FELSEFE 6 Ekim 2025
2,5b OKUNMA     68 PAYLAŞIM

İnsan Özünde İyi midir Yoksa Kötü mü?

İnsan aslında iyi midir yoksa kötü müdür? Bu, felsefenin en eski ve en kışkırtıcı sorularından biri. Cevap da sandığımız kadar basit değil.

bu, felsefenin en eski ve en kışkırtıcı sorularından biri. cevap sandığımız kadar basit değil; çünkü iyilik ve kötülük sabit değil, koşullara bağlı olarak ortaya çıkıyor. tek bir yanıtı yok, ama tarih, psikoloji ve biyoloji üç farklı pencere sunar.

1. felsefenin cevabı: hobbes’a göre kötü, rousseau’ya göre iyi

17. yüzyıl filozofu thomas hobbes, insan doğasının özünde bencil olduğunu savundu. ona göre insanlar çıkarı için her şeyi yapabilir; toplumu düzenleyen tek şey “korku”dur. ünlü ifadesiyle: “insan insanın kurdudur.” (bkz: homo homini lupus)

ama jean jacques rousseau tam tersini söyledi: insan doğası saf ve iyidir; onu bozan, toplumun adaletsiz yapısıdır. “ilk çiti diken adam,” der rousseau, “toplumu kirleten ilk kişiydi.” yani kötülük insanın içinde değil, sistemde başlar.

bugün hala dünya, bu iki bakış arasında bölünmüş durumda.

2. psikolojinin cevabı: duruma göre her ikisi de

psikoloji, insanın doğasında hem empati hem saldırganlık potansiyelinin bulunduğunu söylüyor. stanford üniversitesi’nin 1971’deki zimbardo hapishane deneyi bunu çarpıcı şekilde göstermişti: rastgele “gardiyan” ve “mahkum” rollerine ayrılan öğrencilerin birkaç gün içinde; 

bazıları acımasız gardiyanlara, bazıları da tamamen pasif tutsaklara dönüştü.
sonuç: güç koşullarında herkes zalimleşebilir.
ama aynı yüzyılda, nazi işgali altındaki avrupa’da binlerce insan, hiç tanımadığı yahudileri saklamak için hayatını riske attı.

yani koşullar insanı kötülüğe itebildiği kadar, iyiliğe de zorlayabiliyor.

3. biyolojinin cevabı: genlerimizde empati var

beyinde “ayna nöronları” denen hücreler, başkasının acısını gördüğümüzde kendi acı bölgelerimizi aktive eder. yani acı çeken birini izlerken beynimiz, onu biz yaşıyormuşuz gibi tepki verir. bu nörolojik altyapı, evrimsel olarak iş birliği ve topluluk içinde yaşamı destekler.

yani biyolojik düzeyde insan, “kötü olmak” için değil, birlikte var olmak için evrilmiştir.

sonuç: insan ne ise, onu ortamı belirler

insan ne tamamen iyi ne tamamen kötü. bir çocuğa şefkat, adalet ve sorumluluk öğretilirse, içindeki empati büyür. ama korku, güç ya da çıkar ortamı baskınsa, o zaman en vicdanlı kişi bile zalimleşebilir.

kısacası: insan özünde potansiyeldir. o potansiyelin yönünü belirleyen şey, içinde büyüdüğü şartlardır.

kaynaklarbbc earththe guardianstanford prison experimentnature neuroscience