İnsan Psikolojisinin Başına Gelebilecek En Kötü Şeylerden Biri: Bad Trip
bad trip; sinir sistemini etkileyen her türlü ilaç ve kimyasal madde kullanımının felaket bir yan etkisi olarak ortaya çıkabilen, kişinin kontrolsüz ve son derece kötü his ve sanrılar içinde bunalıp boğulmasını anlatan durumun halk arasındaki söylemidir.
bad trip, genellikle uyuşturucu madde kullanımı sonucu ortaya çıkar.
kalp atışları hızlanır ve bu da çoğu zaman beraberinde ölüm korkusunu getirir. çeşitli sanrı, halüsinasyon ve histerik düşüncelere yol açar. zaman kavramının anlamsızlaşması neticesinde bilinç savrulmaya başlar ve o halden asla çıkılamayacak hissi hasıl olur. bad trip'e girildikten bir süre sonra her şey uzaklaşır. kaygı ve korkulara olan farkındalık artar. ilk kez bu durumu yaşayan bir insan genellikle delirdiğini düşünür.
fiziksel etkileri çok fazla olmasa da kimi durumlarda vücudun kontrolü kaybedilir veya yaptığınızı düşündüğünüz şeyi aslında yapmıyorsunuzdur. oturmak isteyip oturamazsınız ya da tam tersi. buna ek olarak yine bu halden kurtulamama korkusuyla ağlamaya sebep olabilir.
bittikten sonra hem zihin hem de beden yorgun düşer. paranoyaya neden olduğu da bilinir.
beynin işleyen bir motor olduğunu düşünürsek, düşüncenin kötü şeylere yönlendirilmesi, dümenin kendisi ve motorun aynı şeyler olmalarından dolayı geri dönememe, zihnin kötü yolculuğa takılı kalma durumudur bad trip.
kötü düşünceler kendi içlerinde yıkıcı bir etkiye sahiptirler: kendinizi çevreden soyutlayıp içine daha çok girmeniz şeklinde bir motivasyon verirler ve düşünmeye devam etmeniz durumunda vaziyet hiç bir zaman daha iyiye dönmez. bu noktada insan içine çıkmak ve pozitif enerji taşıyan insanlarla beraber olmak önem taşır: düşünceyi kendisinden ancak başka bir düşünce kurtarır.
şimdi bad trip şöyledir böyledir diye denilecek çok az şey vardır; kişiden kişiye hatta deneyimden deneyime çok değişir. zaten bad trip şöyledir, böyledir deyip ne yapacaksınız. tavsiye de verilmez.
ama bad trip’e girmiş birisine nasıl yardım edilebileceği konusunda şöyle naçizane tavsiyelerim vardır:
- iyice bir ayılın önce.
- karşınızdaki kişiye bakın; biraz gözlemleyin. nasıl bir ruh hali olduğunu tespit etmeye çalışın. diyelim ki biraz yaklaşın… siz yaklaşınca korkabilir, bunalabilir ya da dokunuşunuz, sarılmanız sakinleştirebilir.
- dış dünya ile bağı azalmıştır bayağı bir, çapası olmaya çalışın. zaman mekan kavramı yoktur bir olasılık; ona bu zaman/mekan mefhumunu hissettirmeye çalışın. ölüm korkusu yüzünden mahvolmuşsa; ölmeyeceğini anlatın uzun uzun. eski kabuslarına hapsolmuşsa, geçtiğini ve çoktan atlattığını söyleyin. nerede olduğunu, nasıl da güzel bir hayatı olduğunu falan da anlatabilirisiniz.
- sürekli ama sürekli ona bunun normal hali olmadığını, uyuşturucu aldığını ve bad trip’te olduğunu söyleyin. bazen –kısa süreliğine de olsa- gerçekten anlıyorlar. srekli ama sürekli, bunun geçeceğini ve mutlu olacağı anların geleceğinden bahsedin. izin veriyorsa, elini tutun, gözlerini öpün, koklayın, şefkat gösterin.
- yani çok düşük olasılık ama kendine zarar vermeye çalışıyorsa ve zapt etmeye çalışmanız durumu daha da kötü hale sokuyorsa yardım alın. sakın kendi kendinize sakinleştirici falan vermeyin, overdose yaparsınız bir de. “yardım” derken hastane diyorum bu arada. bir de camları, kapıları kapatın; uçup kaçabilirler.
- biraz hatırlamaya çalışın, aç mıydı acaba diye. kan şekeri düşükse, bir şeyler yemesi durumunu hafif de olsa düzeltebilir.
- 20 kişi doluşmayın başına! görmüyor musunuz kadın panik ve terörize bir halde? performans gösterisi seyretmiyorsunuz andavallar. sadece bir kişi, bir ses yeterlidir.
- ortamda birden fazla bad trip varsa ayırın. insanın başı ağrıyor valla.