İngiltere Milli Takımı Tarihinin Gelmiş Geçmiş En Genç Kaptanı: Bobby Moore
ada futbolu denince ilk akla gelen isimlerdendir bobby moore. mooro lakabını duyunca belli bir yaşın üstündeki herkesin gözü dolar ingiltere'de. o efsane kaptanıdır futbolun ülkesinin. kazanılmış en büyük millî zaferden sonra kupayı kucaklayan adamdır moore.
upuzun bir adı var sarışın savunmacının; robert frederick chelsea moore, mübarek ispanyol asilzadesi ne diyelim. asilzade olduğu doğrudur zira futbolun lordlar kamarası olsa, bunun adı en başa yazılırdı allah bilir. billy wright'tan sonra ingiltere'de esen bir rüzgâr olmuştu west ham'ın altın çocuğu. 108 kez millî formayı giymiş ve öncülü üstâd-ı muhterem billy wright gibi doksan kez takımına kaptanlık yapmıştı. savunmanın her yerinde oynayabilen isim onyedisinde giymeye başladığı west ham formasını on beş sene kimseciklere bırakmamıştı. ardından ıskartaya çıkartılıp fulham'a yollanmasını ise ben yorumlamayayım, ağzımdan dökülecekler suç kapsamında incelenebilir. veteranlığında amerika'ya açılması ise biraz para kazanmak içindir, normal karşılamalı.
üç sene arka arkaya kupa kaldırmıştır moore. çıraklığında fa cupı, kalfalığında kupa galipleri kupasını, ustalığında da dünya kupasını kaldırmıştı kaptan. o kırmızısına kurban olduğum formanın sarışın lorduydu moore. rahmetli babamın her fırsatta anlattığı beyefendilerden biriydi. bir son not da rahmetliye dair. moore'un kanserden öldüğünü duyunca pek bir yıkılmıştı bizim peder, kim bilir belki kendi sonunun da yakın olduğunu anlamış ve çok da geçmeden, üç ay sonra lordun yanına gitmişti...
maç içinde fazla hızlı olmasa da oyunu okumadaki ustalığı, özellikle kafa toplarında mükemmel zamanlamasıyla tüm zamanların en iyi defans oyuncuları arasında gösterilir. çok ender de olsa sadece topu rakibin ayağından alacağı zaman kayar, bunun dışında ayakta kaldığı her an rakip forvetler için potansiyel tehdittir. futbolunun yanında centilmenliği ve fair play duruşu ile de west ham ve ingiltere dışında birçok futbol seyircisinin takdirini kazanmıştır.
bugün hem upton park'ın etrafında hem de wembley yakınlarında heykelleri bulunmaktadır. kendi adına açılan bir kanser araştırma merkezi ve yardım kuruluşu vardır. dünya kupasını kaldırdığı milli takımdan arkadaşı jack charlton daha sonra yapılan bir belgeselde "ben sadece iki kişinin ölümünde ağladım biri billy bremner diğeri bob..." diyerek ona olan sevgisini ifade etmiştir.
bobby moore 1993 yılında kolon kanserinden hayatını kaybetmiştir. arkasında kendisini seven milyonlarca taraftar, sayısız başarılar ve emekli edilmiş bir 6 numaralı west ham united forması bırakarak.
futbolunu merak edenler için yaklaşık fm profili.
efsane kaptanın en unutulmaz anısı şöyledir.
sene 1970 aylardan mayıs. dünya kupasına şu kadar saat şu kadar dakika, gün,saniye varken. alf ramseyin koçeroları meksikaya gitmeden önce sigara almak için kolombiyaya uğrar. sigara alıp bir de hazır gelmişken burda bir kaç maç yapalım,zaten ortam meksika gibi deyip kamp kurarlar. bir gün birde bakarlar kampa kolombiya polisi gelmiş bobby moore u götürüyor. suçlama ise ünlü kaptanın başkent bogota da bir kuyumcudan mücevher çaldığıdır.
yeterince zengin olan kaptan tüm ısrarlara hatta şanlı ingilterenin diplomatik girişimlerine rağmen 3 gün nezarethanede kalır. sonra salınır. bu olay da açıklanamaz. kimilerine göre 4 yıl önce ingilterede ki kupada arjantinlilere ve güney amerikalılara ithafen "hayvanlar" diye yırtınan alf ramseyden intikam almıştır kinci latin amerikalılar. kimilerine göre de bobby moore bir kleptomandır. ama olay hiç bir zaman açığa çıkamaz.ama bobby hapisten çıkar. morali bozulan takım 4.maç sonunda elenip meksikadan adaya döner