Hiçbir Sohbet Programının MSN'in Yerini Dolduramamasındaki Haklı Sebepler
hiçbir chat programının msn kadar tat vermemesinin sebebi bence ilklerin unutulmaması değil.
mirc çılgınlığının en sonlarına yetişmiş, icq'yu dibine kadar yaşamış biri olarak msn'in tadının hiçbir şeyde olmadığını çok net bir şekilde söyleyebilirim.
msn'de her şey olması gerektiği kadardı, zamanlaması da muhteşemdi, herkesi kendine bu şekilde bağlıyordu. herkesin internetinin olmaya başladığı dönemde, mp3'leri kolay bulup paylaşabildiğimiz, yeni internet sitelerinin keyfini çıkartabildiğimiz, adam gibi video call yapıp fotoğraf paylaşabildiğimiz yıllardı. arkadaşlarımın hiçbirisi eve geldiği gibi icq'da online olmazdı ama herkes msn'de online olurdu.
karşı cinsteki önemli kişinin whatsapp'ta en son ne zaman telefonuna baktığı değil, msn'de online olup olmadığı takip edilirdi. mesafeleri yakın etti, arkadaşlığımızı sadece buluşup görüşebildiğimizde değil online olduğumuz her saat yaşayabilmemizi sağladı. karşı cinsten birisinden hoşlandığında msn'ini almak devasa bir adımdı, dünya tarihinde hiçbir devir yoktur ki hoşlandığın kişiyle msn döneminde olduğu kadar birebir zaman geçirebilesin. msn'ini aldıysan olaylar gelişene kadar veya gelişmeyene kadar bir ton zaman geçirebilirdin. şimdi de haberleşiliyor ama msn farklıydı, sürekli yaşayan bir şeydi. facebook messenger, whatsapp... hiçbirisi onun yerini tutmaz.
evet bunu kabul edelim. eskiden msn messenger'da daha güzel chat yapardık. daha bir zevkliydi. ifâdeleri, üst kısmına yazılan iletiler, yazı karakterleri, daha bir interaktif oluşu ne bileyim ya daha güzeldi msn messenger.
hele de beklediğin kişinin online oluşunu gösteren o pencerenin alttan çıkması bile kalbini küt küt attırırdı insanın. (bkz: msn'de onun online oluşunun beklendiği günler)
şimdi yer gök mesajlaşma programı. evet whatsapp'da güzel fena değil ama msn başkaydı msn.
ekleme: icq'yu biliyorum elbette. yeri dolmaz. burada bahsettiğim o chat'leşme kolaylığı ve msn'e ait güzelliklerdi. kabul edin ki icq mesajlaşma için hantal kaçıyordu, bir de konsept olarak başkalarını bulma, arkadaş edinme gibi özellikleri vardı. msn'in birilerini arama fonksiyonu yoktu.
ve tabi ne dinliyor özelliğini de unutmayalım. sevgiliden mi ayrıldın? koy sezen'i görsün karşıda. "bunalımlı şarkılar dinliyor bak kötü olmuş çocuk" desin.
yine msn'e kendi kendime keşfettiğim bir yol vardı. araçlar/kişiler penceresine girdiğinde kişinin üzerinde sağ klik yapardın. eğer "sil" özelliği aktifse kişi seni silmiş anlamına geliyordu.
msn yıkılınca sanki bir cumhuriyet devrilmiş gibi bir sürü etnik mesajlaşma programları çıktı. birinden çık ötekine gir, kişilik bölünmesi yaşa, yetişeme. ne gıcık bir durumdu şu an.
chat aynı chat diyenler var ama değil aslında. bir defa cümleler ifadelerle çok güzel destekleniyordu. farkı durumları çok güzel anlatan hazır ifadelerinin olması yetmezmiş gibi kendi yaptığınız ifadeleri ve karşı taraftan gelen ama sizde olmayan ifadeleri de ekleyebilirdiniz. bu da yetmezmiş gibi hazır veya eklenebilen göz kırpma efektleriyle daha bir coştururdu. msn'de sevgilisiyle konuşup da puaarcchh öpücüğünü ekrana kocaman kondurmayan var mı?
msn messenger'ı efsane yapan eski olması değil özellikleriydi. şimdikiler gibi sadece harfleri değil, duygularınızı da aktarabilirdiniz.
microsoft'un tipik önce efsaneleştir sonra yok et politikası sonucu tarih oldu. aynısını zone.com için de yapmıştı.
2020 yılında "hala" tat vermediğini eklediğim önermedir diğer programların msn kadar tat vermemesi.
2013 yılında neden kapatıldığına hala mantıklı bir açıklama bulamadığım program. avatar, kişisel ileti, ne dinliyorum özelliği, yazı rengi, tipi, sürekli meşgul görünenler, ayda yılda bir online olunca msn'i bayram yerine çevirenler, sohbet ekranında oynanan dama, satranç, tavla... ne zaman online olacağını beklemek, titreşim göndermek, dans eden hiphop çocuğu ya da dondurması düşünce ağlayan çocuğu göndermek, ekrana kocaman rujlu dudak göndermek... msn'de online olmasını beklemek, onun için bilgisayarı açmak, sabaha kadar uykusuz kalmak emekti.
biri online olunca, size mesaj atınca, titreşim yollayınca duyulan sesleri hatırlıyorsanız siz de benim gibi unutamamışsınız demektir.
yoo yoo. msn'in bu etkiyi bırakması ilk olduğu için değil. biz büyüdüğümüz için hiç değil. bugünkü chat uygulamalarından çok daha "kişisel"di. kendimizi birden fazla şekilde ifade edebiliyorduk.
soruyorum: bugün hangi chat programıyla karşıdakinin karakteri ya da ruh hali hakkında bu kadar çok veri alıp tahlil yapabiliyoruz?
Toparlayacak olursak
- toplu konuşmalarda çok daha bir kaos olurdu mesela. bu kaosun geyiğini yaparak saatler geçerdi.
- sonra, göz kırpmalar çok çeşitliydi.
- ifadeler sonsuzdu. türlü türlü gif'i ifade olarak kullanabilirdiniz. size gelen ifadeleri kaydedip kısa yollarını ayarlayabilirdiniz. mesela -tamamen sallıyorum- öpücük yazınca öpücük atan darth vader gif'i gibi. tamamen hayal gücünüze kalmıştı. yarattığınız bir ifade gif'i dünyayı dolaşmış olabilirdi. (o zamanlar ergen olduğumuz için pornografik gifler de dolaşırdı, sevişgen bir uzaylı da.)
- msn'de görünen dinleme özelliği windows media player'da çalan şarkı olduğu için media player'da cool şarkı açıp sesini kısan, winamp'tan istediği şarkıyı dinleyen tipler vardı.
-bir ortak arkadaşınız, siz ve başka birini gruba alıp, sonra aradan çekilerek yeni aşklara yelken açmanızı sağlayabilirdi. bu whatsapp'ta filan da yapılabilir ama yapan duymadım.
- bot kurabilirdiniz, gelen meseja göre önceden ayarladığınız mesajları otomatik atardı.
benzer bir özellik telegram'da da var ama pratik değil.
daha neler vardı neler...