EDEBİYAT 5 Ocak 2023
29,9b OKUNMA     454 PAYLAŞIM

Harry Potter, Serinin Finalinde En Güçlü Asa Olan Mürver Asayı Neden Kırdı?

Harry, en sonunda kendisine kalan ve sahibini yenilmez yapan bu asayı neden çat diye kırıp attı? Neden kullanmadı?

harry potter'ın mürver asa'yı kırma sebebini anlamak için üç kardeşin hikayesini bilmeniz yeterlidir

diriltme taşı, sahip olan kardeşin sonunu, ölümden geri döndürdüğü sevdiği kızın gerçek olmayan silüetine hasretten çıldırmasıyla getirmiş. o kardeş ölümden kaçamamış.

mürver asa, sahip olan kardeşin sonunu, yenilmez olduğunu böbürlenerek anlattığı bir hırsızın gırtlağını keserek asayı çalmasıyla getirmiş. o kardeş ölümden kaçamamış.

görünmezlik pelerinine sahip olan kardeş, ölümden kaçmayı saklanarak başarmış, sonunda kendi isteğiyle ölüme teslim olana kadar.

yani mürver asa, sizi yenilmez yapmaz. aksine güç zehirlenmesi ile size aşırı güven verip, sonunuzu getirmenize sebep olur. dolayısıyla, binlerce yıl sahiplerine ölümden başka bir şey getirmeyen mürver asanın kitabın sonunda işlevsiz hale getirilmesi en doğrusudur. ki harry yadigarlardan sadece görünmezlik pelerinini elinde tutmuştur.


Üç Kardeşin Hikayesi

vaktiyle alacakaranlıkta ıssız, dolambaçlı bir yolda seyahat eden üç erkek kardeş varmış kardeşler gide gide, yürüyerek geçilemeyecek kadar derin, yüzülemeyecek kadar da tehlikeli bir nehre gelmiş. ancak bu kardeşler sihirsel sanatlar konusunda bilgiliymiş, onun için sadece asalarını sallamışlar ve emniyetsiz sularda bir köprünün görünmesini sağlamışlar. köprünün yarısına gelince de yollarının kukuletalı biri tarafından kesildiğini görmüşler. bu ölümmüş. kandırıldığını düşünen ölüm üç yeni kurbanı elinden aldığı için kızgınmış, çünkü seyyahlar genellikle nehirde boğulurmuş. ama ölüm kurnazmış. üç kardeşi sihirleri için tebrik ediyormuş gibi yapmış ve ondan kurtulacak kadar akıllı oldukları için her birinin bir ödül kazandığını söylemiş. böylece dövüşken bir adam olan en büyük kardeş, varolan bütün asalardan daha güçlü bir asa istemiş sahibi için her düelloyu kazanacak bir asa; ölüm'ü fethetmiş olan bir büyücüye layık bir asa. ölüm de nehri geçip kıyıdaki bir mürver ağacının yanına gitmiş, orada asılı bir daldan bir asa yapmış ve en büyük kardeşe vermiş. sonra kibirli bir adam olan ikinci kardeş ölüm'ü daha da aşağılamaya karar vermiş ve başkalarını ölüm'den geri çağırma gücü istemiş. ölüm de nehrin kıyısından bir taş almış, ikinci kardeşe vermiş ve ona taşın ölüleri geri getirecek güce sahip olacağını söylemiş. ve sonra ölüm üçüncü ve en küçük kardeşe ne istediğini sormuş. en küçük kardeş hepsinin içinde en alçak gönüllüsü ve aynı zamanda en bilgesiymiş, ölüm'e de güvenmiyormuş. bunun için oradan ölüm tarafından izlenmeden uzaklaşmasını sağlayacak bir şey istemiş. ve ölüm, istemeye istemeye, ona kendi görünmezlik pelerini'ni vermiş. sonra ölüm kenara çekilip üç erkek kardeşin yollarına devam etmelerine izin vermiş ve onlar da devam etmişler, ne harika bir macera yaşadıklarından konuşmuşlar, ölüm'ün armağanlarına hayran kalmışlar. ve zamanla kardeşler ayrılmış, her biri kendi yoluna gitmiş. ilk kardeş bir hafta ya da biraz daha uzun süre seyahat etmiş ve uzaklardaki bir köye ulaşınca, bir zamanlar kavga ettiği bir büyücüyü öldürmek istemiş. silahı mürver asa olduğu için elbette düelloda başarısızlığa uğrayamazmış. düşmanını yerde ölü bırakan en büyük kardeş bir hana gitmiş, orada bizzat ölüm'ün kendisinden kaptığı güçlü asayı ve bu asanın kendisini nasıl yenilmez hale getirdiğini yüksek sesle anlatarak övünmüş. daha o gece başka bir büyücü, şaraptan körkütük sarhoş halde yatağında yatan büyük kardeşin yanına sinsice yaklaşmış. hırsız asayı almış ve ne olur ne olmaz diye, büyük kardeşin gırtlağını kesmiş. böylece ölüm ilk kardeşe sahip olmuş. bu arada, ikinci kardeş memleketine dönmüş. burada, ölüleri geri getirme gücü olan taşı çıkarmış ve elinde üç kez çevirmiş. bir zamanlar evlenmeyi umduğu ancak vakitsiz ölmüş kızın silueti bir anda önünde belirince hayret ve memnuniyet içinde kalmış. ancak kız hüzünlü ve soğukmuş, aralarında bir tül varmış gibi ondan ayrıymış. fani dünyaya dönmüş olsa da, gerçek anlamıyla oraya ait değilmiş ve ızdırap çekiyormuş çünkü o ölümlüler dünyasına ait değilmiş. sonunda, hasretten çıldıran ikinci kardeş, kıza sahiden kavuşabilmek için kendini öldürmüş. ve böylece ölüm ikinci kardeşe sahip olmuş. sıra üçüncü kardeşe gelince ölüm yıllarca onu aramış ama bulamamış. en genç kardeş ancak çok ileri bir yaşa erişince nihayet görünmezlik pelerini'ni çıkarmış, oğluna vermiş. sonra ölüm'ü eski bir dost olarak selamlamış ve onunla birlikte memnuniyetle gitmiş ve ikisi, birbirinin dengi, bu hayattan ayrılmışlar.