Japonya'da İşine Ölümüne Bağlı, Hayatını İşine Feda Eden Çalışan Tipi: Salaryman
salaryman (sarariman) japonca, geliri maaşa bağlı, özel firma çalışanları ile devlet memurlarına verilen bir isim. sadece erkekler için kullanılır. işçiler, avukatlar, doktorlar, üst düzey şirket çalışanları, eğlence sektörü çalışanları, mühendis, aktör, müzisyenler ve işverenler için kullanılmaz.
tipik bir sarariman, sabahın köründe trenle işe gider. trende herkes gibi yarı uyur yarı ayakta durur. takım elbiseli ve kravatlıdır. işine ve iş yerine ölümüne bağlıdır. her gün fazla mesai yapar. patronun kulu köpeğidir. az maaşla çok iş yapar. maaşını da alır almaz karısının avucuna sayar; haftalık alır hanımdan. allah canımı alsın doğru söylüyorum. hayatı iş yerinde geçtiği için, iş arkadaşları ile içer, eğlenir ve mutlaka golf oynar. evle alakası yoktur. öyle ki, eve bir gün erken gelirse karısı, "hayrola işten mi kovuldun, terfi mi edemedin, yeni aldığım hermes çantanın taksitlerini nasıl ödeyeceğim ben şimdi" diye yaygaraya başlar. sararima'nın evi işidir. işten sonra patronu, çaycısı, uzmanı, uzman yardımcısı toplaşıp karaokeye giderler.
yıllık izni olsa bile kullanmaz, çünkü "ekibe ayıp olur". tatil yerine şirketin düzenlediği "motivasyon gezisi"ne gider. hastalansa bile rapor almaz, işe gelmediğinde herkesin arkasından konuşacağını bilir. şirketin hedefleri onun hayat amacıdır. doğum gününü bile ofiste kutlar. emekli olduğunda kimse hatırlamaz, ama o ertesi sabah yine işe gidecekmiş gibi erkenden uyanır.
diyeceksiniz bu değirmenin suyu nerden geliyor. bu kadar bağlılığı şirketler ödüllendirir. sararima gezsin, eğlensin, yesin içsin sonra tekrar işine koyulsun diye şirketler bu masrafları karşılar.