TARİH 24 Temmuz 2018
26,2b OKUNMA     655 PAYLAŞIM

İkinci Çin-Japon Savaşını Tetikleyen Çatışma: Marco Polo Köprüsü Olayı

7-9 Temmuz 1937 tarihleri arasında Çin Cumhuriyeti ile Japon İmparatorluğu, Pekin'de bulunan Marco Polo Köprüsü'nde karşı karşıya geldi.

1931'den itibaren mançurya'yı ele geçirip mancukuo adlı bir kukla devlet kurduran japonya, kuzey ve kuzeydoğu çin'de adım adım nüfuzunu ve kontrol sahasını arttırmakta iken cereyan eden bir olaydır. japonlar kontrol bölgelerini daha efektif hale getirmek için pekin'in güneydeki milliyetçi çin güçleriyle tek bağlantı yolu olan marco polo köprüsü'ne (avrupalılar tarafından verilen adlardan biridir, çinliler ve japonlar köprüye daha başka isimler vermişlerdi) hakim olmak istiyorlardı. ancak çin açıkça aleyhlerine olan bu durumu kabul etmiyordu. dolayısıyla bu bölgedeki çin ve japon güçleri arasındaki ortam sürekli gergindi. 

bu şartlar altında japonlar köprü yakınlarında sürekli (gece tatbikatlarını da içeren) tatbikatlar yapmaya başladılar (bölgede boxer ayaklanması sonrası yerleşik çeşitli işgal güçleri vardı. ancak japonlar bunlardan en kalabalık olanıydı ve diğer ülkelerin kuvvetleri ancak nadiren tatbikat yapmaktaydı.). çin yetkilileri japon yetkililerini bu tatbikatların sivil halkı endişelendirdiğini belirterek, bu konuda tedbir alınabilmesi için, tatbikatları yapmadan önce kendilerine haber vermeleri konusunda ikaz ettiler. japon yetkilileri bu konuya olumlu yanıt verdiler. ancak, söz konusu olayın olacağı gece, önceden bildirilmemiş bir tatbikat başlatıldı. bir saldırı başlayacağı endişesine kapılan çinli askerler de birkaç uyarı atışı yaptılar. daha sonra tatbikattan geri dönen japon askerleri arasında bir er eksik çıkınca, bağlı olduğu komutan askerin çinlilerce esir edildiği kaygısıyla üstlerine rapor verdi. bu durum ortamı gerdi; japonlar bölgedeki kasabaya girip askeri arama talebinde bulundular. ancak çin komutanları bu talebi kabul etmeyip, aramayı kendilerinin yürüteceğini, japonların ise aramalarda gözlemci bulundurabileceğini belirttiler.

japonların bu yaklaşımı kabul etmesine rağmen böyle başlayan olayda ortam giderek gerildi. 8 haziranda sabaha karşı arama çalışmalarına başlanmak üzereyken bir japon asker grubu kasaba etrafındaki çin savunma hatlarını geçmek istedi ve geri çevrildi. bunun üzerine japonlar bir ültimatom verdi. üstelik japon gözlemcilerin de bulunduğu arama ekipleri kasabada aramaya başladıktan sonra, kendi gözlemcileri de içeride olduğu halde bazı japon güçleri kasabaya ateş açtı. daha sonra japon piyadeleri köprüye taarruza geçti ve ağır kayıplar vererek köprüyü ele geçirdiler. ancak bir karşı hücumla sonra çinliler köprüyü geri aldı.

9 haziran günü sözlü bir anlaşmayla çatışmalar kesildi; çin'in bir özrünü de içeren bazı aksiyonlarla durum yatıştırılacaktı. ne var ki, bu noktada kalsa ufak bir çatışma olarak kapanacak konu, iki taraf güçlerinin ateşkesi sürekli ihlal etmesiyle büyüdü ve savaşa dönüştü. bölgedeki kwantung ordusu komutanları bu durumu genişlemek için fırsat addettiler ve olay en sonunda bir savaş boyutuna ulaştı. böylece 7 yıl devam edecek bir savaş başlamış oluyordu.

bu olayın planlı bir harekat olup olmadığı (japonların bölgede daha genişlemek için yaptığı bir provokasyon olduğu ihtimali üzerinde çok durulmaktadır, ancak araştırmacılar konu üzerinde mutabık değildir) halen bir tartışma konusudur. söz konusu kayıp asker ise sonradan sağlam olarak bulunmuştur.

Üniversite Bölüm Tercihi Yaparken Kendinize Sormanız Gereken 6 Soru