KÜLTÜR 7 Temmuz 2017
34,9b OKUNMA     804 PAYLAŞIM

Ilımlı Kapitalizm Denilen Postkapitalizm, Gelecekte Sosyalizmin Yerini Alabilir mi?

Sözlük yazarı "kagemusha", kapitalizmin yolun sonuna geldiğini savunan görüşü ve buna karşı gelenleri anlatarak günümüzdeki sermaye ve işçi sınıfı üzerinden güzel bir toplum analizi ortaya koymuş.
iStock.com


postkapitalizm, kapitalizmin günümüz sorunlarına çare olamadığını; üretimde sermayenin yerini yaratıcılık ve inovasyonun aldığını; şirketlerin sadece kar odaklı olmalarına karşı çıkan, toplumsal fayda sağlayacak iş modellerine geçilmesi gerektiğini, kapitalizmin sonuna geldiğimizi savunan bir kavram. son 25 yılda kapitalizmin sürekli değişime uğradığını öne sürerken post kapitalizm dönemine bilgi teknolojileri sayesinde girdiğimiz savunuluyor. bilgi teknolojilerinin çalışma koşullarını, piyasa koşullarını, üretim modellerini değiştirdiğini savlıyor. bu yüzden artık sermayeden değil, yaratıcı ekonomilerden, paylaşım ekonomisinden bahsetmek gerektiğini iddia ediyor.

burada önemli bir soru ortaya çıkıyor. postkapitalizm, gelecekte sosyalizmin yerini alacak mı?

sosyalistler bu fikre karşı çıkıyor. "bilinçli bir siyasal mücadele olmadan kapitalizmin kendiliğinden ortadan kalkması mümkün değil" diyorlar. bunun yeni bir reformizm olduğunu söylüyorlar.

paul mason bu konuya şimdilik en yetkin cevabı verenlerden. kapitalizm sonrasında şöyle der:

“eğer post-kapitalizm tezi doğruysa, yaşayacağımız geçiş süreci, sovyet planlamacıların tasavvur ettikleri geçişe değil, daha çok, feodalizmden kapitalizme geçişe benzeyecektir. uzun olacaktır; karışıklık olacaktır; süreç içinde, bir 'iktisadi sistem' kavramının kendisini de yeniden tanımlamak gerekecektir.” 

Paul Mason

mason, burada titiz bir şekilde reformcudur; ihtiyacımız olan şeyin “devrimci reformculuk” olduğunu belirtir. ne var ki, paul mason'a marksistlerden tepki gecikmez:

"kapitalizm sonrası aşama günümüzde teknik olarak mümkün hale gelmiş olsa bile, sermaye sınıfına ihtiyaç duymayan bir evreye hayat verebilmek için, sermayenin sınıf egemenliğinin nasıl sonlandırılacağı önemli ve politik bir sorudur: geçiş evresinde özne ve sınıf çatışmasının formu ne olacaktır? bu sorunsal, kapitalist sınıf egemenliğinin politik/kültürel/hukuki boyutlarını, mülkiyet ilişkilerinin ve devletin anlamını sınıf ilişkileri/çatışmaları bağlamında çözümlemeyi gerektirir."

mason'un ütopik bulduğu marksist devrim yani proleterya devrimi. bunun karşısına koyduğu tezler de marksistler tarafından ütopik bulunuyor. mason burada devletin araya girerek yasa ile korumalar yapması gerektiğine marksistler şöyle diyor:

"bu yasa ve mevzuatın yapılmasını kimin sağlayacağı sorusu yine sorulmamakta, yanıtsız bırakılmaktadır. hangi devlet? "

"kapitalizmin en yüksek emek sömürüsünün yaşandığı neo-liberal dönemin emek sömürüsünün tek nedeni devlet olmasın?"


bir diğer önemli konu robot işçiler.

önümüzdeki 20 yıl içinde abd'de işçilerin yarısının robot işçi olacağı öngörüleri var. abd san francisco’da ise yerel yönetim, robotlardan vergi alınmasını somutlaştırmak adına ciddi bir çalışma içine girdi.

otomasyonun iş hayatındaki yükselişinin insan emeğine gereksinimi azaltacağı, bunun da ciddi bir işsizliğe yol açabileceği görüşü, gündemden düşmüyor. robotların hayatımızdaki varlığının artması ise yeni tartışmaları alevlendiriyor. otomasyonun yükselişiyle birlikte hayatımıza giren universal basic ıncome (bkz: ubı) ( yani temel gelir, bir devletin tüm vatandaşlarına -servetlerinden bağımsız olarak- toplumun bir bireyi olmaları nedeniyle düzenli bir gelir sağlamasını öneren sosyal güvenlik kuramı) adlı yaklaşım ise silikon vadisi başta olmak üzere abd’de pek çok kesim tarafından büyük destek görüyor.

en son alibaba'nın kurucusu jack ma'nın da bu konuda bir demeci oldu:

"yapay zeka ve otomasyon ile birlikte önümüzdeki 30 sene içerisinde günlük çalışma süresinin 4 saate inebileceğini hatta haftada sadece 4 gün çalışılabililir."

diğer yandan iskandinav ülkeleri "ubi" denemelerine başladılar bile. hatta en son iran devletinin bile böyle bir deneme yaptığını okudum. robot işçi ve ubi teorisini 8 komünist arkadaşa sordum; 6'sı sessiz kaldı. 1'i fantastik dedi. sadece 1'i biraz mantıklı cevap verdi.

o da şu; "kapitalizm yıkılmadığı sürece aşırı kar hırsı olacaktır. bu durumda yatırımlar geri bırakılmış, robot devrimini yakalayamamış ülkelere kayacak. ve sermaye sahipleri bu maliyetlerden kaçmak için yine sömüreceği bir emek bulacak. bu yüzden asıl ütopya bu bence."


"sosyalizmin yapay zeka konusunda ne yapacağına bilimsel, kapsamlı bir makale veya kitap yazan var mı?" dedim. şu an için kapsamlı cevap veren marksist bir yazar yok dediler. yani komünistlerin, hala kapitalizmi tekdüze görme alışkanlıkları devam ediyor.

ortada bir (bkz: thomas more) ütopyası var ama bakalım bunu kim gerçekleştirecek.
belki de hiçbiri olmayacak, skynet insanlığa savaş açacak ve dünya daha kötü bir yere gidecek.

yararlanılan kaynaklar:

paul mason, kapitalizm sonrası, geleceğimiz için bir kılavuz.
ankara üni. siyasal bilgiler yayınları.