Kafka'nın, Ölümünden Sonra Bıraktığı Eserlerin Başına Gelen Kafkaesk Olaylar
kafka'nın her tarafı mahkeme, her tarafı kaos... ölüsü bile kafkaesk'tir.
1924'te 41 yaşında ölümünden sonra, prag'daki masasında arkadaşı max brod'a hitaben yazılmış son bir mektup bulunur:
"sevgili max,
son isteğim; arkamda bıraktığım her şey (evde ve ofiste kitaplığımda, çamaşır dolabımda ve masamda veya herhangi bir şeyin ulaşıp gözünüze çarptığı herhangi bir yerde), günlükler, el yazmaları, mektuplar (kendime ve başkalarına ait), eskizler okunmadan yakılacak."
ölümünden iki ay sonra brod, kafka'nın isteğini dikkate almayarak, kafka'nın yayınlanmamış romanlarını baskıya hazırlamaya başlar. kafka'nın başyapıtlarından biri “dava” da dahil.
sonra brod, 1939'da kafka'nın evraklarıyla dolu bir bavulla, naziler çek sınırını kapatmadan biraz önce, prag'dan ayrılan son trenle israil'e doğru yola çıkar. brod'un bu bavulunun içindekiler, 50 yıldan fazla süredir yasal çekişmelere konu olmuştur. kafka mirasının yaklaşık üçte ikisi önce oxford'daki bodleian kütüphanesi'ne giderken, geri kalan (çizimler, seyahat günlükleri, mektuplar ve taslaklar) 1968'de israil'de ölene kadar brod'un mülkiyetinde kalmıştır. max brod 1968 yılında ölünce elindekiler sevgilisi esther hoffe'ye kalır. esther hoffe 1988 yılında "dava"nın el yazmasını 2 milyon dolara alman edebiyat arşivi bürosuna satar. 2 milyon dolar.
hoffe'nin 2007 sonlarında, 85 yaşındaki ölümünden sonra, israil milli kütüphanesi kafka'yla ilgili elde kalan materyalleri iki kızı eva hoffe ve ruth wiesler'a bırakan vasiyetinin yasallığına itiraz eder. mahkeme, belgelerin israil milli kütüphanesinin olduğuna karar verir.
yıllara dayanan bu durum kafka'nın herhangi birinin özel mülkü olabileceği fikrinin tuhaflığını yansıtarak kafkaesk olarak adlandırılır ve "20. yüzyıl batı kültürü üzerinde işlenen bir başka korkunç kafkaesk ironi" olarak tarihteki yerini almıştır.