İŞ HAYATI 13 Kasım 2025
7,2b OKUNMA     42 PAYLAŞIM

İş Hayatının Adeta Kulağınıza Küpe Olsun Diye Öğrettiği Sert Hayat Dersleri

İş hayatından görüp tecrübe ettikleri bazı kritik şeyleri paylaşmış Ekşi Sözlük yazarları.

iş yerinden arkadaş çıkmaz değil, çıkar fakat maksimumda bir tane çıkar. o bir kişiden emin olana kadar da kimse ile yakın olmamak lazım.

çalıştığınız iş yerini veya amirlerinizi eleştirmek hiçbir şeyin düzelmesini sağlamaz, sadece siz kötü olursunuz. o yüzden dürüst fikirlerinizi kendinize saklayın, duymak isteneni söyleyin. kimse sizi bir şeyleri eleştirmediniz diye mesul tutmaz ama eleştirince size gıcık kaparlar.

işinizde çok iyi olmanızın pek bir önemi yoktur, yeteri kadar iyi olmanız yeterlidir. fazlası size zarar bile olur. işinde çok iyi olduğu için terfi alamayan insanlar, başkalarının arkasını da toplamak zorunda kalanlar var.

terfiler ne kadar çalışkan, işinizde ne kadar iyi olduğunuz gibi faktörlerle falan maksimumda yüzde 10 ilgilidir. işin kalan yüzde 90'ını reklamınızı ne kadar iyi yaptığınız, yukarı ile kişisel olarak aranızın ne kadar iyi olduğuyla alakalıdır.

"biz bir aileyiz" gibi sözler sizi sömürmek için yol yapmanın aracıdır. böyle şeyler duyduğunuz yerlerden koşarak kaçın.

hiçbir şirketle duygusal bağ kurulmamalıdır. iş ilişkisinin profesyonel bir ilişki olduğu unutulmamalı, buna göre doğru düzgün çalışmalı ve haklarınızı da aynı doğrultuda talep etmelisiniz. yine kariyerinizle ilgili kararlar alırken de rasyonel düşünmelisiniz.

küçülmeye falan gidileceği zaman hiç gözünüzün yaşına bakmaz kapının önüne konursunuz, bunu asla aklınızdan çıkarmayın.

kabaca aklıma gelen üç madde var

1. iyi işyeri yoktur. yaşadığınız zorluklara katlanılacak maaş vardır.

2. aslında her şey show business, köpek gibi çalışsanız da dünyanın en prestijli okullarından mezun olsanız da kendini iyi pazarlayan adam her zaman sizden daha iyi yerlere gelir.

3. işten çıkarılmak da işe girmek kadar doğal bir süreç. firmalar risk alarak büyüdüğü için eninde sonunda toplu çıkarma yaparlar. basınıza gelirse üzülmeyin, ben yaşadığımda dünya başıma yıkıldı sanmıştım, zamanla fark ettim ki sağlıklı olduktan sonra iş de bulunuyor para da.

nötrlüğün kitabını yazmak

bunun yanısıra iş ortamı dışına arkadaşlık taşımamak. herhangi birinin hakkında konuşulanları o dili bilmiyormuş gibi algılamak. iç dünyanı açacak kadar yakınlaşmamak. birçok şeyi görmezden gelme konusunda ustalaşmak. kendine güvenmek, hayatta kalmak için kendi kanatların dışında bir güce yaslanmamak.

herkes bomboş takılıyor öğrendiğim tek şey bu, herkes göstermelik

mühendisi, esnafı, bankacısı, fabrikatörü hepsi bi s*kimden çaktıkları yok. ya şans eseri ya bi tanıdık akraba başlamışlar işlerine hiçbir şey de bilmiyorlar. koskoca şirketler, koskoca departmanlar bakıyorum 50 kişi de 1 kalifiye eleman harbi işi bilen severek yapan yüzde 1-2. o kişiler de biliyolar hepsinin bomboş çarlar olduğunu, kendi hallerinde etliye sütlüye karışmadan işlerine bakıyorlar. he şu var patron önemli faktör patron iyi bi' insan olunca işini bilen, önemseyen bi tipse o iş yerindeki insanlarda biraz daha samimi şekilde yapıyor işini şu ana kadar bi yer gördüm, öyle yazarken aklıma geldi. o da koskoca ülkeyi dolaşsan iki elin parmağını geçmeyecek kadardır o tarz iş yerlerinin sayısı.