KOMİK 2 Mayıs 2019
55,7b OKUNMA     650 PAYLAŞIM

Güldürü Anlayışının En Gerçek, Trajik ve Düşündüren Versiyonu: Kara Mizah

Sinemada Coen Kardeşler ve Woody Allen, edebiyatta da Etgar Keret ile güncel örneklerini görebileceğimiz güzel bir güldürü tarzı kara mizah. Nedir, ne değildir diyenler için gelsin.
Burn After Reading (2008)

Nedir, ne değildir?

TDK'ya göre: Yalnız güldürmeyi değil, düşündürmeyi ve yergiyi de amaçlayan mizah.

kara mizahı aslında hiciv, yani yerginin bir uzantısı olarak düşünebiliriz. enis batur'un deyişi ile kara mizahı şakadan, nükteden, hafif mizahtan ayıran çizgiler belirgindir fakat hicivden, yergiden ne zaman ayrıldığını kesin hatlarla belirlemek mümkün değildir. kara mizahın ayırt edici bir özelliği umutsuzluktur. hicveden, ironiye başvuran kişi her şeye rağmen değişimden yana umudu olan kişidir. kara mizahçı değişimden yana umutlu değildir. o sadece ince bir alayla durumu gösterir, eleştirir ve düşündürür. kara mizahta espri insanın acısı, felaketi üzerine kurulur. görünüşte hiçbirşey ciddiye alınmaz, en trajik durumlarda bile gülünür, güldürülür. kara mizahın geçmişi eski yunan' a aristophanes'in (mö 5.yy) komedilerine kadar götürülür. modern kara mizahın öncüleri arasında jonathan swift'in (1667-1745) ve georg christoph lichtenberg'in (1742-1799) eserleri sayılır. bizdeki ilk kara mizah antolojisi'ni hazırlayan enis batur, nef'i'nin gürcü mehmet paşa için yazdığı hicivleri, kani'nin hırrename'sini, yahya ve ali ufki'nin taşlamalarını kara mizahın bizdeki öncüleri arasında sayar.

kaynak: tunca kortantamer

Bir kara mizah örneği

kara mizah, kiminin içini acıtan, kimine kahkahalar attıran, kısaca herkeste aynı tadı bırakmayan mizah anlayışı. tam olarak buna örnek midir bilemem ama, belki binlerce kayıp ilanının bulunduğu koca bir panonun üzerine, bir aklıevvel mi diyelim, şakacı bir arkadaşımız mı diyelim kocaman puntolarla the best hide and seek players in the world (dünyanın en iyi saklambaç oyuncuları) gibi bir yazı yazmış. ilk gördüğünüzde gülebilirsiniz, belki sonradan da gülebilirsiniz ama kimine komik gelen kimine gelmiyor işte. yaşamak da aslında böyle bir şey galiba.


Sinemada kara mizah üzerine

benim için sinemanın geldiği ve ulaşabildiği son nokta bu türdür. şahsen bu türün üstüne hiçbir tür tanımam ve her anlamıyla izleyiciyi tatmin eden bir türdür. ne sulu komediler gibi her şey çok güzel lan ehueuhe dedirtip film bittikten sonra gerçek hayatı bambaşka gördürtür, ne drama filmleri gibi her şeyi umutsuzluğa depresifliğe vardırtır ne de olmayacak romantizmi seyirciye aşılayıp ya ben de böyle erkek-kadın istiyorum dedirtir.

kara mizah bir anlamda biz sıradan insanlar için hayatın kendisidir. hayat gibi geneli acı çekme üzerine kurulu bir sistemde ender gelişen osasuna atakları gibi gelen gülümsemeyi komediyi de barındırken hayatın gerçeklerini, acılarını asla yüzünüze tüm acımasızlığıyla çarpmaktan çekinmez.

söylemek istediğim bir durum da kara mizahın dramatik komedi ile bir tutanlar için. dramatik komedi bir dram filmine komedi süsleri eklenmesiyle ya da tam aksi komedi üzerine kurulu bir filmin dramatik soslara banılmasıyla olur. kara mizah ise bu iksinin ayrı ayrı değil de aynı anda beraber verilmesi bunun tüm filmde etkisinin görülmesidir. kara mizah bir nevi ağlanacak hale gülünmesidir, umutsuzluğun dibine vurulduğu anda yapılacak tek şeyin acı bir gülümseme olduğunun kabullenilmesidir. kara mizahı en iyi anlatan sözcük kanımca acı gülümsemedir. birbirlerine benzemekle beraber arada çok net keskin ve ince bir çizgi vardır aslında.

Woody Allen - Manhattan

Sunay Akın şöyle demiş bu konuda

"çok sağlam ve derin bir entelektüel birikim ve keskin bir zekanın ürünü olan metaforlar gerektirdiğinden edebiyatımızda ve tarihçiliğimizde hayli zayıftır. çünkü kara mizah, var olan değerlerin doğru ya da yanlışlığını tartışmaz, onlarla çatışmaya girer; bu yüzden can acıtan gülümsemelerdir."

Hakkında bir araştırma 

isviçreli bilim adamlarına göre, kara mizahtan hoşlanan insanlar, mizah konusunda sınırları olan insanlardan daha az agresif, daha pozitif, daha eğitimli, ve daha zeki oluyormuş.

https://link.springer.com/…0.1007/s10339-016-0789-y

kara mizah, anlam katmanlarını ayırabilmeyi ve espriden duygusal bir uzaklık kurabilmeyi isteyen daha kompleks bir bilgi işleme süreci olarak yorumlanıyor. bizim de millet olarak iq’muz, tahammülsüzlüğümüz, somurtkanlığımız ve gülme oranımız belli olduğundan ötürü ben inandım.

sevgili insanlarımızın şöyle savunmaları var bir de: “bunun neresi komik, söyler misin?” ya güzel kardeşim, biz zaten insanoğlu olarak, komik şeylerin neden komik olduğunu henüz başarılı bir şekilde açıklayabilmiş değiliz. mesela cem yılmaz niye komik, kim açıklayabilir? kimse. kara espriler de komik işte, açıklayamamak komikliğini düşürmüyor; bilmeyiz niye komik, ama komik. sen gülmüyorsun diye biz niye seri katil muamelesi görüyoruz?

Günümüzde Çokça Tartışılan Ofansif Mizah Tam Olarak Nedir?