BİLİM 2 Mayıs 2017
130b OKUNMA     1019 PAYLAŞIM

Kadınlar, Araba Kullanma Konusunda Erkeklere Oranla Gerçekten Daha mı Başarısız?

Sonu gelmez bir tartışmadır bu. Erkekler, kadınlardan daha iyi araba kullandığını iddia ederler; kadınlar ise bezgin bir şekilde bunu yalanlamakla uğraşırlar. Sözlük yazarı "amator king", bu iddiayı evrimsel süreçleri göz önüne alarak temizce açıklamış.
iStock.com


insanoğlunun evrimsel süreçteki gelişimine baktığımızda karşımıza nispeten enteresan sonuçlar da çıkmaktadır. ben bu konuda daha çok dişi ve erkek bireylerin beyin gelişimi üzerinde duracağım.

şu an için daha iyi bir görsel bulamadım, ancak anlamınız için bu da kafi: burada erkek ve dişilerin farklı beyin gelişimlerini görüyorsunuz (kadın beyni -vücutlar baz alınırsa- erkek beynine göre daha büyüktür. yani kadınlar vücutlarına göre daha büyük bir beyin taşırlar, ama vücutları baz almazsanız erkeğin beyni daha büyüktür.)


kadın beyni iki yarımküre arasında çok daha fazla etkileşim halinde iken;
erkek beyni tek yarımküre arasında daha çok etkileşim halinde.


bu ne demek oluyor?

bu şu demek oluyor: yapılan bilimsel araştırmalarda da kanıtlandığı gibi erkekler evrimsel gelişimde daha atik, daha seri hareket etme, hızlı karar alıp-uygulama gibi işlerde kadınlara göre çok daha başarılılar. yani en uygun ifadesiyle erkekler daha ''çılgın'' gibi hareket edebiliyorlar. erkeklerin mekansal bilgileri daha iyi kavrayıp hareketlerini daha iyi yönetebildikleri de biliminsanları tarafından açıklandı.

kadınlar ise sosyal yaşamda, ikili ilişkilerde, etkili diyalog kurma ve karşısındakini daha iyi anlayıp kendini başarılı ifade edebilme gibi günlük hayatın temel koşullarında daha iyi bir profil çiziyor. buna ek olarak kadınlar erkeklere kıyasla çok daha dikkatli davranıyorlar ve yüz tanımada erkeklere göre yine daha başarılılar ve bebek bakma gibi çok zor bir sürecin de kilit rolünü oynayabiliyorlar.


peki bu farklılık günlük yaşamda karşımıza ne gibi sonuçlar çıkartıyor?

çok basit ama somut bir örnek vermek gerekirse kadınların araba kullanımındaki başarısızlığını hepimiz biliyoruz. feminist arkadaşlar şu anda bu satırları okurken belki bana küfredecekler ama ben tamamen mantıksal çerçevede olayı bilimsel olarak analiz etmeye çalışıyorum. kadınlar araç kullanımında daha başarısızlar, zira az önce erkeklerde saydığım o hızlı karar alıp verme, atik ve tehlikeli davranma gibi şeyler kadınlarda yok. hal böyle olunca, trafikte önüne bir şey çıktığında donup kalan yahut sıkışık trafikten çok bunalıp bir türlü çıkamayan kadın sürücüleri görmemiz doğal oluyor.

zaten evrimsel gelişime baktığımızda atalarımızın avcı/toplayıcı hayatta nasıl yaşam sürdüklerini bugün az çok biliyoruz. avlanmaya çıkıp vahşi hayvanlarla mücadele edip tabiri uygunsa evine bi parça et getirmeye çalışan hep erkekler olmuştur. bu da doğal seçilim yoluyla sonraki nesillere aktarılmış ve doğada hayatta kalabilmek için risk alıp savaşmak, her zaman hızlı olmaya çalışmak ve atik davranmak insanların zorunlu oldukları temel davranışlar bütününü oluşturmuştur. tarihsel sürece baktığımızda ise daha sonraki evrelerde, dönemin ilkel arabası diyebileceğimiz at sırtına binip ok atmak gibi temel yaşamsal koşullar da evrimsel sürecin bu yönde gelişmesine epey katkı sağlamıştır. arabaya binip bi elde direksiyon çevirmeye çalışıp, diğer elle vites yükseltip küçültürken aynı zamanda debriyaj-gaz-fren üçlüsünü de kontrol altına almaya çalışmanın; at sırtına binip de bacaklarla atı kavrayarak onu hakimiyet altına almak ve sert yayları çekip nişan alıp ok atmak arasında temelde hiçbir fark yok.


zaten trafiğin erkeklere göre dizayn edildiğini söylememe lüzum da yok sanırım.

hülasa hayatta kalma becerisine kim daha çok sahipse, genetik olarak bu diğer doğacak nesillere de aktarılmış ve seçilim bu yönde kendini tamamlamış. bu araç kullanma becerisi için çok basit olarak ''erkek çocukları çok küçük yaşlarda direksiyon başına geçiyor, ondan onlar daha iyi araba sürüyorlar'' da diyebilirsiniz. ancak unutmayın ki kadınlara da testosteron hormonu verildiğinde onların tıpkı erkekler gibi araç sürebildiği yine bilim camiasında kanıtlanmıştır.