TARİH 18 Aralık 2020
51,8b OKUNMA     526 PAYLAŞIM

Hitler'in, Kontrolden Çıkan Dava Arkadaşlarını Öldürttüğü Olay: Uzun Bıçaklar Gecesi

Nazi Almanyası tarihinin ilginç olaylarından biri olan Uzun Bıçaklar Gecesi için 30 Haziran 1934'e gidiyoruz.
Kurt Daluege, Heinrich Himmler, Ernst Röhm

adolf hitler'in, kontrolden çıkan ve kendisine prestij kaybettirdiğini düşündüğü sa liderlerini (paramiliter hücum birlikleri) ve iktidarı önünde engel olabileceğini düşündüğü, devlet içinde etkili tüm rakiplerini bir toplantı duyurusuyla bir araya getirerek öldürttüğü olayın adıdır uzun bıçaklar gecesi. almancasıyla nacht der langen messer.

olay 1934 yılında, 30 haziranı 1 temmuza bağlayan gece meydana gelmiş ve aslında toplam 3 gün sürmüştür. resmi kayıtlara göre 85, tahminlere 200 kişi kurşuna dizilmiştir.

sa lideri ernst röhm; gece baskını sırasında tutuklanıp münih'te cezaevine kapatıldıktan sonra, 1 temmuz günü, hitler'in kurmayları tarafından hapishanede kendini öldürmesi için hücre masasına (sa putsch'unu, sa'nın hitler karşısında düzenlemeyi kurguladığı iddia edilen hareketin haber metni yer alan bir gazete küpürü ile birlikte) bırakılan silaha dokunmayarak; 10 dakika sonra ellerinde birer silahla gelen iki kurmayın çıplak göğsüne açtıkları ateş sonucu öldürülmüştür.

Hitler & Ernst Röhm

parti içindeki tamamlayıcı devrim yanlılarının ülke içinde yarattıkları beklenti havası, ayrıca bu olayın gerçekleşmesinde etkendir. rohm'ün başını çektiği grup, dev endüstri kuruluşlarının devletleştirileceği ikinci bir alman milli devrimini savunurken, hitler yanlıları italyan korporotizmini model almış ve devletleştirmenin bolşevizmin ta kendisi olduğunu söylemişlerdir.

neticede rohm'ün ortadan kaldırılması ve sa teşkilatının ss'e dönüştürülmesiyle, parti içindeki taraftarları da büyük oranda sindirilmiş (dr.goebbels, gottfried feder), tamamlayıcı devrim fikri de partiden ve ülkeden kazınmıştır.

kazınmıştır fakat alman sanayi ve ticaretinin hitler'in kukla milli burjuvası elinde göreceği muamele, ernst rohm'ün kamulaştırmasından çok da farklı değildir. ülke genelindeki tüm girişimler, özellikle ağır sanayi devletin savaş ekonomisine göre üretim planlamasına tabi tutulmuş, işçilerin iş değiştirmesi yasaklanmış, iş koşulları topyekün bir reformla iyileştirilmiş, devlet eliyle bir kukla alman işçi cephesi kurulmuş, patronların mevcudiyeti devletin maaşlı bekçiliğinden ileri götürülmemiştir ki zaten ülkedeki sivil her kurumu devlet kontrolündeki askeri disipliniyle ezen bir diktatörün, başlayacağı savaşı sürdürebilmek için elinde tutmaya zorunlu olduğu üretim kaynaklarını özel sektörün insafına terk etmesi mümkün değildir.