SAĞLIK 30 Mart 2018
110b OKUNMA     965 PAYLAŞIM

Hamile Kalmak İsteyenlerin Şanslarını Artıracak İpuçları

"Hamile kalmak istiyorum" diyorsanız eğer işinize yarayabilecek birtakım tavsiyeler.


1. aylık periyodunuzu işaretlediğinizde, size takip eden aylardaki hamile kalma olasılığınızın yüksek olduğu günleri, takvim üzerinde gösteren akıllı telefon uygulamaları var.

hatta bebeğin cinsiyetinin kız veya erkek olma olasılıkklarından hangisi daha yüksekse, o tarihleri de pembe ya da mavi renklendirerek belirtiyor. keşfettiğimde oldukça şaşırmıştım, takvim yöntemi kadınlar tarafından eskiden beri bilinse de, bu çok daha gelişmiş bir sistem. 

2. doğal yollardan da hamile kalacaksanız, aşılama ile de hamile kalacaksanız bunu bir stres kaynağı haline getirmek yerine, olayı doğal akışına bırakın.

rahat ve huzurlu olmaya çalışın. psikolojik olarak dengeli hissedildiğinde hamile kalma oranlarında ciddi şekilde artış görüldüğü kanıtlanmış bir gerçek. doğal yollardan hamile kalmaya çalışıyorsanız, bunu bir görev bilinci ile gerçekleştirmek yerine partnerinizle birlikte bu süreçten keyif almaya odaklanın; bu da fertiliteye olumlu etkisi olan detaylardan biri. 

3. olabildiğince organik ve dengeli beslenin.

vücudunda yalnızca bir vitamin grubu eksik olduğu için senelerce hamile kalamayan bir kadın tanımıştım. bir süre düzenli vitamin iğnesi olduktan sonra kısa süre içerisinde hamile kalmıştı. hamile kalma sürecine girmeden önce tam teşekküllü bir doktor kontrolünden geçin, vücudunuzda hamile kalmanıza engel bir eksiklik varsa takviye edin, bir hastalık varsa önce tedaviye başlayıp, hamile kalma sürecini doktorun izin verdiği şekilde yeniden planlayın. anne ve baba adaylarının hamile kalma sürecinde (doğal yolla ya da tedavi) sigaradan uzak durmaları gerektiğini söylemeye gerek yok bile. 

4- anne ve baba adaylarının bebek düşündükleri dönemdeki alkol kullanımı çok önemli bir kıstas. 

alkol tüketiminin fertiliteyi ne derece etkilediği hakkında farklı görüşler mevcut. bugüne kadar bu konuda yapılan çalışmaların pek çoğu tutarsız sonuç vermiş. böyle olmasını normal buluyorum çünkü alkol her insanı aynı şekilde etkilemez. eğer bütün kadınların ve erkeklerin yaşları, kiloları, metabolizmaları, sağlıkları ve alkole reaksiyonları aynı olsaydı; belli bir miktar alkolün fertiliteyi ne derece etkilediği hakkında kesin bir sonca ulaşabilirdik.
literatürde şu şekilde bir kıstasa rastlayabilirsiniz:

- az derecede alkol tüketimi: haftada 4 kadehten az
- orta derecede alkol tüketimi: haftada 4-6 kadeh
- aşırı alkol tüketimi: günde 2 kadehten fazla

bu noktada kritik soru şu olmalı: alkol tüketimi fertiliteyi etkiler mi etkilemez mi?

cevap: evet, etkiler! aşağıda aşırı tüketildiğinde zehirli bir maddeye dönüşen alkolün neden olabileceği sorunları sıralıyorum:

interfertilite (kısırlık)
düşük riski
sağlıksız bebek gelişimi
ovulasyon eksikliği
rahim çevresinde problemler
amenore (adetten kesilme)
erken doğum/ölü doğum
yumurtalıklarda problem
fetal alkol sendromu olasılığının artması. fetal alkol sendromu, "annenin hamileliğinde alkol kullanmasına bağlı olarak oluşan vücut deformasyonu veya gelişimsel ya da zihinsel gelişimde oluşan gerilikle karakterizie tıbbi durum" olarak tanımlanır.
bebekte kalp ve beyin problemleri
jinekolojik ameliyat riskinin artması
östrojen ve progesteron seviyelerinde anormallik ve başka hormon problemleri

aşırı alkol tüketimi sadece kadının değil, erkeğin fertilitesini de olumsuz etkiler. karaciğer fonksiyonlarının bozulması ve hormonların düzensiz çalışması (yüksek östrojen gibi) kaliteli ve sağlıklı sperm oluşumunu engeller, bu da interfertiliteye neden olur. ayrıca testislerde sperm oluşumunu sağlayan hücreleri öldürebilir. alkol aşırı tüketildiğinde bunların yanısıra:

testislerde atrofi (zayıflama, körelme) yaratır.
alkolün yarattığı jinekomasti sorunu yüzünden cinsel istekte azalma meydana gelir.
sperm yoğunluğunu azaltır, spermlerin şeklini ve boyutlarını değiştirir.
sperm morfolojisini (kalitesini) olumsuz etkiler.

eğer aşırı miktarda alkol tüketiyorsanız ve sperm aklitenizden şüphe duyuyorsanız bir üroloğa görünüp sperm kalitenizi ve sayınızı test ettirmenizde fayda var.

alkol, sadece doğal yolla hamile kalma olasılığını değil, aynı zamanda tedaviyle (aşılama vs.) hamile kalma olasılığını da ciddi anlamda düşürür. bu konuda ocak 2011 tarihli bir çalışma mevcut. eğer makalenin kendisini okumak isterseniz obstetrics and gynecology dergisinin 117. sayısı, 136. ve 142. sayfaları arasını okuyabilirsiniz. çalışmayı yapan doktorlar, 2500'den fazla çiftin 4.700 tüp bebek işlemini takip etmişler. sonuca göre tüp bebek tedavisine başlamadan önce haftada 4 ya da daha fazla kadeh alkol tüketildiğinde (kadın ya da erkek fark etmez) sağlıklı döllenme elde etme olasılığı neredeyse yarı yarıya, sağlıklı bebek olasılığı da yaklaşık %21 düşüyor. bu rakamların ne kadar yüksek olduğuna dikkat çekmeme gerek yok sanıyorum. tedaviye başlayacak, ya da doğal yollardan hamile kalma çalışmalarına başlayacak çiftleri bu konuda doktorların muhakkak uyarması gerektiğini düşünüyorum. tavsiye edilmesi gereken, anne ve baba adaylarının, bu süreçlere başlamadan önce ya hiç ya da az alkol almaları, bu süreçlerin içindelerken ise hiç alkol almamaları sanırım.

pek çok uzman aksini iddia eder ama ben doğal yolla hamile kalmaya çalışırken alkolden tamamen uzak durulması gerektiğine pek katılmıyorum. elbette hiç içmeyen bir insansanız en güzeli ama arada bir 1-2 kadeh içmenin herhangi bir zararı olmayacağı fikrindeyim. hatta stresli bir dönem yaşıyorsanız biraz rahatlamanıza bile faydası olabilir. her şeyin olduğu gibi, alkolün de azı karar çoğu zarardır. sadece fertiliteye değil genel anlamda sağlığınız için de zararlıdır aşırı alkol. illa içecekseniz kırmızı şarapta karar kılmanız isabetli olacaktır. tavsiyem votka, viski gibi ağır içkilerden uzak durmanız ve asla ortama uyum sağlamak ya da uyuşturucu etkisini hissetmek için içmemeniz. yalnızca gerçekten istiyorsanız, 1-2 kadehle iyi hissedecekseniz için. 

yazarın notu: 1-2 kadeh şarap içtiyseniz, siz yine de mümkünse partnerizle birlikte olmadan önce alkolün fizyolojik etkilerinden kurtulmayı bekleyin, en azından 12-24 saat arası idealdir.  

4. bölüm için eren kaya'nın bebek yapım bakım onarım bloğundaki yazısından destek alınmıştır.

Bu içerik de ilginizi çekebilir