Hollanda Sağlık Sisteminin Kötülüğünden Yakınan Bir Türkün Tatsız Deneyimi
hollanda; ayak uydurduğunuz ve zevk almayı bildiğiniz zaman yaşaması zevk veren, harika bir ülkedir bana göre. bunu bir kenara koyalım. sosyal hayatın dokunulmazlığına, sanata, kültüre, spora verdikleri önem muazzamdır.
hollanda'nın birçok şeyi eleştirilere rağmen savunulabilir. insanların mesafeliliği, canlarının tatlılığı sebebi ile etraflarında beğenmedikleri olayları eleştirmek yerine arkadan şikayet etmeleri, ayrımcılıkları, hala türkiye'yi topkapı'dan padişah yönetiyor sanacak kadar yarı cehaletleri (bizzat karşılaştım bu üniversite mezunu bankacılar ile), mutfakları (gerçi yok) vs. bunların hepsi bir şekilde karşıt görüşlerle tartışma konusu olabilir fakat tartışılmayacak tek şey vardır, o da sağlık sistemlerinin berbatlığıdır.
hollanda sağlık sistemini ancak ve ancak, kendi ülkesinden kaçarcasına göç eden ve geldiği hollanda'ya toz kondurmayarak sözüm ona eski ülkesini yerin dibine batırma isteklisi, hala ülkeye gelip ağzı açık kaldığı ilk gündeki gibi yaşayan bazı kuzeybatı avrupa hayranları savunabilir.
hollanda'da aile doktorunu aradığınızda ilk yapılan sizi ne olursa olsun doktordan uzak tutmaktır. her türlü gerekçe yaratılarak size telefonu kapattırmak başlıca görevleridir asistanların. örneğin; 15 gündür ciddi baş ağrıları çekiyorsanız , "ee mevsim değişiyor, her insan bunu farklı geçirir" gibi manyak bir teşhis koyarlar. dosyanızda görülebilen bir rahatsızlık varsa direkt ona bağlarlar. o yüzden hollanda'da aile doktorunun karşısına çıkabilmeniz için sorununuzu hafif de abartmanız gerekir. asla hala çok kötü olsanız da "düne göre biraz daha iyiyim" gibi cümleler kurmamanız gerekir. zira bu, doktor randevusunu unutmanız gerektiği anlamına gelir.
aile doktorunun karşısına çıktığınızda yapabildiği ilk şey belirtileri internetten arayıp sizi eve gönderebilme çalışmasıdır. dışarıdan görülen çok ciddi bir probleminiz yoksa sizi hastaneye yönlendirme gibi bir şeyi asla ve asla yapmazlar. örneğin; bir arkadaşımın annesinin anevrizması vardı ve türkiye'deki doktoru bunun genetik olabileceğini, bir check-up yapmasının iyi olabileceğini söylemişti. arkadaşım 15-20 gün ciddi sayılabilecek baş ağrıları, görme bozuklukları, kollarda hissizlik sonrası doktora gidip bundan bahsettiğinde ve acaba mr çekilebilir miyim dendiğinde cevap olarak "neden bilmek istiyorsun ki, bazı insanlarda bu olur ama yıllarca ortaya çıkmaz, bazen bilmemek daha iyi" gibi über bir cevap almıştı.
çok ciddi probleminiz varsa ve eve ambulans çağırırsanız 5 dakika içinde ölecek durumda olduğunuzdan emin olun. zira aksi halde berbat halinizle ambulans ekibinden ve onlardan önce aradığınız aile doktorundan fırça yersiniz. o sırada kalp krizi geçiriyor olmanızın pek bir önemi yoktur.
bu sistemin bir başka rezaleti doktorların asla ve asla birbirlerini tutmayan yaklaşımlarıdır. bundan 3 ay önce bizim ufaklık ciddi bir solunum yolları enfeksiyonu geçirdi. acile götürdüğümüz doktor kendisini eve göndermek için adeta diplomasını yırtacaktı. çocuk orada iken 2-3 dakika biraz gözünü açtı ve bu bir anda neşelendi, direkt bizi paketledi. zorla çocuğu yatıramayacağımıza ve karşımızdaki insanın mesleğine saygı duyduğumuz insanlar olduğumuzdan teşekkür edip eve geri döndük. daha dönüş yolunda çocuk tekrar kötüleşti, tekrar acili aradık, gittik. vardiya değişmişti ve yeni doktor "iyi ki getirdiniz" diyerek bizi hemen hastaneye yatırdı. 3 gün hastanede kaldık. bu, her hastalıkta olan, skandal bir uygulamadır. adeta doktorun vicdanına kaldığınız çok an vardır.
doktor ilaç verir, hastane eczanesinde olmaz, doktor seni tahlile gönderir, tahlil sonucu kendilerine direkt ulaşır, sen aramadığın sürece asla ve asla seni aramazlar (çok şükür aramadı diye) ve "uyuyan köpekleri uyandırmazlar".
hollanda sağlık sistemi bir faciadır ve bunu "ee her burnun aktığında arama, devlete yük olma, orayı türkiye mi sandın seni çomaarrr" diye savunmak bir aşağılık kompleksidir. hollanda sağlık sisteminin takdir ettiğim tek yanı, hastane personelleridir. özellikle hasta bakıcılar ve hemşireler. bir kere o barajı geçip hastaneye girebildin mi, sana ilgi alaka gösterirler, oldukça kibar ve yardımseverdirler. doktorlar ise bildiğiniz gibi. "bunları ne zaman geri göndersek acaba?"...