Joker'in The Dark Knight'taki Gemi Deneyi Ne Anlama Geliyordu?
the dark knight’ın en kritik sahnelerinden biri, joker’in kurduğu o meşhur iki gemi deneyidir. yüzeyde basit gibi görünen ama aslında insan doğasına dair çok iddialı bir psikolojik testtir bu.
joker sahneyi şöyle kurar
iki gemi vardır. birinde mahkumlar, diğerinde siviller. her gemide patlayıcı vardır ve her gemide, karşı tarafı havaya uçuracak bir kumanda bulunur. joker telsizden aynı anda anons eder: “kim önce basarsa hayatta kalır. kim basmazsa, gece yarısı ikiniz de ölürsünüz.”
bu noktada joker’in temel varsayımı nettir: insan, ölüm tehdidi altında ahlaki ilke falan dinlemez. hayatta kalmak için başkasını feda eder. film boyunca savunduğu tez budur. insan iyiliği bir masaldır; düzen, ahlak, hukuk birer kabuktur. baskı uygulandığında herkes “canavar”a dönüşür.
ancak sahnede olan biten, joker’in tüm teorisini boşa çıkarır.
her iki gemide de yoğun bir kaygı, panik ve korku yaşanır. bu çok doğaldır. psikolojide buna akut stres yanıtı denir. tehdit altındaki bireylerde savaş-kaç-don tepkisi devreye girer. insanlar bağırır, tartışır, öfkelenir, hatta şiddete yaklaşır. film bunu son derece gerçekçi verir.
ama kritik nokta şudur: hiç kimse düğmeye basmaz.
bu, rastlantı değildir.
bu, “kararsızlık” da değildir.
bu, joker’in iddia ettiği gibi bir korkaklık da değildir.
bu, psikolojide ahlaki öz-denetim ve kolektif sorumluluk bilincinin devreye girmesidir.
özellikle mahkum gemisindeki sahne çok önemlidir. toplumun “en kötüleri” olarak damgalanan insanlar, rasyonel bir risk hesabı yapar ama sonunda şu noktaya gelir:
“bu kararı ben veremem.”
bu, ahlaki yükün reddidir. insan, kendini kurtarmak uğruna bilinçli biçimde başkasını öldürmeyi kabul etmez. sosyal psikolojide bu durum, aktif zarar verme ile pasif risk alma arasındaki fark üzerinden açıklanır. insanlar, başına bir şey gelmesini kabullenebilir; ama bir başkasını doğrudan öldürmeyi çok daha ağır bir eşik olarak görür.
şimdi gelelim joker’in planındaki kırılma noktasına
joker, kuralları koyan kişi olarak şuna güveniyordu: “eğer onlar seçmezse, ben seçerim.”
evet, teknik olarak doğru. saat 12’de joker’in düğmeye basması gerekiyordu. ama tam da burada joker kaybetmiştir.
çünkü joker’in bütün iddiası şuydu: “insanlar, seçim yapmaya zorlandıklarında ahlaki olarak çöker.”
ama sahnede olan şudur:
insanlar seçimi reddeder.
bu, joker’in paradigmasına ölümcül bir darbedir. çünkü onun oyunu, insanların seçim yapmasını gerektirir. oyun, ahlaki çöküşü kanıtlamak için kurulmuştur. seçim yapılmadığında, deney anlamsızlaşır.
eğer joker düğmeye bassaydı ne olurdu? şu olurdu: insanlar değil, joker öldürmüş olurdu.
bu durumda deneyin sonucu şu olurdu: “insanlar, baskıya rağmen ahlaki sınırı aşmadı. cinayeti seçen tek kişi joker oldu.”
yani joker, kendi kurduğu deneyde denek değil, fail konumuna düşerdi. bilimsel olarak bu, deneyin çöktüğü anlamına gelir. çünkü sonuç, başlangıç hipotezini doğrulamaz; aksine çürütür.
batman ile kavga sırasında zamanın gecikmesi, joker’in teknik olarak düğmeye basamamasını sağlar. ama asıl mesele bu değildir. asıl mesele, joker’in basmasının artık anlamsız hale gelmiş olmasıdır.
bu sahnenin sonunda kazanan batman değildir.
kazanan gotham da değildir.
kazanan “düzen” hiç değildir.
kazanan şudur:
insanın, her koşulda çökmeyen ahlaki çekirdeği.
ve kaybeden nettir:
joker.
çünkü film boyunca savunduğu “herkes benim gibi olur” tezi, en saf ve en acımasız koşulda bile doğrulanmamıştır. insanlar korkmuştur, titremiştir, bağırmıştır ama canavar olmamıştır.
bu yüzden bu sahnenin sonucu tartışmaya açık değildir. bu sosyal deneyin kaybedeni joker’dir. ve joker bunu, belki de ilk kez, sessizce kabullenmek zorunda kalmıştır.
eğer bu deneyi ben tasarlamış olsaydım, üçüncü bir kuralı kaçınılmaz biçimde eklerdim
“eğer iki gemide de hiç kimse düğmeye basmazsa, bu kez sen - yani deneyi kuran kişi olarak joker - düğmeye basmak zorundasın.”
ama burada kritik bir ayrıntı var: joker’in bastığı düğme, başkalarını değil, joker’i yok eden bir düğme olurdu. çünkü gerçek bir psikolojik deneyde, özellikle de insan doğasına dair iddialı bir tez ileri sürüyorsan, deneyi tasarlayanın kendisi riskten muaf olamaz. aksi halde bu bir deney değil, sadece zorbalık olur.
psikolojide buna “ahlaki riskin dışsallaştırılması” denir. yani deneyi kuran kişi, bedeli başkalarına ödetir; kendisi güvenli bir mesafeden sonuçları izler. joker’in yaptığı tam olarak budur. o, insanları seçim yapmaya zorlar ama kendi seçim yapmaz. bu nedenle kurduğu sistem baştan kusurludur.
oysa gerçek bir deneyde şunu test etmek istiyorsan: “insan doğası baskı altında çöker mi?”
o zaman şu soruya da cevap vermek zorundasın: “ben, aynı baskı altında ne yaparım?”
işte üçüncü seçenek tam burada joker’i köşeye sıkıştırır.
eğer iki gemi de düğmeye basmazsa, bu şu anlama gelir:
- insanlar öldürmeyi reddetmiştir.
- korkuya rağmen ahlaki sınırı aşmamıştır.
- joker’in temel hipotezi çökmüştür.
bu noktadan sonra joker’in önünde sadece iki ihtimal kalır:
düğmeye basmaz. bu durumda deney fiilen bitmiştir. joker’in “insan kötüdür” tezi kanıtlanmamıştır. joker suskun biçimde kaybetmiştir.
düğmeye basar. bu durumda, insanların yapmadığını joker yapmış olur. yani deney, “insan doğası” hakkında değil, joker’in doğası hakkında sonuç üretir.
bu ikinci ihtimalde joker’in yaşadığı şey psikolojide ahlaki çöküş değil, ahlaki ifşadır. yani maske düşer. insanların canavarlaşmadığı yerde, canavarın kim olduğu netleşir.
bu yüzden üçüncü seçenek joker için ölümcüldür; fiziksel değilse bile teorik olarak ölümcüldür. çünkü bastığı an, film boyunca inşa ettiği tüm felsefe kendi üzerine çöker. artık “insanlar kötüdür” diyemez. sadece şunu söyleyebilir:
“ben kötüyüm.”
işte bu yüzden joker, bu tür bir üçüncü seçeneği asla oyuna dahil edemezdi. çünkü joker’in oyunu, insanları değil, kendini korumak üzerine kuruludur. deneyi tasarlayan kişi olarak hep güvenli konumdadır. risk başkalarına aittir.
ama senin önerdiğin üçüncü seçenekle bu güvenli alan yok olur. (by chatgpt)
ve psikolojik olarak şu gerçek ortaya çıkar: insanlar, ölüm tehdidi altında bile cinayet işlemeyi reddedebilir. ama gücü elinde tutan biri, ideolojisini kurtarmak için cinayet işlemeye çok daha yatkındır.
bu yüzden mesele “kim düğmeye bastı” değildir. mesele şudur: kim düğmeye basmak zorunda kaldığında kim olduğunu açık eder?
bu deneyin nihai sonucu nettir:
düğmeye basmayanlar insan kalmıştır.
düğmeye basması gereken tek kişi joker’dir.
ve bastığı anda, oyunu değil, kendini bitirmiş olur.
nokta.