torino kefeni (the shroud of turin), isa'nın çarmıhtan indirildikten sonra sarıldığı iddia edilen ve üzerinde isa'nın yüzünün ve vücudunun bir silüeti olduğu düşünülen kumaş parçası.

1578'den beri torino'da cathedral of san giovanni battista'da muhafaza edilen bu kumaş parçasının 1970'li yıllarda yapılan karbon testiyle 1260-1390 arası bir tarihe ait olduğunun belirlenmesiyle gözden düşmesine rağmen, kumaş dini çevrelerde değerini hala korumaktadır.

aslında bir gerçeğinin olduğu ve o'na yüzyıllarca sahip olmuş italyan iktidar ailesinin, kefeni 1500 yılı başlarında 40 yıl sergilemeden kaldırdığı ve bu zaman zarfında ailenin yakın dostu olan leonardo da vinci'ye bulacağı bir "yöntem" ile kopyalattırdığı iddia edilen 4.5 metrelik bir kumaş torino kefeni.

eğer bu doğruysa bir teknolojiden bahsedebileceğimiz son 100 yıl boyunca yapım veya oluşum tekniği araştırılmaktadır. adı geçen karbon testi ve kefen üzerinde son ciddi araştırma kilisenin özel izni ile bir alman uzman heyetince 1973 senesinde yapılmış, kefenden zarar vermeyecek mikro partiküller toplanarak çalışmalar yapılmış, ileriki başka araştırmalara orijinal kopyaya ulaşmaya gerek doğmadan kaynak teşkil etsin diye yüksek teknoloji ile fotoğrafları çekilmiştir.

özellikle leonardo usta'nın yaptığına dair, inananları için pek çok kanıt toplanmıştır. leonardo'nun mevcut 13.000 sayfalık notlarından da nasıl yaptığı üzerine çıkarımlar yapılmıştır.

bir teori, kefen üzerindeki silüetin 3 boyutluluk unsurları taşıması sebebi ile kabartma tekniği ile yapıldığıdır. silüet 3 boyutlu olarak bir metal plakaya (isa şeklinde) yatırılıp işi uygulanmış ve sonradan "kan izi" denen izler kimyasal bazı boyalar ile yapılmıştır. bu boyanın içeriği çözülerek o dönemde kullanılan doğal boyaların bir karışımı olduğu ispatlanmıştır. en azından kan olmadığı şüphe götürmezdir.

bir başka teori, leonardo da vinci'nin bunu dünyadaki ilk "fotoğraf" tekniği ile yaptığıdır. bir heykelden alınan yansıma ile ışığa duyarlı gümüş nitrat uygulanan kumaşa bu silüet fotoğraflanmıştır. notlarında usta'nın bir fotoğraf makinesi çizimleri ve optik çalışmaları mevcuttur.

bir ilginç iddia da dini inançlarının olmadığı bilinen leonarda usta'nın silüetteki yüzü de kendi yüzü olarak resmettiği ve insanlıkla dalga geçtiğidir. silüetin yüzü gerçekten de leonardo'nun yüzüne çok benzemektedir.

bu kefenin üzerinde öyle veya böyle bir "çapanoğlu" olduğu aslında neredeyse herkesçe kabul edilmiş olup, sergilenmesine devamı kilisenin bir oyunu olarak nitelendiriliyor. daha doğrusu, çıkarları için kullanımına inatla devam ediliyor. kefen hala hristiyan alemi için bir siyasi güç unsurudur.

İsa Peygamberin Olası En Gerçekçi Portresi