İnsanların Baharat Taleplerinin Dünya Tarihine Olan Önemli Etkisi
bugün teknolojinin, iletişimin ve ulaşımın büyük gelişimiyle her ürünü pazarlarda ve sofralarımızda bulmamız oldukça kolay. ege'de yetişen zeytinyağından güney amerika'daki kahveye, tropik bölgelerden gelen ananasa kadar her şey market raflarında fazlasıyla mevcut.
damak zevkine verilen özel önem sayesinde tarihin her döneminde insanlar, lezzetli ve yararlı ürünlere para vermek konusunda oldukça cömert davranmıştır. insanların yoğun talepte bulunduğu bazı ürünler, para kazanma hırsı sebebiyle binbir zorlukla dahi olsa tarihin her döneminde tüccarların iştahını kabartmış ve bir şekilde bu ürünler sofralara sunulmuştur.
baharat talebinin ise dünya tarihi üzerinde özel bir önemi olmuştur. bu ticaret, tarih yazılmadan önce başlamıştır. tarih öncesi çağlarda asya'yı geçmek için baharat tüccarlarının kullandığı rotanın birtakım kanıtları vardır, baharat yolu'nun önemi yüzyıllar boyu devam etmiştir. baharat ticareti, farklı ülkelerden insanları iletişim kurmaya zorladığı için dünya tarihini oldukça etkilemiştir.
eski çağlarda kapalı toplumlarda tüccarlar, yabancı ülkelerden gelen ana fikir ve bilginin kaynağı durumundaydı. örneğin arap baharat tüccarları muhtemelen asya'nın ilk haberlerini orta doğu'ya getiriyorlardı. bu şekilde ortadoğu'yu da baharatla tanıştırdılar. tarçın gibi baharatlar, arap çölü'nde en az milattan önce 2000'den beri kullanılmaktadır.
araplar öncelikle ticaret için, arap yarımadası'nın güneyinden hindistan yakınlarındaki sri lanka adasına kadar yelken açtılar. onlar orada, güney çin denizi'nde dolaşan çinlilerle tanıştılar. araplar, çinlilerin elde ettiği baharatlarla kendi ürünlerini takas ettiler. bu erken baharat ticareti, dünyanın farklı yerlerinden insanları birbirine yaklaştırdı. ticaret yapmak için iletişim kurmaları gerekiyordu. tüccarlar, kendilerinden çok farklı şekillerde yaşayan insanlar gördüler. ürünlerin yanı sıra fikir ve bilgi alışverişinde bulundular. ayrıca kendi topraklarına döndüklerinde yeni fikir ve bilgileri de yanlarında götürmüşlerdir. insanlar, tüccarların hikayelerini dinleyerek başka toprakları ve farklı kültürleri öğrendiler.
arap tüccarlar, ortadoğu'da baharat tedarik etme noktasında tek oldukları için yüzyıllar boyunca baharat ticaretinde tekel oldular ve bu ticareti uzun süre kontrol altında tuttular. sonunda, diğer ülkelerden gelen tüccarların da baharat ticareti yapmaya başlamasıyla arap tekeli sona erdi. bununla birlikte, baharat talebi hala arzdan daha fazlaydı. bu nedenle, hem araplar hem de diğer tüccarlar tatmin edici paralar kazanmaya devam ettiler. birçoğu zengin oldu ve bu sayede birçok hükümet de maddi durumunu çok geliştirdi. örneğin, venedik hükümeti, tüccarların baharat satma izni için ödemek zorunda kaldıkları vergi sayesinde köşeyi döndü. osmanlı imparatorluğu da baharat yolu'nu elde tuttuğu için uzun bir süre bunun ekmeğini yedi. baharat ticareti iyi bir işti, dolayısıyla avrupalı tüccarlar ve hükümetler de bu pastadan pay almak istediler.
avrupalılar, orta doğu ve akdeniz baharat tüccarlarıyla rekabet edebilmelerinin tek yolunun, baharatın üretildiği ülkelere giden kısa bir yol bulmak olduğunu biliyorlardı. önce portekizliler, baharatların kaynağına ulaşmak için afrika kıtasını dolaşmayı denediler. ancak bu yolculuk uzun ve zorluydu. sarfedilen paraya değmiyor, astarı yüzünden pahalıya geliyordu. insanlar, fiyat politikaları sebebiyle, avrupalı tüccarlardan ziyade ortadoğulu tüccarları tercih ediyorlardı. avrupalılar, diğer tüccarlarla rekabet edebilmek için daha iyi bir yol bulmak zorundaydı.
1492'de kristof kolomb'un ve 1497'de john cabot'un yolculuklarının amacı uzak doğu'ya ve hindistan'a giden daha kısa bir rota bulmaktı. ancak atlantik okyanusu'ndaki yolculukları avrupalılara baharat değil, amerika kıtaları hakkında çok önemli bilgiler getirdi. keşifleri dünya tarihini derinden etkiledi.
baharat ticareti dünyayı hem büyüttü, hem de küçülttü. insanların kendi dünyaları hakkındaki bilgilerini artırdığı için dünyayı büyüttü. kendilerinden farklı olan ülkeleri öğrendiler. baharat ticareti, insanları iletişim kurmaya teşvik ettiği için dünyayı küçülttü. insanlar iletişim kurduğunda, aralarındaki mesafeler çok daha kısaldı. bunlardan en önemlisi ise yeni kıtanın keşfi oldu. bu keşif sayesinde artık dünya hiçbir alanda eskisi gibi olmayacaktı.