İlk Kez Uzun Yola Çıkacak Sürücülere Tavsiyeler
- ilk olarak şunu aklınıza yazın: günümüzde "hatasız" araç kullanmak sizi kurtarmaz. eve sağ salim varabilmek istiyorsanız, karşınızdaki sürücülerin yaptığı hataları da tolere edebilecek şekilde kullanmanız gerekiyor. eğer otoyoldaysanız, gemisini yürüten kaptan olamıyor maalesef.
- aracınızın koltuğunu rahat ayarlayın. bu rahatlık, uykunuzu getirecek biçimde yatar pozisyonda değil, belinizi ağrıtmayacak, kıçınızı pişirmeyecek, tüm dikkatinizi yola verecek şekilde olmalı.
- çıkmadan önce son iş lastik havalarını ayarlayın. bu sürüşden güvenliğe, konfordan, yıpranmaya, bir yolculukta bulunan tüm unsurları olumlu etkiler.
- sellektör bir haberleşme aracıdır. tek selektör "selam ve (gece ise) farın gözümü alıyor", arka arkaya 2 kez atılan çiftçi selektör "radar yahut çevirme", 3'lü selektör "ileride kaza / tehlikeli durum yada aracınızda bir anormallik (lastik patlak, tek farınız yanmıyor, kapının altında sürüklenen bir kıyafet/poşet vs) var" anlamına gelir. dili bilmeyenler hatalı kullanabilirler. tedbiri elden bırakmayın. durmaksızın selektör yapan biri için 2 ve 3. maddelere göre davranın.
- yola çıkan hayvanlara vuralım, parçalayalım, analarını ... diyen ateşli arkadaşlara o kadar kulak asmayın. sizinkinden değerli olmasa da onların da canı var. vurmamak için tehlikeli manevralara kalkışmayın. bu kesin ama yavaşlayabiliyorsanız da yavaşlayın. "hız kesmemek" gibi saçma önerileri takmayın. otoyolda, saatte 140 km hızla vurduğum bir çakal, 2009 opel vectra'ya tam 11.400 lira masraf açmıştı. (ön tampon, radyatör, radyatör motoru, radyatör pervanesi, klima motoru, klima radyatörü) işin vicdani kadar maddi boyutu da var.
- özellikle yaz yolculuklarında, içtiğiniz suların boş pet şişelerini asla sağa, sola, arka koltuğa atmayın. hele ayağınızın yanına kesinlikle koymayın. o pet şişe fren pedalının altına girerse, içtiğiniz son su olma özelliğini kazanır.
- yola çıkış saatiniz, güne başlama saatiniz olsun. "gece 00:00'da yola çıkarım, hem yol da sakin olur. sabaha varırım"cılardan olmayın. vücudunuz, biyolojik saatine göre hareket eder. doğal olarak uyuma saatinde uyur, çalışma saatinde çalışır. araç sürmek de bir iştir ve bu iş için gün içerisindeki en verimli, ayık, dinç olduğunuz saatleri ayırın.
- yağmur yağmaya başladığı anda hızınızı "hemen" % 50 düşürün. çünkü ilk su damlaları, asfalt üzerindeki ince tozlar ile birleşerek gözle farkedilmeyen, ama aracın fren mesafesini tahmin edemeyeceğiniz kadar artıran kaygan ve ince bir çamur tabakası oluşturur. yağmur yağmaya devam ettikçe asfalt yıkanır ve bu tehlike ortadan kalkar. hali ile siz de hızınızı kademeli olarak artırabilirsiniz. ama o ilk 15 dakika'ya çok dikkat edin. (bardaktan boşalırcasına değil de, usul usul yağan ve yeni başlamış bir yağmurun daha fazla kazaya neden olduğunu çevrenize bakarak kolayca gözlemleyebilirsiniz) "bir parça yağmur yağdı, istanbul felç oldu" geyiğinin kaynaklarından biridir bu. boşuna da değildir.
- hemen hemen her kazadan canlı kurtulma riskiniz vardır. lakin kafa kafaya meydana gelen kazalarda bu şansınız çok azdır. en iyimser 90 km hızla gittiğinizi fark edelim. karşıdan gelen de öyle gelsin. bu, saatte 180 km hızla duvara vurmak anlamına gelir. hiç mucize falan beklemeyin. o kazadan canlı çıkılmaz. o nedenle kafa kafaya çarpışma riskiniz varsa, kaçmak için diğer kazaları göze alın. şarampole atın kendinizi, bariyerlere sürtün ama karşıdan gelene çarpayın. aklınıza (saatte 4 km hız ile giden) 2 çarpışan arabanın, kafa kafaya çarpıştığında yaşadığınız sarsıntıyı getirin. sonra 1500 ile çarpın onu. kısaca takla atın ama kafa kafaya girmeyin. bunu sizin tercih etme imkanınız yoktur. ama bilinç altınıza yerleştirirseniz, kaza öncesi yaşan o 1-2 saniyelik karar anında doğru karar verebilirsiniz.
- enerji içecekleri son seçeneğiniz olsun. yolculuğun başında, ortasında yada canınız sıkıldığında değil, sonunda kullanın. 1 enerji içeceğinin uykusu gelen bir insana kazandıracağı dinçlik 2 saat civarında sürer. sonraki her içecekte süre yarı yarıya azalır. 2. redbull 1 saat sizi görürken 3. retbull çok çok yarım saat kazandırır. 3.'yü devirmişseniz ve hala yolunuz varsa, kenara çekip uyuma vaktiniz gelmiş demektir. 4.redbull'u çakmak anlamsız ve risklidir.
- müziği çok açmak yorar ve dikkati dağıtır. üstelik müzik hareketli ise gereksiz atraksiyonlara sokar sizi. sessizlik ise uyku getirir. arka plandan hafif hafif çalan ve biraz hareketli müzikler iyidir.
- yolcu yoksa yada müsaade ederlerse (mesela bebek yoksa), yolcu tarafındaki (sağdaki) camı hafifçe aralayıp içeri düzenli temiz hava girmesini sağlamak, daha zinde olmanızı sağlar.
- bazı arkadaşların söylediklerine güvenip sigaraya yüklenmeyin. üzerine sigara koru düştüğü için kaza yapan sakarlar kervanına katılmak istiyorsanız orası ayrı. her çakmak yakışınızda 3 saniyelik bir körlük yaşarsınız. her kül atışınızda, her sigara söndüşünüzde de keza öyle. saatte 100 km hızla giden bir araç 3 saniyede 82 metre yol alır. bu, aracınızını 82 metre borunca gözleriniz kapalı kullanmanız demek. sigara bir yatıştırıcı olsa da, bu konuda tecrübeli ve kendine güvenli iseniz için sadece. uzun yola yeni çıkan biri yüksek ihtimal acemi şofördür. bu nedenle efendi gibi aracınızı kullanın. daha 1.sini ilk kez yapıyorken, 3 işi aynı anda yapmaya kalkmayın. aslında hiç içmeyip daha uzun yaşasanız en güzelini yapmış olursunuz ya, neyse.
- başta zor da olsa, dreksiyonu saat 9'u çeyrek geçe pozisyonunda tutmaya kendinizi alıştırın. bu pozisyon, anlık tepkilerdeki istikrarınızı artırdığı gibi hayatınızı da kurtarır. başka hiç bir direksiyon tutuş pozisyonu (hele ki tek elle yapılanlar) 9:15 performansını sergileyemez.
- emniyet kemerini sadece güvenliğiniz için değil, sağlıklı ve daha az yorucu bir sürüş için de takın. keza emniyet kemeri, vücudunuzun dik durmasını kolaylaştırdığı için harcayacağınız eforu azaltır. ayrıca virajlarda bedeninizi tutarak, merkezkaç kuvveti ile savrulmanızı, dolayısı ile dik durmak için harcayacağınız enerjiyi azaltır. bu daha az yorulmaktır. daha az yorulmak da daha uzun ve güvenli bir yolculuktır.
- acc (active crouse control) özelliği olan bir araba ile yola çıkmaya çalışın. (sağ ayağın selameti adına)
- seyir halindeyken navigasyon cihazına d o k u n m a y ı n. sakın!
- seyir halinde telefon ile konuşmak sorumsuzluk. sms okumak dedilik, sms yazmaya çalışmak "intihardır".
- çok yorgun yada uykuluysanız, yolunuz da çok az kaldı ise, durun! aracı güvenli bir yere çekip 3-5 dakika dışarı çıkıp soluklanın (soğuk havada özellikle). çünkü emin olun yolculuğun en tehlikeli yerine geldiniz. yapılan bir araştırmada, uzun yolculukta meydana gelen kazaların %60'ının, son 35 km'de meydana geldiği ortaya çıktı. sebebinin ise, "geldik" dendiği an kişinin rehavete düşmesi ve dikkantini dağıtması olduğu anlaşıldı. özetle "arabadan inmediğimiz sürece" gelmediniz.
- gece yolculuğunda, karşınızdaki sürücü kısalara almıyorsa dahi siz kısaları kullanın. siz zaten kör oldunuz. bırakın karşıdaki görme kabiliyetini kaybetmesin. trafikte bir körden daha tehlikeli bir şey var ise, karşılıklı birbirine yaklaşan iki kördür.
- karşıdakinin farları nedeni ile görme kabiliyetinizi yitirdiğimizde, hemen hızınız azaltın ve yolun en sağ kısmına (kıyısınıa, varsa yol kenarı reflektörler yada çizgilere) bakın/odaklanın. (acaba üzerime mi geliyor diye) asla karşıdan gelenin farlarına bakmayın. tavşana dönersiniz. ayrıca sizin işiniz karşıdaki ile değil. kendiniz ile. o sizi zaten görüyor. görme yetisi kaybolan sizsiniz. bu nedenle şarampole yuvarlanmamak için şarampolün nerede olduğunu görmeye çalışın.
- karşınızdan uzunlar ile gelen çok fazla saygısız sürücünün olduğu bir bölgedeyseniz (evet böyle bölgeler var), araç içi tepe (okuma) lambanızı yakın ve o şekilde yol alın. gözlerinizin alınmadığını, karşıdan gelen kişinin farlarından etkilenmediğinizi, görme yetinizi yitirmediğinizi şaşkınlık içinde farkedeceksiniz. alışmak zor gelebilir ama yaşam kurtarır.
- ön camınızın tamamını, yan camlarınızın da dikiz aynalarına yakın kısımlarını (yağmur kar vs olsa bile) hangi şartta olursa olsun, her daim temiz tutun. kirli cam görme kabiliyetinizi azalttığı gibi gözünüzü, dolayısı ile sizi yorar. kaliteli bir yağmur kaydırıcının bu hususta ne kadar faydalı olduğunu kullanmadan bilemezsiniz. ek olarak kullanacağınız buğu önleyici ile çok iyi sonuçlar alırsınız. (video, şiddeti yağmurda 100 km/da hızda ve silecekler çalıştırılmadan çekilmiştir. kapı sesi toktur)
- kışsa, hele kar riski var ise, (aracınız ne olursa olsun) deponuzu mümkün mertebe dolu tutmaya çalışın. araca mutlaka yiyecek/içecek alın. şiddetli tipide mahsur kalma ihtimalini unutmayın. yakıt / yiyecek yedeği, zincir ve kar lastiği kadar, (hatta bazen daha bile fazla) önemi olan tedbirlerdir. "aracınız kara saplanırsa, sadece varacağınız yere varamazsınız. kurtarıcı gelmezse! üstüne yakıtınız biterse, donarak ölürsünüz" ve bunun yaşanmış bolca örneği vardır. sıcacık araba içerisinde, kola ve sandviçinizi yudumlarken eşsiz manzarayı seyredip iphone'ununuzla (no signal) oyun oynamak ile donarak ölmek arasındaki tek çizgi, yakıt/yiyecek tedariğinizdir.
- çok hızlı gitmek gibi, çok yavaş gitmek de tehlikelidir. hız konusundaki tercihinizi, tecrübenize ve yola göre belirleyin. her yolun, kullanma karekterini belirleyen bir ruhu vardır. hızınızı, o ruha göre ayarlayın. ınisiyatifi elinize almak istiyorsanız, ortalamanın az üzerinde, inisiyatifi başkasına bırakmak istiyorsanız, ortalamanın az altında bir hız tercih edin.
- "bir hatalı sollama esnasında, sollayan kadar, sollanan da göt altındadır". trafikte karşılaştığınız araç sayısı ile kaza riskiniz, doğru orantılıdır. yani ne kadar az araçla karşılaşırsanız, o kadar güvendesiniz. hızınız çok arttıkça da, çok düştükçe de tehlikedesiniz. asla hatalı sollama yapmayan, aklı başında biriyseniz, ortalamanın az üzerinde bir hızı ve dikkatli bir sürüşü tercih ederek kontrolü ele alabilir, bir dallama yüzünden bok yoluna gitmenizi engelleyebilirsiniz.
- 1 tane de aracın sıhhati için gelsin: motoru sıcakken stop etmeyin.
yukarıdaki öneriler, tek kontak 1700 ve civarı km'ler gitmiş kişi tarafından verilmiştir. hala yaşadığıma göre başarılı öneriler olarak kabul edilebilir.