BİLİM 3 Ekim 2017
27,7b OKUNMA     821 PAYLAŞIM

Gözle Görülemeyen Noktaların Bir Nevi Fotoğrafını Çeken Röntgen Teknolojisi Nasıl Çalışır?

Röntgen çekimi, sağlık alanında birçok noktada kuşkularımızı gideren bir teknoloji. Sözlük yazarı "bagimsiz elektron", sağlık alanında birçok kolaylık sağlayan ve şüphelere açıklık getiren röntgenin tarihini ve nasıl bir sistemle çalıştığını anlatmış.
iStock


röntgen teknolojisinin nasıl çalıştığına öncelikle röntgen ışınlarını keşfeden isimle başlayalım. 

herkes wilhelm röntgen'in çekmiş olduğu, eşinin eli olan o ilk medikal görüntüden bahsetmiş, o zaman biz de tamamlayalım. 

işte o fotoğraf

Wilhelm Röntgen

röntgenin çalışma prensibi basittir, aslında elinizi güçlü bir ışık kaynağına tuttuğunuzda parmak aralarınızdaki ince perde derisinin içini görebilmenizin mantığı ile aynıdır.

hasta öncelikle bir ışın kaynağı (x-ray tube) önüne hasta konur. aynı doğru üzerinde hastanın arkasına da film yerleştirilir. eğer fotonun tanecik niteliğini düşünürseniz, kaynaktan gönderilen yüksek enerjili fotonlar hastanın bedeni içinden geçecektir. bu noktada fotonlar ile hastanın dokuları arasında 3 çeşit etkileşim olur; doğrudan geçiş (transmitting), dağılma (scattering) ve emilme (absorbing). röntgen filmi de dokulardan doğrudan geçen ve emilen fotonların oranı ile ortaya çıkar. dokuyu doğrudan geçen fotonlar film üzerinde siyah bölgeler oluşturur (fotoğraf filmlerindeki gümüş nitratın gelen ışık oranında kararması ile aynı prensip), foton gelmeyen bölgeler beyaz renkte kalır (röntgen filmlerinde hepimizin aşina olduğu şekilde kemiklerin beyaz renkli, fonun siyah renkli görünmesi bu yüzdendir). dağılma ise, biyomedikal görüntülemeciler tarafından pek sevilen bir olgu değildir, keza dağılan fotonlar görüntüde gürültüye yol açar. dağılan fotonları engellemek için filmin önüne "dağılma önleyici mazgal" (en uygun çeviri bu gibi görünüyor) (anti-scatter grid) konur.

peki hangi dokular fotonları engeller veya dağıtırken diğerleri fotonları aynen geçirir? 

işte bu noktada röntgen uygulamasının güzelliği ortaya çıkmakta, dokuların seçimi tamamen size kalmış! gönderilecek olan fotonun dalga boyunu ayarlayarak sadece kemik dokularında takılmasını, diğer tüm yumuşak dokulardan geçmesini sağlayarak hastanın iskeletini görebilirsiniz, veya mamografi gibi sadece yumuşak doku üzerinde yapılan ve bu dokuların birbirlerinden ayrılmasını gerektiren uygulamalarda dalga boyu daha hassas ayarlanabilir. 

bu ayarlamaya dair iki kıyaslama görüntüsü:

akciğer filmi

görüldüğü üzere hastanın sadece kaburga kemikleri görülmekte, akciğer ya da kalp gibi dokulara dair neredeyse hiçbir şey yok.

mamografi filmi

burada hastanın göğüs bölgesindeki damarlar ayrı ayrı görülebilmekte, gönderilen dalganın boyu kan dokusunda takılırken diğer dokulardan geçecek şekilde ayarlanmış.