.
bunlardan sonra daha önemsiz küçük detaylara inelim
- kediler tüy bırakıyor kıyafetlerinizin üzerine ve bu hiç hoş değil. belli alet edevat olmadıkça çıkartamıyorsunuz. tüy dökmesi hijyen konusunda büyük sıkıntı. özellikle yemek yaparken dikkat etmelisiniz.
- bunların kızgınlık dönemi var. miyavladığı için uyuyamıyorsunuz. resmen kafa sıkıyor hayvan. illa gidip 400 liraya kısırlaştırılması lazım. hop bir masraf daha. ha eğer bahçeli bi eviniz varsa dışarı çıkıp başka kediyle çiftleşip gelmesi olası. kediniz dişiyse bir anda size 4 yavru verebilir. uğraş dur işin yoksa. parazit aşı maşı derken al sana bi masraf daha.
- hareketliyse geceleri çok ses çıkarıyor, sinir ediyor.
- kumunu beğenmezse başka yerlere sıçıyor. kumunu sevse bile ishal olup evin her yerine sıçma ihtimali var. yüksek ihtimal yavruyken sahiplenirsiniz. yavruların kuma alışması zaman alıyor. en az 1-2 hafta evin belli yerlerine sıçıp işeyecekler, geçmiş olsun.
- bir süre başka yerde ikamet edecekseniz kediyi kime bırakacağım sorunu çıkıyor ortaya. uğraş dur.
özetlersek
başta söylediğim gibi çelik gibi bir sabrınız ve aylık hatırı sayılı bir geliriniz olması lazım kediye bakmak için. yoksa hem size hem hayvana eziyet oluyor. ucuz diye dandik mamayla bealemeyin kediyi, rahatsızlanıyor, daha çok masraf çıkarıyor. gelin buu sevdadan vazgeçin, davulun sesi uzaktan hoş gelir. "12 yıl boyunca o kedinin tüm masraflarını karşılayabilecek miyim?", "ben bu kediye o kadar yıl bakabilecek miyim?" diye sorun kendinize. ona göre karar verin.
yazımda masraf kelimesini sıkça kullandım ki beyniniz kedi=masraf denklemini içselleştirsin. asla unutmayın bunu, içinizden sık sık tekrarlayın: kedi demek masraf demek. iyi özellikleri yok mu, elbette var. onları herkes yazmış sosyal medyada, zaten o nedenle gerek duymadım.