Japonya'da Yadırganan Yabancı Olmak İstemiyorsanız Dikkat Etmeniz Gereken Yazısız Kurallar
japonya, sadece teknolojisiyle ya da yemekleriyle değil, aynı zamanda yazılı olmayan kurallarıyla da oldukça dikkat çeken bir ülke. eğer bir gün japonya’yı ziyaret etmeyi düşünüyorsan ya da gitmişken “yadırganan yabancı” olmamak istiyorsan, bazı ince detaylara dikkat etmek iyi olur. çünkü japonlar çoğu zaman doğrudan bir şey söylemezler ama rahatsız olduklarını hissettirebilirler.
el ele tutuşmak, sarılmak, öpüşmek gibi hareketler bizde ya da başka ülkelerde normal olabilir ama japonya’da özellikle toplu taşıma araçlarında, yaşlıların yanında ya da kalabalık yerlerde bu tür yakınlıklar hoş karşılanmaz. çiftler bile duygularını evde yaşamayı tercih ediyor. tokyo ve osaka gibi büyük şehirlerde gençler biraz daha rahat ama genele baktığında, insanlar kalabalıkta duygusal davranışları pek tercih etmiyor.
japonya’da restoranlar ve oteller genelde hizmet bedelini zaten hesaba ekliyor. o yüzden garsona ekstra bahşiş bırakmak alışıldık bir şey değil. hatta lüks bir yerde bahşiş verirsen, garsonun şaşkın bakışlarına hazırlıklı ol. ama turist sayısı arttıkça, bazı çalışanlar -özellikle turistik bölgelerdeki gençler- bahşişi kabul etmeye başladı. yine de japonya’da esas olan şey, güzel bir hizmet aldığında içten bir teşekkür etmek.
japonya’da yemek yerken kullandığın çubuklarla başka birine doğrudan yiyecek uzatma. çünkü bu hareket, japonların cenaze törenlerindeki kemik taşıma ritüelini hatırlatıyor ve masada yapıldığında oldukça uygunsuz karşılanıyor. paylaşım yapmak istersen, yemeği ortak bir tabağa koy ya da çubuğunun kullanılmamış ucuyla servis yap. hem yanlış anlaşılmaları önlemiş hem de saygını göstermiş olursun.
parfüm kullanmayı seviyor olabilirsin ama japonya’da özellikle toplu taşıma araçlarında ya da asansör gibi kapalı alanlarda ağır kokular pek hoş karşılanmıyor. hatta bazı iş yerleri çalışanlarına parfüm konusunda sınırlamalar bile getiriyor. japonlar temizliğe çok önem verir ama kokunun abartısına tahammül edemezler. yani eğer biri uzaktan bile kokunu alabiliyorsa, büyük ihtimalle fazla sürmüşsündür demektir.
kulağa garip gelebilir ama japonya’da toplum içinde burun silmek, özellikle yüksek sesle yapılırsa, oldukça kaba bir davranış olarak görülüyor. insanlar genelde burunlarını sessizce çeker ya da uygun bir yer bulana kadar bekler. özellikle trenlerde, sınıflarda ya da kalabalık alanlarda sümkürme sesi pek hoş karşılanmaz. eğer burnun akıyorsa, mümkünse tuvalete git ya da kalabalıktan biraz uzaklaş.
japonya’da ister para, ister kartvizit, ister bir hediye veriliyor olsun, bu tür şeyler genelde iki elle verilip alınır. bu, saygının bir göstergesidir. tek elle vermek, işi ciddiye almadığın anlamına gelebilir. hatta market kasiyerlerinin bile parayı iki elle verdiğini görebilirsin. ufak bir detay gibi görünse de, japon kültüründe bu tür incelikler çok şey anlatır.
japonya’da insanlar genelde açık açık eleştirmez, şikâyet etmez. ama bu, hiçbir şey hissetmedikleri anlamına gelmiyor. vücut dili, bakışlar, sessizlik... hepsi aslında bir şey anlatır. kasıtsız da olsa bir hata yaparsan çoğu japon seni yargılamaz ama öğrenmeye açık olman önemli. alçakgönüllü davranmak ve “öğrenmeye geldim” izlenimi vermek, her kapıyı açar.
japonya’da “ne yaparsam ayıp olur?” diye düşünüyorsan, genel kural şu: başkasını rahatsız etmeyecek şekilde davran, sessizliği sev, nazik ol. bu sayede çok daha kolay kabul görürsün.