İLİŞKİLER 22 Eylül 2025
6b OKUNMA     70 PAYLAŞIM

İlişkideki Kişiyi Psikolojik Olarak Yoran "Sevgililiğin Bir Tık Altı" Durumu: Situationship

Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz ilişki durumu situationship nedir?


Situationship nedir?

situationship, tanımlanmamış bir ilişkiye denir. bunun nedeni, her iki tarafın da ilişkiyi tanımlama konusundaki isteksizliği veya birbirlerine karşı bağlılık eksikliği olabilir.

her iki kişi de bu konuda sorun yaşamadığı sürece devam edecek bir durum oluşur çünkü herkes aynı fikirdedir. fakat diğer kişi umursamadan siz bunun ne anlama geldiğini biraz daha fazla detaylandırdığınızda veya sorguladığınızda ilişki bir problem haline gelebilir.

resmi bir ilişkide olduğun gibi bir kişiye karşı da sorumlu/borçlu değilsin. hiçbir beklenti yok. belirlenmiş sınırlar yok. tutarlılık yok. karşındaki kişiden ne bekleyeceğini tam olarak bilmiyorsun. onu bir daha ne zaman göreceğini, mesajına cevap vermesinin ne kadar süreceğini ya da cevap verip vermeyeceğini sana ulaşma çabasını bile bilmiyorsun.

peki biz neyiz? bu soruyu sorduysanız ve net bir cevap alamadıysanız, büyük ihtimalle böyle bir durumsalilişki ile karşı karşıyasınız demektir.

peki ne yapabilirsin? ilişki artık eğlenceli olmayana kadar tadını çıkarabilirsin.

Daha detaylı ele alalım

günümüzde ergenler arasında çok yaygın olan bu durumu yetişkinler dünyasında da görüyoruz. ben bu duruma "takılmalık ilişki" diyorum. ve daha önce takılma kültürü başlığında "ciddi bir şey düşünmüyorum, takılalım" adı altında yaşanan ilişkilerden neler beklememiz gerektiğini yazmıştım. isteyen bakabilir.

ismi kulağa havalı geliyor ve hatta bazıları ilişkilerini situationship olarak tanımlıyor. aslında ne kadar zarar verici olduklarını bilmiyorlar... bilseler de o tür bir ilişkide yaşanacak birkaç heyecan için kendi sinir sistemlerini yıpratarak kendilerine nasıl bir kötülük ettiklerini fark etmiyorlar.

bunun başlangıç aşaması her iki tarafın da birbirinden etkilenmesiyle başlıyor; sonrasında birisinin bir şeyler hissetmeye başlayıp veya "ben duygusal bir şeylere önem veriyorum" mesajını karşı tarafa iletmesiyle karşı tarafın huzursuzlanmaya başlaması şeklinde devam ediyor.

o anda her şeyin güzel gideceğine inanan kişi karşı tarafın soğuk olması, huzursuz hissetmesi ve belki de kendini biraz geri çekmesiyle ilk olarak neye uğradığını şaşırıyor. ortada dengesiz bir davranış var çünkü. karşı tarafın bağlanma sorunu olabilir, duygu durum bozukluğu olabilir, kişilik bozukluğu olabilir veya hepsi aynı anda olabilir. verdiği tepki normal değil, bunu cepte tutalım önce.

flört şiddeti başlığında da bahsetmiştim, ani duygusal tepkiler birer travmaya neden olabilir. işte ilk travmatik deneyimi karşı tarafın aniden soğuk olmaya başlaması ile yaşamış oluyor kişi. orada ilişkinin bağımlı ilişkiye zemin hazırladığı ilk an yaşanmış oluyor. (bkz: travmatik bağlanma)

kişi burada karşıdakinin davranışını normalleştirip "bir sıcak bir soğuk" akıntısına kendini kaptırıp giderse ilişkinin kendisini gittikçe bağımlı hale getirdiğini asla anlamayacak ( bu arada çok hoşlanma durumu varsa bazen sadece cinsellik olarak da devam edebilir ama bu kişiler genelde ona da pek razı olmazlar. yani siz hiçbir duygusal yatırım yapmadan sadece cinsellik için beraber olalım derseniz genelde buna da razı olmazlar zira o esnada iki taraf da karşılıklı birbirini tensel olarak kullanır ve herkes hayatına bakar. ancak karşı taraf genelde ötekini duygusal olarak bağımlı hale getirmek için bilinç dışı bir arzu duyduğundan bu onları beslemez, genelde her şey onun ruh haline uygun olarak gelişsin istiyorlar).

bu tür takılmalık ilişkiler neden bağımlılık yapar ve neden zarar verir?

öncelikle bizler sosyal ve duygusal canlılarız. insan ilişkilerinde karşılanmasını beklediğimiz çok önemli ihtiyaçlarımız bulunuyor. maalesef yetişirken bizlere anlatılmayan, bilmediğimiz ihtiyaçlar. bunlar güven, şefkat, açık iletişim, duygusal destek , empati, anlayış, saygı, bağlılık, stabilite, istikrar gibi çok önemli ihtiyaçlar.

herhangi birisi eksik olduğunda kişilerin temel güven duygusu sarsılacağı için travmatik etkiye neden olacak. bu tür ilişkiler insanların hayata karşı temel güven duygusunu sarsmaya başlayarak işe koyuluyor önce. insanlarda "her an arayabilir de aramayabilir de" anksiyetesi baş gösteriyor. bu anksiyete bilinç dışında müthiş bir hızla çalışmaya başlıyor ve insanlar kendilerini farkında olmadan kaygılı bir noktada buluyorlar. bu kaygı zamanla ailesine, arkadaşlarına, işine ve her yere yansıyor. süreç içinde belki fiziksel hastalıklar yaşamaya, odaklanamamaya başlıyorlar. tükenmiş, yorgun ve dalgın oluyorlar. hiçbir işe doğru düzgün konsantre olamama durumu da beraberinde geliyor. hayat kalitesinde düşüş yaşanıyor. artık eskisi kadar mutlu hissetmiyorlar. tatminsiz, özgüvensiz, berbat hissettikleri bir sürece adım adım ilerliyorlar.

burada çok önemli bir bilgi vermek istiyorum, insanlar kaygılı hissedince karşı tarafa büyük hisler beslediğini sanıyorlar ve bunu aşk, sevgi gibi hislerle karıştırıyorlar. bu aşk sevgi değil bu tamamen bağımlı ilişkinin önünü açan travmatik deneyimin kişinin bünyesinde yarattığı huzursuzluk hali. yani kişiler aslında bu dengesizlik karşısında travmatize oluyorlar. bunu da aşk sanıyorlar. oysa bu aşk değil, kişinin sinir sisteminin adeta survival modda çalışması olarak özetlenebilir. çünkü ortada bir belirsizlik var ve zihin o belirsizlikle mücadele ederken kaygı hissediyor. tekrar ediyorum; aşk, sevgi değil. uzun süre boyunca buna maruz kalmak kişiyi takıntılı hale bile getirebilir. lütfen durumun farkında olalım.

süreç içinde artık karşı tarafın ruh haline bağımlı olmaya başlıyor kişi. bir gün mesaj atıyorsa mutlu oluyor, öteki gün atmıyorsa mutsuz oluyor. bununla beraber yukarıda bahsetmiş olduğum ihtiyaçları zaten kesinlikle karşılanmıyor... şimdi nereye geldik? işin içinde artık istismar var. bunu görmemiz gerekiyor. karşıdaki aslında bir ötekine onun ihtiyacı olanı vermeyerek onu istismar ediyor. psikolojik şiddet uyguluyor.

eğer kişinin farkındalığı yüksekse zaten en baştan "böyle bir ilişki bana göre değil" deyip içinden çıkıyor. bu insanlar genelde duygusal ihtiyaçlarının farkında insanlar olduğundan "bu kişi bana istediğimi vermeyecek" diye düşünüyorlar ve bitiriyorlar. ama kendi ihtiyaçlarının farkında değilse akıntıya kapılıp gidiyorlar... özgüvenlerini yeniden kazanmaları çok uzun zaman alıyor.

dolayısıyla situationship veya "takılıyoruz ya sorumluluk yok" deyip geçilen ilişki hiç de öyle tatlış olmuyor. bu konuda ciddi bir farkındalık oluşturulması gerektiğini düşünüyorum ben. insanların bilinçlenmesi gerekiyor. neyin içinde olduklarını anlarlarsa daha kolay çıkabilirler.

özelikle duygusal ihtiyaçlarımızın karşılanması bir ilişkideki en büyük hakkımız. yani bunlar "tamam canım yaa empati yapmasa da olur, şefkat ve ilgi vermese de olur" denilecek türden şeyler değil. bunu anlamak çok önemli. insanın en temel ihtiyaçlarından bahsediyorum. bunların yokluğu çoklu travma sonrası stres bozukluğuna neden olabilir.

takılmalık ilişkinin süresi ne kadar uzarsa kişiler travmatize olmaya devam edecek ve belki yaşadığı kaygılar neticesinde toparlanması zaman alacak. belki bağlanma şekli güvenli bağlanmadan kaygılı bağlanma şekline dönüşecek.

az önce de belirttiğim gibi, bu ilişki türünün süreç içinde flört şiddeti olarak görülmeye başlanacağını düşünüyorum. kesinlikle özenilecek bir şey değil.

iletişimi tamamen kesince aslında nasıl rahatsız bir durumun içinde olduklarını genelde istismara uğrayan taraf anlıyor.