İnsanı Bakar Bakmaz Yalnız Hissettiren Edward Hopper Tablosu: Nighthawks
nedir?
1942'de yapılan ve modern zamanların mutlak yalnızlığını yansıtan en iyi eserlerden biri olarak kabul edilen bir edward hopper tablosu.
tablolarında mümkün olduğunca az cisim ve insan resmeden hopper, çizdiği insanların da mümkün olduğunca -birbiriyle- iletişimsiz olmasını ister. bu tabloda da bulunan insanlar iletişime dair en ufak bir belirti göstermezler. sokaklar da bomboştur.
resimde yalnızlığı, izole bir hayatı ve savaş zamanındaki ayrılıkların getirdiği yabancılaşmayı görüyoruz
lokantanın içindeki parlak ışıkla sokaktaki karanlık arasında tezat var. içeride sakin ve sıcak bir ortam var ancak bu ortama dahil olamıyoruz çünkü bir giriş kapısı yok. bu şekilde yalnızlığımız vurgulanmış.
net bir öyküsü olmasa da dükkanın içinde de yalnızlık hissi devam ediyor. kimse konuşmuyor. 1941'den bir yıl sonra yapılan resimde garsonun şapkasında pearl harbor'a bir gönderme yapılmış. dükkanın dışına baktığımızda sokaktaki dükkanın içinde tek bir yazar kasa görüyoruz. bu sokakta gündüz vaktinde de canlılık olmadığı düşünülebilir. ayrıca pencereleri incelediğimizde perdelerinin yarısı örtülmüş, hareketsiz, hiçbir hayat belirtisi taşımayan bir apartman görüyoruz.
hooper, çiziminde her şeyi o kadar canlı ve gerçek göstermiştir ki, izleyiciye sanki tablonun içindeymiş etkisi yapar.
hissettirdikleri
sokaklar boş, perdeler kapalı, birbiriyle hiçbir şekilde iletişime geçmeyen insanlar... ne bakışlar kesişir ne biri diğerine dokunur... tablodaki bireyler izolasyon içerisinde birbirlerine yabancı oldukları gibi izleyiciye de yabancılar. barın bir kapısı yok, dolayısıyla içeriye dahil olamıyorsunuz. öyle dışarıdan izliyorsunuz sadece. tablodaki en sıcak mekan haliyle sizin için de soğuk bir yalnızlığa dönüşüyor.
hopper yine dokunmadan tenimize işliyor...
bu resmin detaylarının dönem atmosferini mi yoksa ressamın bunalımını mı yansıttığı habire tartışılır
makul cevap: her ikisi de olabilir. detaylara gelince, bu şeffaf barın kapısının olmayışı yani edward hopper'ın alışıla gelmiş büyük şehirde yalnızlık, izolasyon, kafeste ya da sığınakta yaşama teması, bay ve bayan arasındaki gerilimli pozisyon -ki bay=edward hopper bayanmrs. hopper- ve birbirine dokunma ile dokunmama hali olarak özetlenebilir.