PSİKOLOJİ 20 Şubat 2017
42b OKUNMA     970 PAYLAŞIM

İş Hayatında Yaşanan Psikolojik Durumlarla Başa Gelebilecek Tükenmişlik Sendromunun 3 Aşaması

Sözlük yazarı aegeanfatheramerican, tükenmişlik sendromunu sınıflandırıp örneklendirerek anlatmış, kendinizden de bir şeyler görmeniz oldukça mümkün.

şu aşamalara bir göz atın:

- kişinin toplumda kabul gören mutluluk seviyesinin çok üstünde ve fazlasıyla enerjik hissetmesiyle birlikte gerçekçi olmayan boyutlarda mesleki beklenti içerisine girmesi ve mesleğini yaşamının merkezine alarak uykusuzluk, gergin çalışma ortamı ve diğer kötü koşulları görmezden gelerek işinde üstün bir başarı elde etme çabası içinde bulunmasıyla kendini belli eder.


- bireysel isteğin ve umudun azalmasıyla çalışma hayatında karşılaşılan güçlükler içten içe hissedilir ve kişi yavaş yavaş bu hislerin kendisini oldukça rahatsız ettiğini anlar. yaşamının büyük bölümünü işgal eden mesleği kişinin her geçen gün daha çok sorguladığı bir kavrama dönüşür.

iStock.com


- kişi insanların, sistemin ve iş hayatındaki kötü koşulların değişmeyeceğini anlayarak büyük bir kaygıya kapılır.

- artık kişi büyük bir umutsuzluğa, inançsızlığa ve duygusal bir kopuşa sürüklenir. mesleğine devam etme sebebi sosyal güvencesini devam ettirmek ve ekonomik yükümlüklerini yerine getirmektir. mesleğini icra etmekten keyif almaz. mesleği onu sıkar ve mutsuz eder.

iStock.com


sanki bipolar bozukluğa sahip bir çalışanın işi boyunca hastalığının seyrini yansıtır gibi duran bu aşamalar aslında tükenmişlik sendromunun dört aşamasını açıklamaktadır:

şevk ve coşku evresi (enthusiasm),

durağanlaşma evresi (stagnation),

engellenme evresi (frustration), 

umursamazlık evresi (apathy)

diğer taraftan tükenmişliğin şu üç boyutu size hiç yabancı değilse belki de profesyonel destek alma zamanı gelmiştir:

duygusal tükenme boyutu: yoğun kişisel ilişki kurmanın kaçınılmaz olduğu mesleklerde çalışanlar fiziksel olduğu kadar duygusal açıdan da yorgunluk ve yıpranmışlık hissini yoğun şekilde yaşarlar. iş temposundaki yoğunluk kişileri zorlar, müşterilerin ve sorumlu oldukları kişilerin altında ezilirler. 

iStock.com


bu durum duygusal tükenmeyi tetiklemektedir. duygusal tükenmenin yaşanması işe odaklanamama, genel bir ilgisizlikle birlikte müşterilere karşı eskisi kadar sorumlu hissetmeme gibi problemleri beraberinde getirir. fazla sorumluluk üstlenmek, işteki gergin ve çatışmacı ortam, çalışılan kurumun kötü fiziksel koşulları duygusal tükenmeyi tetiklemektedir. duygusal tükenme yaşayanlar sürekli bir bitkinlik ve kullanılmışlık hissederler. kaybettikleri enerjiyi yerine koyabilmek için bir kaynağa ihtiyaç duyarlar ama bunu bulamayıp önceden gösterdikleri performansı yitirirler. gerginlik ve engellenmişlik hisleriyle birlikte bir sonraki gün işe gitmek bir kabusa dönüşür.

duyarsızlaşma boyutu: tükenmişliğin ikinci boyutu olan duyarsızlaşmayla birlikte kişiler arası ilişkiler bozulur. tükenmişlik kişisel bir sorun olmaktan çıkar kişinin çevresindeki insanları da etkilemeye başlar.

iStock.com


duygusal tükenme yaşayarak mesleğinde günden güne daha başarısız olan ve bekleneni veremeyen kişi duyarsızlaşmayı bir kaçış yolu olarak görür. duyarsızlaşan birey insanlara ve işine karşı soğuk, ilgisiz, katı, hatta insancıl olmayan tutumlar geliştirir. idealizmin kaybolmasıyla birlikte müşteriler nezdinde istenmeyen davranışlar gerçekleştirilir. bu davranışlardan bazıları;

- çalışılan örgütle alay etmek, işleri umursamamak

- verilen tavsiyeleri dinlememek, mesajları anlamamazlıktan gelmek

- insanları kategorize etmek ve onlara klişeleşmiş kalıplar dahilinde davranmak

- ricaları ve talepleri emir gibi algılamak, fazla alınganlık

- aşağılayıcı ve kaba davranışlar

duyarsızlaşma hayal kırıklıklarından kaçmanın bir yoludur. ancak gözden kaçan şey zaten duyarsızlaşmanın hayal kırıklıklarının bir sonucu olmasıdır. duyarsızlaşan kişi psikolojik zararı azaltmak için insanlardan uzaklaşmak ister ve kendine özgü bir içe kapanım oluşturur.

kişisel başarı boyutu: kişisel başarının azalmasıyla ilgilidir. bu durum tamamen kişinin kaybettiği özgüvenin bir sonucu olarak kendini başarısız, beceriksiz ve yetersiz bulmasıdır.

iStock.com


bu durum diğer iki boyutun sonunda gelinen noktadır. kişi sürekli olarak kendisini olumsuz değerlendirme eğilimine girer. ilk başlarda kişinin başkalarına yönelttiği olumsuz düşüncelerin nihayetinde kendisini de etki altına almasıdır. kişi etrafındakilerin onu sevmediklerini, istemediklerini ve başarılı olmasını engellediklerini düşünerek benlik saygısını yitirir. bu doğrultuda kişiler arası ilişkiler bozulur, kişi işinde ilerleyememesinden başkalarını sorumlu tutar, boşuna çalıştığını ve zaman harcadığını düşünerek suçluluk ve yetersizlik duygularına kapılır.