TARİH 2 Eylül 2021
30,3b OKUNMA     328 PAYLAŞIM

İrlandalıların İngilizlere Karşı Verdiği Mücadelenin Temel Taşı Olan Örgüt: IRA

İrlanda Cumhuriyet Ordusu (Irish Republican Army/IRA), 1919'da İngiltere'ye karşı süren İrlanda ayaklanması esnasında kurulan ve sonrasında da İrlanda özgürlük mücadelesinin temel taşını teşkil eden tarihi bir örgüt.

aslen kuruluşu 1900'lerin başları olan fakat yaptığı eylemlerle tarih sahnesine çıkmış olması sebebiyle kuruluşu 1919-1920 olarak anılan örgüttür irlanda cumhuriyet ordusu (irish republican army/ira). 1900'lerin başlarında bir umut, bir düşünce; "özgürlük" olarak çıkmış düşünce yapısıdır aslında. ingiliz polisi ve ingiliz ordusu postalları altında ezilen gururlu bir halkın başkaldırısıdır.

1919'lardan itibaren eylemleri ile gündeme gelmeye başlamışlardır ve 1921'e kadar irlanda'da ingiliz polisi ve ordusu ile gerilla şeklinde savaşmışlardır. yıpranan ingiltere ile yapılan 1921'deki londra antlaşması ile birleşik krallığın irlanda'ya özerklik(!) vermesi sonucunda da örgütten kopmalar yaşanmış ve örgüt güçten düşmüştür. diğer bir deyişle aralarındaki çürüklerden arınmışlardır. bu kopmaların esas sebebi ingiliz ordusu, medyası ve birleşik krallık'ın tümünün yapmış olduğu sadakatçi (loyalist) propagandalardır. şu anki protestan-katolik çekişmesininde başlıca sebebi budur aslında, derinlerinde dinsel bir çekişmeden çok loyalist-özgürlükçü kavgasıdır.


kopmalar sebebiyle güçten düşen örgüt 1900'lerin ortalarına kadar küçük küçük çatışmalarla yetinmiş ve güç kazanmaya uğraşmıştır. pek tabii bu zamanı da boşa geçirmeyip propogandaya öncelik tanımış ve siyasi kollarını kurup davalarını siyasi arenaya taşımışlardır. bunun sonucunda da 1938'de yasa dışı ilan edilmiştir ingiliz hükümeti tarafından. giderek güçlenen örgüt daha da fazla yandaş toplamaya başlamıştır ve bu durumdan korkan dönem ingilteresi, orduyu irlanda'ya yollamıştır. bu hareketten sonra ciddi anlamda bir savaş başlamıştır. çeşitli yerlerde bombalama eylemleri, keskin nişancılarla öldürülen önemli kişiler, irlanda sokaklarında yapılan yürüyüşler ve çatışmalar ingiltere'yi günden güne yıpratmaya başlamıştır. ingiliz askerlerinin irlanda halkına eziyetleri de gitgide artmıştır.

politik arenada da boş durmayıp davasını daha ileri safhalara taşımışlardır bu dönemde. özellikle insan hakları örgütü sayesinde büyük bir kitleye ulaşabilmiş ve amaçlarını anlatabilmişlerdir dünyaya. bu sayede ingiltere'nin ta en başından beri yaptığı karşıt propogandaya rağmen yandaşlar ve sempatizanlar toplayabilmişlerdir.

30 ocak 1972 pazar günü yaşanan kanlı pazar ya da diğer adıyla bogside katliamı gerçekleşmiştir. esasen insan hakları örgütünün, tamamen ingiliz hükümetinden izin alınarak, irlanda'da düzenlediği bir yürüyüş sırasında kendini kaybeden ingiliz askerlerinin masum halka ateş açması sonucu katliama dönüşmüştür. ingiliz gazeteleri olayı o zamanlar örtbas etmiş, ingiliz ordusu da gerçekleri açıklamamıştır. bundan yıllar sonra ise gerçekler ortaya çıkmıştır. (17 ölü ve 34 yaralı masum insan!) bu olay sonrasında örgüt, gücüne güç katmıştır ve özellikle amerika'da yaşayan irlandalılardan inanılmaz bir maddi destek görmeye başlamıştır. gelen maddi destek, militan katılımındaki artış ve olayların gerçekliğinin dünya kamuoyuna iletilmesinden sonra örgüt en büyük eylemlerini gerçekleştirmeye başlamıştır. bu eylemler arasında heathrow'da bomba patlatmak, iş çıkışı öncesi metroyu havaya uçurmak, kapanma saatinden sonra ingiltere merkez bankası'na üstü açılır bir karavan ile roket atarlı saldırı düzenlemek gibi enteresan ve bir o kadar da vurucu şeyler de vardır.


ingiliz hükümetinin propagandaları sonucu insanlar gerçekleri bilmemektedir. ira, asla masumlara zarar vermemiştir! bombalıyacakları yerlere bombalarını koyduktan sonra polisi arayıp haber vererek sivillerin çıkarılmasını isterler. (bizzat yaşadım bir tanesini 1993'te, iş çıkışına yakın metro havaya uçurulması olaraktan) örgütün sorunu halk ile değil, ingiliz devleti iledir; tek amaçları ingiliz devletine maddi ve manevi zarar vermektir. bombalama elemlerinin hepsinde aynı tarzda hareket etmişlerdir ve bu bir özgüvenin, insanlığın göstergesidir. zaten bomba uzmanları ve polisler ne kadar arasalar da asla bulamamışlardır bombaları.

karavan-roketatar işbirliğindeki eylemleri çok sofistike olmakla berber inanılmaz bi başarıya ulaşmıştır. londra sokaklarında yaşanan kovalamaca sonunda 1980'lerde yakalanmıştır iki örgüt militanı. yakalandıkları sıradaki görevlerinin big ben'i bombalamak olduğunu da itiraf etmişlerdir.


bir nevi sevimli bombacı konseptinde görülmeye başladığından örgütün siyasi arenadaki yandaşları artmıştır. 1990'lardan itibaren çeşitli sebeplerle örgütün üst düzey yöneticilerinin örgütten ayrılıp kayıplara karışması sonucunda 2000'de silahlı direnişini tamamen bırakmışlardır. tahminlerim doğrultusunda şu anda bu kişiler, amerika'nın ya da ingiltere'nin sayfiye kentlerinde kocaman villalarında ağızlarında puroları ile oturup güneşleniyorlar ve dönemin ingiliz hükümetinin onlara yedirdiği paralar ile keyif çatıyorlardır. son dönemde isimlerini sadece politik propagandalarda görebildiğimiz bir örgüt halini almıştır ira. michael collins'in kemiklerini sızlatacak bir durumdadırlar.